Asgari ücret demek;
İşveren karşısında pazarlık gücü az olan emekçinin ücret konusundaki haklarını korumaya almaya yarayan bir unsur demektir.
Yaşamın pahalandığı, kazançların eridiği, işsizlik tehdidinin büyüdüğü bir karanlık var bugün emekçiler için...
İşçinin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için katlandığı maliyetler (elektrik-enerji-gıda-temizlik-kırtasiye-ulaşım-kira..vs)
ve bu maliyet kalemlerindeki artışlar her geçen gün emekçi için dayanılmaz yoksunluğa neden oluyor.
Kaldı ki biz çalışanlar vergilerimizi kaynağından vergi kesintisi yoluyla zaten ödüyoruz.
Ayrıca ocak ayında elimize geçen net ücret ile yılın sonlarına doğru elimize geçen ücret vergi dilimindeki artıştan dolayı azalıyor.
Asgari ücretliden alınan verginin işçinin-emekçinin lehine düzenlenmesi hem satınalma gücünü arttırır hem de bir miktar da olsa refah seviyesinde artışa sebep olur…
Hele ki pandemi sürecini yaşadığımız 2020-2021 yılllarının işçi-emekli-esnaf-küçük işletme-sanayici için çok zor geçtiğini bilirken, aynı zamanda ekonomik göstergelere baktığımızda 2022 yılının da artan oranda zor olacağını hepimiz biliyoruz.
2022 yılında emekçinin eline geçecek #ASGARİÜCRET sefalet koşullarında yaşamlarını sürdürmeye çalışanların, insani koşuları yaratacak seviyede bir artışa ve etkiye sahip olması gerekli olduğuna hepimiz sanırım hemfikiriz.
Asgari ücret düzeyinden
- SGK İşveren Payı, Damga Vergisi ve Stopaj kaldırılmalıdır ki işvereni de rahatlatan bir anlayış olsun, işçi çıkarmanın önüne geçilsin.
- Yılın sonuna doğru işçinin bir üst vergi dilimine geçmesi, yasa koyucu tarafından engellenmelidir.
- Asgari ücretin vergi yükünden arındırılması emekçinin hakkıdır...
(İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı, Mali Müşavir Nermin Yıldırım Kara)