Haber: İlhan Baba
(BERLİN) - Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak seçimler öncesinde 4 partinin başbakan adayı, RTL televizyonunda düzenlenen canlı yayında karşı karşıya geldi. Almanya Şansölyesi ve Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) adayı Olaf Scholz, Hiristiyan Birlik Partisi’nin (CDU/CSU) adayı Friedrich Merz, Yeşiller Partisi’nin adayı Robert Habeck ve aşırı sağcı Almanya için Alaternatif Parti’nin ( AfD) adayı Alice Weidel’in katıldığı tartışma programında, Ukrayna-Rusya savaşı, Avrupa güvenliği ve iç politika konuları ele alındı.
SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz, Ukrayna ile ilgili devam eden diplomatik görüşmelere değinerek, "Avrupa’nın Ukrayna’nın askerden arındırılması veya silahsızlandırılması fikrini asla kabul etmeyeceğini" vurguladı. Scholz, "Ukrayna, güçlü bir orduya sahip olmalı ve demokratik, egemen bir ülke olarak kalmalı. Avrupa’dan bağımsız olarak alınan kararları kabul etmeyeceğiz" dedi. Avrupa’nın, Ukrayna’ya ABD’den daha fazla destek sağladığını belirten Scholz, “Biz olmadan bu iş yürümez, güvenlik garantileri bizim katılımımız olmadan verilemez” ifadelerini kullandı.
CDU/CSU’nun adayı Friedrich Merz ise tartışmada, "AfD ile herhangi bir işbirliği yapmayacaklarını" kesin bir dille yineledi. "Almanya’da Avusturya’daki gibi bir durum olmayacak" diyen Merz, AfD’nin başbakan adayı Alice Weidel’e hitaben, "Biz tarafsız değiliz, Ukrayna’nın yanındayız. Sözleriniz, siyasi sorumluluk üstlenmenizi engellemek için elimden geleni yapacağımı teyit ediyor" diye konuştu.
Yeşiller Partisi’nin adayı Robert Habeck ise ABD Başkanı Donald Trump’ın Batı’nın ortak değerlerine saldırdığını savunarak, Avrupa’nın Amerika karşısında bağımsız bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı. "Amerika’nın önünde eğilirsek, bizi biz yapan değerlerden vazgeçmiş oluruz" diyen Habeck, Avrupa’nın kendi güvenlik politikalarını şekillendirmesi gerektiğini belirtti.
Seçim öncesinde kritik bir dönemeç olarak değerlendirilen canlı yayında, adaylar siyasi duruşlarını bir kez daha ortaya koyarken, özellikle Ukrayna savaşı ve Avrupa’nın rolü konusunda keskin ayrışmalar yaşandı. Seçim sonuçlarının, Almanya’nın hem iç hem de dış politikasında belirleyici bir rol oynaması bekleniyor.