Politika Notunda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bir buçuk yıllık faturası küresel kuruluşların yayımladığı endeksler ve bilimsel veriler aracılığıyla ele alındı Politika Notunda, 17 yıllık AKP iktidarının ve bir buçuk yılını tamamlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, Türkiye’yi neredeyse bütün küresel endekslerde gerilettiği ve 21. Yüzyılda, Cumhuriyet tarihimiz boyunca elde edilen kazanımlarının önemli ölçüde kaybedildiği, duraklama ve çoğu durumda gerilemeler yaşandığı vurgusu yapıldı.
Politika Notunda, Temmuz 2018’de resmi olarak başlayan ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen Saray Rejimi’nin, Türkiye’yi Ekonomi, Demokrasi ve Diplomasi krizine sürüklediğinin, Saray’ın politikalarının bu gerileme sürecini durdurmaktan uzak olduğunun ve krizin her geçen gün daha da derinleştiğinin altı çizildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2019 yılı için yaptığı değerlendirmede 2019 yılının "yeniden yükseliş dönemi" olduğu söyleminin ve yine Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 2019 yılının "yumuşak iniş" dönemi olduğu söylemlerinin gerçeklerden uzak olduğunu vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Açıkel, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yıkılmış ve iflas etmiş bir imparatorluğun yıkıntıları üzerine yeniden inşa edilen Cumhuriyetimiz, parlamenter demokrasisi ve liyakati öne çıkaran yeni kurumları ile tüm ülke sathında yurttaş temelli bir kalkınma dönüşümü gerçekleştirmiştir. Saray rejimi, Yüz yıla yakın Cumhuriyet deneyimimizin ardından, adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen bir sistem ile Türkiye’nin dinamik toplumunu, ekonomik kapasitesini ve kurumsal birikimini kendi kategorisindeki ülkelerin bile gerisine düşürmüştür. Cumhuriyetimizin ilk yıllarından bu yana Türkiye, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesini, özgürlüklerin artırılmasını, sosyal adaleti gözeten bir ekonomik kalkınmayı öncelik olarak belirlemiş ve barışçıl dış politikalarla bölgesinde etkili bir güç olmayı amaçlayan bir ülke olmuştur. Ancak, Saray Rejiminin anayasasız, hukuksuz, kurumsuz, bürokrasisiz ve liyakatsiz yönetimi neticesinde Türkiye, önce yerinden sayan bir ülkeye, ardındansa neredeyse bütün endekslerde gerileyen bir ülkeye dönüşmüştür. AKP yönetiminde, kurumsal çöküşün ve toplumsal buhranın eşiğine gelen ülkemiz teknoloji üretiminde ve Ar-Ge’de geri kalmış; hazinesi, Kobileri ve hane halkı borç batağına saplanmış; yüksek teknolojide ve ham maddede dışa bağımlı; hukuksuzluğun ve keyfiliğin hüküm sürdüğü; otoriter ve itibarsız ülkelerden biri olma konumuna hızla sürüklenmiştir. AKP yönetiminde Türkiye, demokrasi, ekonomi, eğitim ve diplomasi alanlarında krizlere ve çözümsüzlüğe savrulmuş; kurumlara güvenin azaldığı ve toplumsal huzurun kaybolduğu bir ülke konumuna getirilmiştir. Ülkemiz, ekonomiden özgürlüğe, eğitimden toplumsal barışa, kadın haklarından liyakate, yüksek teknoloji üretiminden çevre krizine kadar birçok alanda, tüm kazanımlarını ve birikimini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya getirilmiştir."
OECD, Dünya Bankası ve Dünya Ekonomik Forumu gibi uluslararası geçerliliği olan kurumlar ve yaklaşık 40 uluslararası saygın düşünce kuruluşunun verileri aracılığıyla hazırlanan Politika Notunda, Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü, Ekonomi, Eğitim, Dış Politika, Liyakat, Kurumsal İşleyiş ve Toplumsal Barıştan oluşan altı alt başlıktaki bütün temel göstergelerde Türkiye’nin gerileme sürecine girdiği ve ülke olarak küme düştüğü saptaması yapıldı.
Politika notunda, AKP’nin üretimden, kalkınmadan ve planlamadan uzak ekonomi politikaları sonucunda, Türkiye’nin vasıflı işgücüne istihdam yaratamayan, inovasyon yapamayan, katma değer üretemeyen, teknoloji ihraç edemeyen ve her şeyden önemlisi bölgesel ve sınıfsal sosyal adaletsizlikleri gideremeyen bir kara düzen kurduğu vurgulandı.
Politika Notunda, Saray rejiminin, Cumhuriyetimizin kalkınmacı, planlamacı ve sosyal devletçi modelinden uzaklaştıkça Türkiye’yi gelişmiş ülkelerin seviyesine ilerletmek bir yana kendi kategorisinde yarıştığı ülkelerin bile gerisine düşürdüğüne ve tüm alanlarda büyük bir gerilemeye yol açtığına dikkat çekildi.
Altı temel konu başlığında ele alınan Politika Notundan Başlıklar Şöyle:
SARAY REJİMİ, TÜRKİYE’Yİ DEMOKRATİK OLMAYAN VE BASKICI ÜLKELER SINIFINA GERİLETTİ
EKONOMİK GÖSTERGELERDE DURAKLAMA VE GERİLEME, BERABERİNDE TOPLUMSAL BUHRAN VE ÇÖKÜŞÜ GETİRİYOR
EĞİTİMDE NEREDEYSE TÜM KRİTERLERDE GERİLEME VE BOZULMA YAŞANIYOR
SARAYIN, İTİBAR KAYBETTİREN DIŞ POLİTİKASI: TÜRKİYE, GÜCÜNÜ VE İSTİKRARINI KAYBEDİYOR
LİYAKAT VE EHLİYET YOK EDİLİYOR; KURUMLARIN İÇİ BOŞALTILIYOR
SARAY REJİMİ, TOPLUMSAL BARIŞI ZEDELİYOR, TÜRKİYE MUTSUZ İNSANLAR ÜLKESİNE DÖNÜŞÜYOR