Gerçek Muhabir

Erdoğan'dan ''Avrupa Günü'' mesajı: Ülkemizin katkısı olmadan AB'nin güçlü bir şekilde varlığını sürdüremeyeceği aşikardır

TÜRKİYE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği’nin (AB) son dönemde, "mülteci krizi, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı, finansal ve mali kırılganlıklar, Birleşik Krallığın üyelikten ayrılması ve koronavirüs salgını" gibi pek çok meydan okumayla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Ülkemizin katkısı olmadan AB’nin güçlü şekilde varlığını devam ettiremeyeceği aşikardır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği’nin (AB) son dönemde, "mülteci krizi, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı, finansal ve mali kırılganlıklar, Birleşik Krallığın üyelikten ayrılması ve koronavirüs salgını" gibi pek çok meydan okumayla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Ülkemizin katkısı olmadan AB’nin güçlü şekilde varlığını devam ettiremeyeceği aşikardır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “9 Mayıs Avrupa Günü” dolayısıyla yazılı bir mesaj yayımladı.

Avrupa bütünleşmesinin temellerini atan Schuman Deklarasyonu’nun ilanının, Avrupa Birliği’ne adaylık statüsünün tescil edildiği 1999 yılından beri Türkiye’de de “Avrupa Günü” olarak kutlandığını ifade eden Erdoğan; AB’nin geliştirdiği ortak politikalarla barış, istikrar ve refahın tesis edilmesine önemli katkılarda bulunduğunu dile getirdi.

“STRATEJİK SABIR VE VİZYON EKSİKLİĞİ”

AB’nin son dönemde, "mülteci krizi, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı, finansal ve mali kırılganlıklar, Birleşik Krallığın üyelikten ayrılması ve koronavirüs salgını" gibi pek çok meydan okumayla karşı karşıya olduğunu dile getiren Erdoğan, “Birliği ve geleceğini tehdit eden bu sıkıntıların aşılması; dayanışmaya, iş birliğine, cesur ve kuşatıcı bakış açısının yeniden hâkim olmasına bağlıdır” dedi.

Birliğin güçlü bir küresel aktör olmasının önündeki en büyük engelin "stratejik sabır ve vizyon eksikliği" olduğunu savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:

“Başta karar alma mekanizmalarının gözden geçirilmesi olmak üzere, Avrupa Birliği’nin yeni bir kurumsal yapıya, yeni bir vizyona, kuşatıcı yeni bir söyleme ihtiyacı vardır. Bu maksatla bugün başlayan ‘Avrupa’nın Geleceği Konferansı’, doğru bir tespitle yola çıkmış; ancak aday ülkelerin davet edilmemesi nedeniyle daha şimdiden kendisini dar kalıplara mahkûm etmiştir.

Tarihi, coğrafi ve beşeri bakımdan Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye, birliğin karşılaştığı sorunların çözümü ve etkinliğinin artırılması hususunda üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Ülkemizin katkısı ve desteği olmadan birliğin güçlü bir şekilde varlığını devam ettiremeyeceği aşikârdır.”

“TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİ AVRUPA’NIN YÜKSELİŞİNİN ÖNÜNÜ AÇACAKTIR”

AB'nin tam üyelik yolunda Türkiye'ye verdiği sözleri yerine getirmediğini ve üyelik sürecinin sürekli yokuşa sürüldüğünü ifade eden Erdoğan, mesajını şu sözlerle tamamladı:

“Bazı üye ülkelerin Türkiye’yle ikili meselelerini Birlik koridorlarına taşıması, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerini esir almış, birliğin küresel tehditlerle mücadele kapasitesini zayıflatmıştır. Temennimiz, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkilerini karşılıklı saygı ve güven üzerine inşa edilen, sağduyulu ve stratejik bir bakış açısıyla yürütme yeteneğini sergilemesidir.”

Türkiye maruz kaldığı çifte standarda ve engellemelere rağmen stratejik hedefi olan Avrupa Birliği üyeliği yolunda kararlı tutumunu ve çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’nin üyeliği, bölgesel ve küresel düzeyde etkin, kendi vatandaşlarının yanı sıra bölgesine ve tüm dünyaya umut aşılayan bir Avrupa’nın yükselişinin önünü açacaktır.

Bu düşüncelerle 'Avrupa Günü'nün, Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten kurtulmasına vesile olmasını diliyor, başta vatandaşlarım olmak üzere, tüm Avrupalıların 9 Mayıs Avrupa Günü'nü tebrik ediyorum.” 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.