Konu sağlık olunca, insan hayatı olunca, para ve ticaretin hiçbir anlamı olmadığını ifade etmek isterim. Ama AKP Hükümetlerinin sağlığı ticarileştiren politikaları yüzünden yandaş müteahhitler eliyle hayata geçirilen şehir hastaneleri modeliyle vatandaşlarımız sağlık hizmetlerine ulaşım konusunda büyük sıkıntılar yaşamakta, randevu alamam, röntgen çekimlerinin, ameliyatların ve tahlillerin aylar sonraya sıra verilmesi gibi durumlar ise yoğun mesai yükü altında ezilen hekimlere ve sağlık çalışanlarına şiddet olarak yansımaktadır.
Türkiye'de sağlık sektörü, personel eksikliği, yoğun çalışma saatleri, düşük ücretler ve sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlikler gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Bu zorlukların yanı sıra, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artması, mesleki memnuniyeti ve güvenliği olumsuz yönde etkilemektedir. Şiddet olayları, yalnızca fiziksel zararların ötesinde, çalışanların psikolojik sağlığını da tehlikeye atmaktadır. Sağlıkçılar ve hekimler karşılaştıkları bu saldırlar nedeniyle ya tayin istemekte ya da meslek değiştirmektedir.” İfadelerini kullandı.
Sağlık Sisteminde Aksayan ve Kronikleşen Sorunlara Bir An Önce Çözüm Bulunmalı!
Kanko, “Artan sağlık harcamalarına rağmen, sağlık hizmetlerine erişimde devam eden eşitsizlikler, özellikle kırsal bölgelerdeki vatandaşlar için ciddi engeller oluşturmaktadır. Sağlık sistemimizdeki bu sorunların üstesinden gelmek için acil önlemler alınması gerekmektedir.
Bu bağlamda, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi, adil ücret politikalarının uygulanması, personel eksikliğinin giderilmesi ve sağlık hizmetlerine erişimde eşitlik sağlanması gerekmektedir. Sağlık çalışanlarımız, toplumumuzun sağlığını korumada hayati bir role sahiptir ve onlara hak ettikleri değeri vermek, sorunlarına kalıcı çözümler üretmek Sağlık Bakanlığının birinci önceliği olmalıdır.
14 Mart Tıp Bayramı'nda, sağlık çalışanlarımıza olan minnettarlığımızı ifade ederken, aynı zamanda onların karşılaştığı sorunlara dikkat çekmek ve bu sorunlara çözüm bulmak için birlikte harekete geçme çağrısında bulunuyoruz. Bu özel gün, sadece kutlama değil, aynı zamanda eyleme geçme ve değişim yaratma fırsatıdır.
Türk tıbbı, doktorlarımızın ve diğer sağlık personelimizin gösterdikleri üstün çabalarla dünyadaki gelişim ivmesine paralel bir gelişim sergilemiştir.
Bilim adamlarımız bugün, yurdumuzda ve dünyanın çeşitli ülkelerinde önemli çalışmaları ve başarılara imza atarak hepimizi gururlandırmaktadır. Tüm bu olumlu gelişmelere karşın sağlık sistemimizin aksayan ve giderek derinleşen yönleri bulunduğu ve yurttaşlarımız ile doktorlarımız başta olmak üzere sağlık personelimizin çözüm bekleyen birçok sorunu olduğu da göz ardı edilmemelidir. Ne yazık ki son dönemlerde hekimler bayram havasından uzak, buruk bir biçimde 14 Mart'ı kutlamaktadırlar. Bunun nedeni uygulanan sağlık politikalarının vatandaşlarımızı ve hekimleri mağdur etmesidir. Hükümetin sağlık politikaları ne yazık ki sağlık hizmetlerini ticarileştirmekte, hekimlerin mesleki geleceğini ve toplumun sağlık hakkını belirsizlik içinde bırakmaktadır.
Maalesef hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına karşı uygulanan şiddet tarihte hiç olmadığı kadar artmıştır. Hekime ve sağlık çalışanına yönelik şiddetin önlenmesi birinci önceliğimiz olmalı. Canımızı ve hayatımızı emanet ettiğimiz, büyük bir özveri ile görev yapan hekimlere şiddet asla kabul edilemez. Hükümeti sağlık konusunda daha duyarlı olmaya, hekimlerimizi ötekileştirmemeye davet ediyorum.
Günlük politikalarla yürütülemeyecek kadar yaşamsal öneme sahip sağlık sektöründe yaşanan sorunlar, yalnızca doktorları ve sağlık çalışanlarını değil, tüm toplumu yakından ilgilendirmektedir.14 Mart'ın yalnızca sorunların dile getirildiği bir gün değil, yüce mesleklerinde sevgi ve gönül bağıyla çalışan doktorlarımızın sorunlarının çözümü konusunda umutların arttığı bir bayram olarak kutlanması gerek.
Bu anlayış ve inançla; meşakkatli mesleğimizi insan onuruna yakışır şekilde yerine getirmeye çalışan, Ülkemizin her köşesinde, İnsan hayatının kutsallığından ödün vermeden, sonsuz sabırla, fedakârca ve üstün gayret ile çalışan Tüm Sağlık çalışanlarımızın ve değerli meslektaşlarımın“14 Mart Tıp Bayramı” kutluyorum.
Buradan Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’ya seslenmek istiyorum:
39 branşta yüzbinlerce sağlıkçı eksik kadrolara atanmayı bekliyor Sayın Bakan;
Atama bekleyen sağlıkçılar arasında; eczacı, diyetisyen, fizyoterapist, psikolog/klinik psikolog, dil ve konuşma terapisti, odyolog, iş ve uğraşı terapisti (ergoterapist), perfüzyonist, sağlık fizikçisi, podolog, biyomedikal mühendisi, gerontolog, biyolog, çocuk gelişimcisi, sosyal çalışmacı, adli tıp teknikeri, ameliyathane teknikeri, anestezi teknisyeni/teknikeri, ağız ve diş sağlığı teknikeri, çevre sağlığı teknikeri, diş protez teknikeri, diyaliz teknikeri, elektronörofizyoloji teknikeri, evde bakım teknikeri, fizyoterapi teknikeri, eczane teknikeri, ilk ve acil yardım teknisyeni, iş ve uğraşı teknikeri (ergoterapi teknikeri), laboratuvar teknikeri, mamografi teknikeri, odyometri teknikeri, ortopedi teknikeri, patolojik anatomi teknikeri, radyoterapi teknikeri, röntgen teknikeri, tıbbi görüntüleme teknisyeni/teknikeri, tıbbi laboratuvar ve patoloji teknikeri, tıbbi sekreter, tıbbi protez ve ortez teknisyeni/teknikeri yer alıyor. Lütfen bu sağlıkçı arkadaşlarımızın sesini duyun artık” ifadelerini kullandı.