Soma ve Ermenek'te kıdem tazminatı ve ücret alacakları için Ankara’ya yürümek isteyen maden işçileri, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ile görüşmelerinin ardından yürüyüşlerini bir süre durdurma kararı aldı. Zengin’den sorunun çözüleceği sözünü alan işçiler, Manisa’nın Kırkağaç Çamlığı’nda ve Ermenek’te maden sahasında bekliyor.
Ermenek’teki işçiler bugün Güneyyurt Belediyesi önündeki meydanda basın açıklaması yaptı. “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız” sloganı atan işçiler adına konuşan Bağımsız Maden- İş Genel Başkanı Tahir Çetin, dün gece maaşlarının yattığı yönünde sosyal medyada kirli bilgi dolaştığını belirterek, sadece 15 işçinin maaşlarını yatırıldığını söyledi. Çetin, maaşları yatan maden işçilerinin alacaklarının da eksik ödendiğini belirterek, şunları söyledi:
“(Ermenek’te) 54 gündür direniyoruz. Maden işçisi arkadaşların maaşları halen yatmadı. Maaşlar akşam yatırıldı, açıklama yapıldı. Dün toplantı yapıldı. 15 arkadaşımızın maaşı yatırıldı. Fakat hala Turap ve Özkar’dan 50’den fazla arkadaşımızın 4-5 aylık maaşları ödenmedi, maaşları yatan arkadaşlarımızın ise bireysel emeklilik, yıllık izin ve fazla mesai ücretleri ödenmedi yani paraları eksik yatırıldı. Maaşlar yatırıldı diyenler yalan söylüyor. Pandemi döneminde yani işten atılmaların yasaklandığı dönemde 31 arkadaşımız haklarını aradıkları için tazminatsız işten çıkarıldı ve bir kuruş tazminat alamadılar. Sorunlar çözüldü diyenler yalan söylüyor. Buradan Ermenek, Güneyyurt halkına ve kamuoyuna sesleniyoruz Özbeylerin bugün gerçekleştireceğini duyduğumuz basın açıklamasında yapacağı yalan yanlış sözlere inanmayın.”
Çetin taleplerini şöyle sıraladı:
1. Maaşlarını alamayan arkadaşlarımızın maaşları derhal ödensin.
2. Tüm Tazminat mağdurlarının tazminatları ödensin.
3. Bireysel emeklilik kesintileri ödensin.
4. Madenlerde gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği koşulları yerine getirilsin.
5. İşten atılan işçiler derhal geri alınsın.
‘EŞİM 29 YAŞINDA ÖLDÜ, KUNDAKTA ÇOCUĞUM VARDI’
Ermenek’te 28 Ekim 2014 yılındaki kazada yaşamını yitiren 18 maden işçisinden Osman Çoksöyler’in eşi Şadiye Çoksöyler, şunları söyledi:
“29 yaşında eşimi kaybettim. Hukuka başvurun dediler, hukuka başvurduk. Nerede Türkiye’nin adaleti. Ben 2 çocuğumla kaldım. Çocuğumun birisi 3 aylık beşikte, birisi de 5 yaşındaydı. Benim geleceğini sağlamak zorunda olduğum 2 kızım var. Yargıtay’da 19 yıl ceza verdiler. Ama 5 yılın sonuda Saffet Uyar nerede evinde yatıyor. Abdullah Özbey nerede, Ermenek’te yatıyor. Yavuz Özsoy nerede, kaçak diye dolaşıyor. O zaman bize her konuda ‘Arkanızda duracağız’ dediler. Sonra kapımızı çalan olmadı. (Kazada sorumlu görülen işverenin de aralarında bulunduğu kişilere 13 yıl hapis cezası verildi. Ceza Yargıtay’da 19 yıla çıkarıldı.) Biz sadaka değil. Hakkımızı istiyoruz. Benim eşim 29 yaşındaydı. Herkes sırtını döndü bize. Herkes bize farklı gözle bakıyor, zenginmişiz gibi. Gelin evimize, barkımıza tanıyın bizi. Babası öldüğünde 3 aylık olan çocuğum ‘Babam nerede?’ diye soruyor. Ayıptır söylemesi bir köpek kadar değerimiz yokmuş.”
‘18 CANIN BEDELİ 5 YIL OLAMAZ’
“18 canın bedeli 5 yıl olamaz. İçte bulamadıysan, dışta arayın kanunu. Biz nerede bulacağız kanunu. Bir aşağı çağlara sıkıştık kaldık, köylü parçasıyız. Tabi, kanunu şurada, burada arayın dersiniz. Bulamayacağımızı, el atamayacağımız biliyorsunuz. Yeter artık. Bizim çocuklarımızın geleceği için hakkımız olan tazminatımız ödensin.”
Ermenekli maden işçisi İbrahim Yılmaz, şirketin dün sosyal medyada yurttaşları yanıltmak için açıklama yaptığını belirterek, “Madencilerin sorunu çözüldü diye ifade ediyorlar. Bu senetler ne? Bizim hiçbir sorunumuz çözülmüş değil. 15 aydır yatmayan maaşlarımızı lütuf gibi sunamazsınız. Bizim taleplerimiz kabul edilene kadar bu eylem bitmeyecek” diye konuştu.