Hatay’daki sorunların bir türlü tam olarak çözülemediğini
söyleyen Kara, “İl sınırlarımız 15 ilçeden oluşuyor. Bu 15 ilçenin
her birinde, neredeyse her mahallesinde farklı, zamanında
müdahale edilmediği ve çözüme kavuşmadığı için de ağırlaşan
sorunlar var. Neredeyse tüm ilçelerimizi etkileyen problemlerin
başında da elektrik kesintileri gelmekte. Depremde altyapının
zarar görmesi ve nüfus hareketleri sonucunda bazı ilçelerdeki
nüfusun azalırken bazılarında artması, elektrik şebekesine
büyük bir yük yüklemiş oldu. EPDK’nın yayımladığı faturalanan
elektrik tüketimi tablolarına göre, depremden hemen önce,
Ocak 2023 tarihine ait tüketim değerlerinde mesken ve sanayi
tüketiminin arasında fazla bir fark olmadığı görülüyor. Bu tarihte
mesken elektrik tüketimi 140 bin megawatt/saat, sanayi elektrik
tüketimi de 179 bin megawatt/saat idi. Eylül 2024 tablosuna
göre mesken elektrik tüketimi 179 bin megawatt/saate
yükselirken, sanayi elektrik tüketimi 446 bin megawatt/saat
düzeyine çıkmış. Kıyaslamak açısından, bu sayı hem
Ankara’daki sanayi elektriği tüketiminden hem de Ocak
2023’teki toplam elektrik tüketimimizden fazla. İş makinelerinin,
şantiyelerin, santrallerin; bir bütün olarak inşaat sektörünün
elektrik şebekemize yük yüklediğini düşünmek için geçerli
sebeplerimiz var. Fakat bu sebepler, evlerdeki fırınların, şarj
aletlerinin yanmasını; 2024 yılında mum ışığında oturmamızı
haklı veya makul kılmıyor. Nakit hatlarının, trafoların yetersizliği
nedeniyle bu çileyi çekmek zorunda bırakılıyoruz. Elektrik
kesintileri yurttaşlarımızı o kadar canından bezdirdi ki bize
ulaşan kimi yurttaşlarımız, durumlarını Suriye ile kıyaslıyor.
‘Savaş olan Suriye’de elektrik var, bizde yok’ diyerek tepki
gösteriyorlar. Elektrik olmadığında ısınma da su da hijyen de
olmuyor. Bu sorunun bir an önce çözülmesini talep ediyoruz”
diye konuştu.
YILDIRIM KARA: DİNLERKEN YORULACAĞINIZ
SORUNLARI HER GÜN YAŞIYORUZ
Hatay’da karşılaşılan sorunların sadece elektrik kesintilerinden
ibaret olmadığını vurgulayan Kara, “Reyhanlı’da Özkurtuluş
Mahallesi’nde yer alan ve çevredeki beş mahalleye de hizmet
veren bir sağlık ocağı vardı, yıkıldı. Yeniden yerine inşa
edilmesini bekliyoruz. 110 bin yurttaşımızın yaşadığı ilçemizde
otogar ve pazaryeri yok. Özellikle daha önceden köy iken
mahalle statüsüne yükseltilmiş kırsal mahallelerimizde tapu
konusunda sorunlar mevcut. Çatışmaların yeniden artması,
Reyhanlı’daki Suriyelilerin kayıt altına alınmasına yönelik
endişelerin de tırmanmasına neden oldu. Muhtarlarımız bu
konudaki endişelerini tekrar tekrar dile getirir hale geldi.
Birtakım olumsuzlukların önüne geçmek için kayıt sisteminin
iyileştirilmesini talep ediyorlar. Reyhanlı’yla sınırlı olmayan bir
ağır tonajlı kamyon problemi de bir türlü çözülemedi. Bu ağır
tonajlı araçlar, büyüklükleri ve hacimleriyle ters orantılı biçimde,
sanki yarış otomobili gibi trafikteki yaya ve sürücüleri tehlikeye
atıyor. Muhtemelen bazı yetkililerin dinlerken yorulacağı bu
sorunları yurttaşlarımız her gün tecrübe ediyor. Biz bu kadar
sorunu, bu kadar uzun süre taşımak zorunda değiliz. Sorunları
çözmek için harekete geçmek için neyi bekliyorsunuz?” dedi.