Ersoy, “ekonomik krizin çözümü yok çünkü bu halkın bütçesi, değil halktan yana değil. Çözüm yok çünkü şirketlerin kurtuluşu halkın kurtuluşu demek değil. Çözüm yok, çünkü yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla kurduğunuz bir düzen var ve bu düzen batmış durumda. Ama siz hala kendinizi kurtarma peşindesiniz” dedi.
Ersoy, son on altı yılda çiftçinin borcunun 48 kat arttığını, son beş yılda 570 bin esnafın kepenk kapattığını sadece 2019 yılın da yaklaşık 16 bin Şirket’in iflas ettiğini ülkemizde şu an 6 milyon 890 bin işsiz olduğunu, bunun 1 milyon 916 binini kadın ve 3 milyon 516 binini ise gençler oluşturuyor dedi ve işsizlik rakamları ortadayken iktidarın şirketlerin vergi borcunu silip, KDV ve ÖTV gibi vergilerde artış yaparak ve yeni vergiler getirerek bu yükü halkın sırtına yüklediğini ifade etti.
Asgari ücretten ve temel hizmetlerden vergileri kaldırın!
Sözlerine şöyle devam eden Ersoy; asgari ücret görüşmelerinin devam ettiği bugünlerde patronların bu görüşmeler esnasında işçileri işten çıkarma ve kayıt dışına almakla tehdit ettiğini söyleyerek bakan da patronlardan yanadır dedi. Bu ülkenin en köklü işçi konfederasyonu olan DİSK’in asgari ücretin en az 3200 TL olmasını gerektiğini hatırlatan Ersoy, ücrete dayalı büyümenin mümkün olduğunu iktidarın bütçeyi işçiye, emekçiye ve emekliye göre ayarlarsa Katar’dan para almak zorunda kalmayacağını söyledi.
Asgari ücretteki verginin kaldırılması gerektiğinin altını çizen Ersoy, halkın en temel yaşamsal ihtiyaçlarından yani; elektrik, su, doğalgazdan alınan vergilerin kaldırılması sonucu ekonominin batmayacağını şirketlerden silinen vergi borçlarının çok altında bir parayla ekonomik krizin yükünden halkı kurtarmak için sadece küçük bir adım atmış olursunuz dedi.
Özelleştirilen okulların tek derdi kar elde etmek!
Doğa Kolejinde velilerin ve öğretmenlerin yaşadığı krize de değinen Ersoy, yaşanan krizin özelleştirme politikalarının sonucu olduğunu ve bugün parasını alamayan öğretmenlerin haklı olarak iş bıraktığını ifade etti. Doğa Koleji sahibinin kafasına göre velilerden para toplayarak bu paraları inşaat sektöründe kullandığını ve bu şirketlerin tek dertlerinin halkın eğitim hakkı olmayacağını tek dertlerinin kar elde etmek olduğunu söyledi. Ersoy; sözlerine şöyle devam etti: “Peki bu kriz devam ederken Milli Eğitim Bakanı ne yapıyor? Bakan özel okul sahiplerini toplamış ve “bu kara deliği kapatmazsak hepimiz yanarız” diyor ve özel okul sahiplerinden Doğa Kolejinin satın alınmasını istiyor.”
Tek çözüm halkın olanı halka iade etmek!
Ersoy, ülkemizde AKP iktidarının yağma, talan, sömürü politikalarının ülkeyi getirdiği yıkımdan ülkeyi kurtarmanın tek yolunun halkın olanı halka iade etmek olduğunu ifade etti. Ersoy ayrıca “Kamu-özel iş birliği” adı altında memleketi, halkı, bu ülkenin çocuklarının geleceği üzerindeki ipotekleri, kapitülasyonları da kaldırın dedi.
Ayrıca ülkede eşitsizliklerin devlet eliyle yukarıdan aşağıya örgütlendiğine dikkat çeken Ersoy, kimsenin birbirleriyle sözle dahi olsa eşit olmadığını ifade etti. AKP’linin CHP’liyle Yozgatlının İzmirliyle, Kürt’ün Türk ile, kadının erkek ile eşit olmadığını bu ülkede özgürlüğün kırıntılarından dahi bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi.
Ya Sosyalizm Ya Barbarlık!
Son olarak Ersoy; “Bu ülkede basın özgür değil, üniversite, bilim özgür değil, sendika, grev, toplu sözleşme özgür değil, seçimler özgür değil, örgütlenmek özgür değil, insan hakları hiç özgür değil ve bu ülkede gelecek nesiller için, kadınların, eşitliği ve özgürlüğü için, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı için, ülkemizi cihatçı katillere teslim etmemek için laik yaşamsaldır yani yıkımdan kurtulmanın yolu eşitliktir, özgürlüktür, barıştır, laikliktir. Sarayın ve şirketlerin değil, halkın egemenliğini kurmaktır. Yani kısacası ya sosyalizm ya barbarlık” dedi.
Oya Ersoy; ''Çözüm yok çünkü; bu halkın bütçesi değil!"
Oya Ersoy; ''Çözüm yok çünkü; bu halkın bütçesi değil!"
İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, ödemeler dengesi ve döviz krizi olarak başlayan ekonomik kriz sonucunda şirketlerin dış borçlarını ödeyememesinin, bankaların ise 46 milyarlık batık kredisi olmasının geçtiğimiz yılın ilk altı ayında ise 78,6 milyar liraya ulaşan bütçe açığının, artan vergi oranları, silinen vergi borçları, daha fazla borçlanma için istenilen yetkinin ve Merkez Bankasında yaşananların tek bir göstergesi vardır o da ülkemiz çok ciddi bir finansal krizin içindedir dedi. Şu anda ki bütçenin iflasın eşiğine gelmiş bir ekonomide yaşanan krize çözüm bulamayan bir bütçe teklifinin olduğunu, çözümünün ise halktan yana bir bütçe yapılmadıkça bu çözümsüzlükten de çıkılamayacağını sözlerine ekledi.