Gerçek Muhabir

Sol Parti :"Halk Demokrasisi İnşa Edilmeli"

SİYASET

SOL Parti, 1’inci Olağan Konferansı’nı gerçekleştiriyor. SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, siyasal rejimin değişmesi gerektiğini söyleyerek, “Eski parlamenter rejime dönüşle sınırlı bir muhalefet topluma umut olamaz. Gerçekten demokratik, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplumun nüvelerinin bugünden yaratılmasını, halkın her düzeyde söz ve karar sahibi olmasını temel alan bir halk demokrasisi inşa edilmelidir” dedi.

SOL Parti, 1’inci Olağan Konferansı’nı gerçekleştiriyor. SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, siyasal rejimin değişmesi gerektiğini söyleyerek, “Eski parlamenter rejime dönüşle sınırlı bir muhalefet topluma umut olamaz. Gerçekten demokratik, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplumun nüvelerinin bugünden yaratılmasını, halkın her düzeyde söz ve karar sahibi olmasını temel alan bir halk demokrasisi inşa edilmelidir” dedi.

SOL Parti, “Yıkalım haramilerin saltanatını” sloganıyla TMMOB Teoman Öztürk Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisi’nde 1’inci Olağan Konferansı’nı gerçekleştiriyor.

Konferansta açılış konuşmasını yapan SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, yeniden kuruluş sürecinin örgütlenme ve mücadele alanlarını genişleterek sürdüreceklerini söyledi. İşleyen, bu pandemi koşullarında büyük özveri ile çalışan tüm illere teşekkür etti ve "Bu emeğin verdiği cesaretli diyoruz ki hayatta, kavgada, siyasetin tüm platformalarında artık SOL Parti olacak" dedi.

İşleyen konuşmasını şöyle sürdürdü:

 "Türkiye, etkisini toplumun tüm kesimlerinin hissettiği son derece derin bir ekonomik, sosyal ve siyasal kriz içindedir. AKP ve MHP’den oluşan faşist iktidar bloku bırakın krizi çözmeyin bizatihi bu krizin yaratıcısı durumundadır. Uçuyoruz diyorlar ama çakılıyorlar. Ekonomi alt üst oldu. Yoksulluk ve gelir adaletsizliği artıyor. Bir avuç sömürücü ve soyguncu servetlerine servet katarken emekçiler, Covid19 ile derinleşen kriz içinde bir can pazarındadır. Üretimden kopartılmış, dışa bağımlı bir ekonomiyle halk derin bir sefalet içindedir. Ülkenin tüm birikimleri satılmış, peşkeş çekilmiştir." 

"Bu gerici akıma dayanmak zorunda kalan iktidarın yolun sonuna geldiği açıktır. Böyle bir dönemde laikliliği savunmak, cumhuriyetin ilerici birikimine sahip çıkıp yeni bir cumhuriyeti kurmak için mücadele etmek gerekmektedir. Düzen muhalefetinin gerici akımlara ses çıkarmayarak oy alma stratejisi doğru değildir."

'MUHALEFET DERS ÇIKARMALI'

ABD Başkanı Donald Trump'ın, ABD seçimleri ile ilgili sonuçları tanımayabilirim anlamına gelen sözlerinin gelecekte nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kalınacağını gösterdiğini söyleyen İşleyen,"Muhalefet önümüze sandık kurulursa kazanırız düşüncesinde. Oysa toplum örgütlü olmadıkça sandık kuruluna kadar tüm oyunun kuralları değişecektir. Bu konuda pasif bir siyasetin kazanma şansı yoktur" dedi.

'LAİKLİK OLMADAN SOL OLMAZ'

Son dönemlerde "laiklik mücadelesinin düzen muhalefeti tarafından sahipsiz bırakıldığını" söyleyen İşleyen, "Laiklik olmadan sol olmaz. Laiklik mücadelesine sahip çıkacağız. Ülkede laikliğin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu görmek gerekir. Sermaye politikalarını allayıp pullayan, emperyalist merkezlerin ihtiyaçlarına yanıt veremeye gönüllü olan, aydınlanma ve laiklik karşıtı dönüşümü sineye çeken bir anlayışla bu iktidarın ülkeyi getirdiği yozlaşma giderilemez" dedi.

‘REJİM DEĞİŞMELİDİR’

“Bu siyasal rejim değiştirilmelidir” diyen İşleyen, şunları söyledi: "Eski parlamenter rejime dönüşle sınırlı bir muhalefet topluma umut olamaz. Gerçekten demokratik, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplumun nüvelerinin bugünden yaratılmasını, halkın her düzeyde söz ve karar sahibi olmasını temel alan bir halk demokrasisi inşa edilmelidir. Bu perspektifle hazırlanan bir anayasa ile siyasal özgürlüklerin açılması, siyasi partiler yasası ve seçim sistemi seçim sistemi başta olmak üzere 12 Eylül faşizmin tüm antidemokratik yasa ve kurumlarının kökten değiştirilmesi hedeflenmelidir."

“Bir avuç haraminin saltanatı sürsün diye emeği çalınan, aç sefil bırakılan işçiler, köylüler, emekçiler, geleceği çalınan gençler, ezilen, ayrımcılığa ve şiddete uğrayan, iki kat sömürülen kadınlar birleşelim, yıkalım haramilerin saltanatını.”

‘ÇÜRÜMEYE KARŞI ALTERNATİF OLUŞTURMALIYIZ’

Birgün gazetesi İmtiyaz Sahibi İbrahim Aydın, Türkiye’de rejim krizinin ekonomik kriz ile birleştiğini kaydederek, “Bu da faşist bi rejime doğru eğilim gösteriyor. Dolayısıyla biz ikili mücadele yürütmek zorundayız. Biz mevcut rejime karşı olacağız. Sisteme ve düzene karşı olacağız. Bir yandan en geniş anlamda mevcut faşist rejime karşı muhalefet ile bağımızı koparmayacağız bir yanda da topyekun çürümeye karşı alternatif oluşturmalıyız” diye konuştu.

Yeni bir tartışma sürecine girdiklerini vurgulayan Aydın, şunları söyledi: “Biz belirli bir dönemi tarif eden ÖDP yi aşarak yeni bir parti ile bu sisteme karşı olan insanlarla tekrar örgütlenerek partiyi büyüterek bunu yapabilirz dedik. Tartışma sürecini dışarıya açarak bir somut iradeye dönüştürmekti. Pandemi bunu kesti. Hepimiz seferberlik ilan etmeliyiz. Seçeceğimiz partinin merkez yürütme kurulu, il yöneticileri hızla seferberlik ilan etmelidir. Önce kendi arkadaşlarımızı ikna edeceğiz. Halkaları genişletelim önümüze bir yıl koyalım ve üye sayısını başka bir sürece evriltelim. Yol haritamızı böyle çizelim. Biz bunu geçmişte yaptık. Bunu yapabilecek tarihsel geleneğe sahibiz.”

Konferansta yapılan tartışmaların ardından sonuç bildirgesi oluşturulacak ve SOL Parti’nin Türkiye siyasetine ilişkin yeni dönemde yol haritası belirlenecek.

1996 yılında kurulan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) 8’inci Olağanüstü Kongresi’ninde ismi SOL Parti olarak değiştirmişti.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.