"Veli Saçılık'ın bir kolu da KHK ile koparıldı!"

. CHP’li Yılmaz, Hayata Dönüş Operasyonu’nda tutuklu bulunduğu cezaevinde iş makinesiyle kolu koparılan Veli Saçılık’ın son kanun hükmünde kararnameyle işinden çıkarıldığını belirterek, “Saçılık’ın bir kolu da kanun hükmünde kararnameyle koparıldı. KHK’ların çıkarılış amacına uygun değerlendirilmesi lazım. Devletin kin ve intikam duygusundan arınması lazım” dedi. . Başta kadınlar olmak üzere kamuoyunda büyük tepki çeken tecavüz düzenlemesinden vazgeçilmesiyle TBMM’nin büyük bir ayıbın içine düşmekten kurtulduğunu ifade eden Yılmaz, Bakan Bozdağ’a “Sayın Bakan bu önergeyi vermenin ayıbı üzerinizde kaldı. Keşke hiç vermemiş olsaydınız” diye seslendi. GERÇEK MUHABİR /ANKARA CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, 5 Temmuz 2000’de Hayata Dönüş Operasyonu’nda tutuklu bulunduğu Burdur Cezaevi’nde iş makinesiyle kolu koparılan Veli Saçılık’ın, son çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname’yle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndaki işinden çıkarıldığını belirterek, “Saçılık’ın bir kolu da kanun hükmünde kararnameyle koparıldı. KHK’ların çıkarılış amacına uygun değerlendirilmesi lazım. Devletin kin ve intikam duygusundan arınması lazım” diye konuştu. KAZANDIĞI TAZMİNATA DA EL KONULDU Yılmaz, başta kadınlar olmak üzere kamuoyunda büyük tepki çeken tecavüz düzenlemesiyle ilgili toplanan Adalet Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin gerçek gündemine dönmesi gerektiğini söyledi. Özellikle son ayları tamamiyle etkileriyle işgal eden OHAL ve kanun hükmünde kararnamelerin konuşulması gerektiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: “Burada simgesel anlamda bir şeyden bahsetmek istiyorum. Veli Saçılık’tan söz etmek istiyorum. Veli Saçılık, Hayata Dönüş Operasyonu’nda iş makinalarıyla bir kolu koparılan bir tutukluydu. Ve sonrasında tahliye oldu. Kopan kolu köpekler tarafından kaçırılmışken bulundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitti, davası kabul gördü, Türkiye tazminata mahkum oldu. Bir kolu devlet tarafından koparılmış olan Veli Saçılık, bir kolu eksik şekilde işinde çalışırken son kanun hükmünde kararnameyle işine son verildi. Bu da yetmedi o eksik koluyla kazandığı 5-6 bin lira tutarındaki parasına da el konuldu. Saçılık’ın diğer kolu da kanun hükmünde kararnameyle koparıldı. Saçılık durumu attığı tweetlerde şöyle anlatıyor. Diyor ki; ‘Atatürkçü, Alevi olduğum için, solcu olduğum için cezalandırıldım. Benim çalışma hakkımın elimden alınmasını gerektiren hiçbir şey yok’. Dolayısıyla bu kanun hükmünde kararnamelerin suçluyla, darbeyle mücadele konusunda çıkarılış amacına uygun şekilde değerlendirilmesi lazım. Bu intikam duygusundan, kin duygusundan devletin arınması lazım. KHK’ların muhalifleri cezalandırma aracı olarak kullanılmaktan vazgeçilmesi lazım.” “KADINLAR DA TOPLUM DA CESARETLENDİ” Tecavüzle ilgili düzenlemenin toplumu sarstığını, parti ayrımı olmaksızın tüm kadınların buna itiraz ettiğini kaydeden Yılmaz, Bakan Bozdağ’a, “Sizi bu noktaya getiren kadınlarımızın bu konudaki kararlı ve bütünlüklü tutumu oldu. Başladığımız noktaya geri döndük. Belki de hayırlı oldu. Çünkü bir musibet bin nasihatten iyidir misali belki bundan olumlu sonuçlar çıkarırız. Öncelikle çocuklarımızın böyle bir tehlikeyle her an karşı karşıya kalabileceği, dolayısıyla bu konudaki toplumsal duyarlılığın bir tutulması gereği ortaya çıktı. Kadınlar cesaretlendi, kadınlar üzerinden toplum cesaretlendi. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla topluma bir takım dayatmalarda bulunmanın karşısında gerçekten mesele doğru şekilde anlatıldığında ve toplumun tamamını kucaklayan bir söylem tutturulduğunda iktidarı tek başına aldığı karardan döndürmenin mümkün olduğunu gördük. Biz de cesaretlendik muhalefet partisi olarak, daha kararlı bir şekilde muhalefet sürdüreceğiz” dedi. Komisyon ve alt komisyonda sağlanan mutabakatın hükümetin son müdahalesiyle bozulduğunu, bunun iktidara güven konusunda ciddi kayıp yarattığını ifade eden Yılmaz, Bakan Bozdağ’a, “Meclisimiz gelecekte gurur duyacağımız yasaları çıkarırken ve toplumun önünü açan düzenlemeler yaparken, kazara büyük bir ayıbın içine düşmekten kurtuldu. Kusura bakmayın Sayın Bakan ama bu önergeyi vermenin ayıbı sizin üzerinizde kaldı. Keşke vermemiş olsaydınız” diye seslendi. "GERÇEK GÜNDEMİMİZE DÖNMELİYİZ” CHP’li Yılmaz, Türkiye’nin gerçek gündemine dönmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Biz cezaevinden çıkaracağımız tecavüzcüleri konuşurken, hala toprağın altında çıkarılmayı bekleyen göçük altındaki işçiler var. Bunları konuşmamız lazım. Buraya dikkatlerimizi yoğunlaştırmamız lazım. Gerçekten bir katliama dönüşen iş ve trafik kazalarıyla ilgili artık hükümetin de siyasi partilerin de toplumun tüm kesimlerinin de daha fazla konuşması ve düşünmesi lazım. Almış başını giden doların ve bunun karşısında değer yitiren Türk Lirası’nın ekonomimize getireceği sonuçlar ortaya çıktı. Bu tahribatın ve sıkıntıların ne kadar büyüyeceğine dair beraber düşünmemiz ve önlem almamız lazım.”