PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle 11 bin 285 öğretmen açığa alındı. Başbakan’ın bir haftadır sendikacılara randevu vermediği de ortaya çıktı. Başbakan Binali Yıldırım’ın PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle 14 bin öğretmenin önce başka illere atanacağını söylemesi, sonra açığa alınıp ihraç edileceğini duyurmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı düğmeye bastı. 11 bin 285 öğretmen PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle açığa alındı. Böylece öğretmenler FETÖ’den sonra PKK ile de ilişkisi olduğu gerekçesiyle açığa alınmış oldu. Karar, önceki dün Saray’da toplanan Bakanlar Kurulu’nun ardından alındı. Kararın 90 gün süreli OHAL kararına dayandırıldığı öğrenildi. Binlerce öğretmenin görevinden alınmasının gerekçesinin “Güvenlik kuvvetlerince bölücü terör örgütüne karşı yürütülen iç güvenlik operasyonları ile güvenlik amacıyla alınan diğer tedbirleri ve bazı illerde ilan edilen sokağa çıkma yasağını akamete uğratmak ve eğitim öğretim hakkını engelleyici nitelikte eylemlere katılarak terör örgütüne destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunmak” olduğu öğrenildi. İŞTE GERÇEKLER MEB personeli hakkında alınan görevden uzaklaştırma tedbirinin 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’ndaki şu düzenlemelere aykırı hareket ettikleri gerekçesi ile alındığı ifade edildi: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, anayasada ifadesi bulunan Türk milliyetçiliğine sadakat, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulamak , Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışmak , İnsan haklarına ve anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumlulukları bilerek, bunları davranış halinde göstermek, Görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapmamak, KESK ve Eğitim Sen, Başbakan Yıldırım’ın açığa alma uygulamasına ilişkin sinyali vermesinin ardından önceki gün HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile dün de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Kılıçdaroğlu’nun, KHK’lerle ilgili de Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak için hazırlık yaptıklarını anlattığı belirtildi. FETÖ’ye karşı operasyonlarda “Ne işi sulandıralım ne de bariz hatalara izin verelim” talimatı veren, haksızlıkların giderilmesi için 81 ilde kriz masası kurulduğunu açıklayan Başbakan Yıldırım’ın 1 Eylül’de 28 bin öğretmenin ihracına yol açan KHK’nin ardından Eğitim Sen’in randevu talebine karşılık vermediği öğrenildi. Aynı tavır, sendikaya karşı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da gösterildi. Bunun üzerine Eğitim Sen, 1 Eylül kararnamesinden sonra randevu alamadığı Milli Eğitim Bakanlığı önünde miting düzenledi. Miting bittikten kısa bir süre sonra 11 bin 285 öğretmenin PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle açığa alındığını açıkladı. Böylece Başbakan Yıldırım’ın daha önce sinyalini verdiği ihraç süreci başlatılmış oldu. Bakanlık bünyesindeki FETÖ gerekçesiyle açığa alınan yaklaşık 22 bin öğretmen hakkındaki idari inceleme ve soruşturma devam ediyor. Böylece sadece 15 Temmuz sonrası oluşan öğretmen açığı 33 bine ulaştı. Ayrıca büyük çoğunluğu cemaate bağlı özel okullarda çalışan 28 bin öğretmen de öğretmenlik mesleğinden ihraç edildi. ‘BİNLERCE ÖĞRENCİ MAĞDUR OLACAK’ Açığa alınan öğretmenlerin ne kadarının sendikalarının üyesi olduklarını söyleyebilmek için erken olduğunu işaret eden Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, Güneydoğu’daki illerde eğitimin ciddi şekilde aksayacağını belirtti. Karaca şöyle konuştu: “Bu kadar öğretmenin darbe girişimiyle ilişkisi olmadığı halde terör örgütü üyeliğinden açığa alınması kabul edilemez. Bunun muhalif kesimlere yönelik bir sindirme operasyonu olduğunu düşünüyorum. Açığa almaların bu sayıyla sınırlı kalmayacağını söyleyebiliriz. Bu durumda, Güneydoğu’daki illerde binlerce öğrencinin mağdur olacağını söyleyebiliriz. Yeni öğretim yılında ilk dönemin boşa geçeceğini tahmin ediyoruz.” Karaca, hukuki süreç başlatacaklarını, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürmek için siyasi partilerle temasa geçeceklerini de sözlerine ekledi.