Sahte vize ile Türkiye'ye giriş yaptığı belirtilen Kamerunlu David Eboutou, bavulları paketlemede kullanılan streç filme sarılarak Türk Hava Yolları (THY) uçağına bindirildi. Yolcuların tepkisi üzerine vücuduna sarılan streç film ile ellerine ve ayaklarına takılan plastik kelepçe çıkarıldı. İçişleri Bakanlığı, olayla ilgili iki mülkiye müfettişini görevlendirdi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, yolcunun uçakta streç filmle tutulduğu olay, 27 Ocak'ı 28 Ocak'a bağlayan gece İstanbul-Yaounde TK667 uçuş numarasıyla yapılan yolculukta yaşandı. David Eboutou isimli Kamerunlu yolcu, bavulları paketlemek için kullanılan plastik streç filme sarıldı, ellerine ve ayaklarına plastik kelepçe takıldı.
6 gün boyunca gözaltında tutulan Eboutou'nun iddiasına göre; olaylar sahte vize ile Türkiye'ye giriş yaptığı bilgisinin kendisine verilmesiyle başladı. Eboutou, seyahat acentesi tarafından dolandırıldığını iddia ediyor.
İş insanı olduğunu belirten Eboutou, başından geçenleri France 24'e şöyle anlattı: "Ayakkabı almak için ortağımla Dubai'ye gitmek istedim ve bir seyahat acentesini aradım. Dubai'ye uçuş İstanbul'dan 8 Euro'luk bir mola ile geçiyordu, 21 Ocak'taydı. Eşim transit bölgede kaldı. Bekleme süresi çok uzun olduğundan alışveriş için havaalanından çıkmak istedim. Pasaport kontrolüne geldiğimde transit vizemin sahte olduğu ve tutuklandığım söylendi. Bir tür gözaltı merkezine götürüldüm.
Telefonuma el konuldu ve Türkçe olduklarından okuyamadığım kağıtları imzalamam istendi. Bir avukatla görüşmek istedim ancak orada bulunan memurlar reddetti.
Bu memurların kim olduklarını, polis, jandarma veya güvenlik olup olmadığını tam olarak bilmiyordum. Üniforma giymiyorlardı.
İki gün sonra, 23 Ocak'ta beni ilk kez sınırdışı etmek istediler. Dubai seyahatime devam etmek istediğimi söyledim ve memurlar bana vurdu. O sırada Türk Hava Yolları mürettebatı ve pilotu beni almayı reddetti.
"Beni bir paket gibi taşıdılar""28 Ocak günü akşam saat 13.00 civarında, beni Kamerun Yaounde'ye geri göndereceklerini söylediler. Bu durumu tekrar protesto ettim ve bu sefer beni özel bir odaya koydular.
Bir düzine subay vardı ve önce ayaklarıma ve bileklerime plastik kayışlar, sonra gerçek metal kelepçeler taktılar. Sonra ağzıma mendille doldurdular ve bantla kapattılar.Son olarak, havaalanlarında bavul paketlemek için kullanılan iki büyük plastik film rulosu aldılar. Hareket edemeyecek şekilde beni sardılar, nefes almakta zorlanmaya başladım. Üçü beni tekerlekli sandalyeye koydu ve beni Yaounde'ye giden bir uçağa götürdü. Beni bir paket gibi taşıdılar.
Yolcuların hepsi oturduğunda ve kalkıştan yaklaşık 15 dakika önce, ağzımdakileri tükürmeyi başardım. Yolcular beni görünce hemen tepki gösterdi. Bu plastiklerden kurtulmam için bağırdılar. Eşim beni uçakta gördü ve kanıt için iki video çekti.
Polise direnirken kıyafetlerim yırtıldı. Koltuğumda bıraktığım yırtık kotlarımın cebinde, Dubai'de ticaret yapmak için aldığım 2.400 euro nakit vardı. Memur pantolonumu bana geri verdiğinde, cepler boştu.
30-31 Ocak gecesi Abuja'ya vardım ve uçakta tanıştığım bir kadın evime araba ile gitmeme yardımcı oldu. 4 Şubat'ta Türkiye'ye geldikten iki hafta sonra eve vardım.
Beni dolandırmış olan seyahat acentesi ile İstanbul'da olanlar arasında yaklaşık 10.590 Avro kaybettim. Sadece sermayemi kaybetmekle kalmadım, aynı zamanda tüm güvenilirliği de kaybettim. Artık kimse benimle ticaret yapmak istemiyor. Türk Hava Yolları'nı ve beni aşağılayan bu kişileri kınıyorum. Mümkünse şikayette bulunacağım.
İçişleri Bakanlığı inceleme başlattı; Göç İdaresi açıklama yaptıİçişleri Bakanlığı İstanbul Havalimanı’nda “bir yolcunun streç filme sarılarak sınır dışı edildiği” iddiasını incelemek üzere iki mülkiye müfettişi görevlendirildi.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün Twitter hesabından yapılan açıklamada, söz konusu yolcunun 21 Ocak tarihinde sahte belge ile Türkiye’ye giriş yapmaya çalışırken engellendiği vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“İlgili yabancı 21, 22 ve 27 Ocak tarihlerinde 3 kez geri gönderilmeye çalışılmış ancak direnmesi ve son denemede uçakta giysilerini çıkartması sebebiyle geri gönderilememiş ve hakkında dördüncü defa işlem tesis edilerek 30 Ocak tarihinde geri gönderilebilmiştir. Ancak, tüm bu yaşananlara rağmen böyle bir uygulama kesinlikle kabul edilemez. İddiayı soruşturmak üzere Bakanlığımızca iki mülkiye müfettişi görevlendirilmiştir. İddianın doğruluğunun tespiti halinde sorumlular ile ilgili derhal gereği yerine getirilecektir.”