Sarıkaya, "Söylentiler, iki partiyi diken üstünde tutuyor. Bunu engellemeye dönük sıkı markaj taktikleri geliştiriliyor. CHP Milletvekili İlhan Kesici’nin dünkü sohbetimizde dile getirdiği şu cümle bütünü özetliyor: 'Partiye karşı hainlik, vatan hainliğinden daha beter bir şeymiş gibi algılanıyor. Parti içi kınama katsayısı normalin üzerinde; böyle olmamalı'" diye yazdı.
AKP'nin MHP ile görüşerek hazırladığı ve partili cumhurbaşkanlığı sistemini öngören anayasa değişikliği teklifinin 18 maddesi de birinci tur oylamada kabul edilmişti.
Muharrem Sarıkaya'nın "Oylama taktikleri" başlığıyla yayımlanan (18 Ocak 2017) yazısı şöyle:
Taktiklere bakılırsa, Anayasa değişikliği paketinin ikinci turu, tartışmalı, kavgalı ve karşılıklı hakaretlerle geçen ilkinden farklı olacak.
Bunun nedeni de partilerin ağırlıklı olarak milletvekillerinin vicdanlarını ve toplumsal tabanlarını hedeflemiş olmaları.
Nitekim CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, MHP Lideri Devlet Bahçeli’den randevu talep ederek bugün gerçekleştireceği görüşmenin nedeni de buna dayalı.
Her ne kadar MHP Lideri CHP Lideri’nin randevusundan vazgeçmesini sağlamak istercesine Twitter üzerinden CHP’yi suçlayıcı mesajlar yayınlamış olsa da Kılıçdaroğlu randevusunu gerçekleştirmekte kararlı.
Kılıçdaroğlu, grup toplantısı sonrası kulisteki sohbetimizde MHP Lideri’nin tweet’lerini anımsatıp “Randevuya gidecek misiniz?” diye sorduğumda, kürsüdeki cümlesini yineledi:
“Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır. Evet gideceğim...”
Kılıçdaroğlu’nun görüşmede Bahçeli’ye bugüne kadar dile getirdiği sakıncaları sıralayıp “Ret verin düşsün veya askıya alalım, seçime gidelim, halk eğer istiyorsa Meclis’ini kendi kursun” önerilerini götürmesi bekleniyor.
Ancak değişiklik teklifine bazı milletvekillerinden ve tabandan gelen tepkilere karşın destek veren Bahçeli’nin tutumunda bir değişiklik öngörülmüyor.
CHP de bunu bilmesine karşın, referandum sürecinde, “Biz uyarı görevimizi yaptık, buna rağmen destek verdi” diyebilmek için MHP Lideri’ne gidiyor.
CHP’nin randevu almasının bir diğer nedeni de MHP milletvekillerini etkilemek için zemin hazırlamak.
Çünkü ilk turda üzerinde değişiklik önergeleri verilmiş olan maddeler üzerinde yapacağı 5’er dakikalık konuşmalarda MHP milletvekillerinin vicdanlarını hedefliyor.
MHP milletvekillerinin kulis sohbetlerinde Anayasa değişikliği paketinin maddelerine getirdiği ağır eleştiriler dikkate alındığında ilk turdan farklı bir sonuç getirip getirmeyeceği bilinmiyor.
MHP liderliği de bundan olsa gerek, tartışmanın zeminini Anayasa paketinden çıkarıp CHP karşıtlığı zeminine taşıyor.
AK Parti de MHP milletvekillerinin hoşuna gitmeyecek söylem ve eylemler konusunda milletvekillerini uyarıyor.
Oy kullanılan kabinler önünde yaşanacak tartışmalardan uzak durmaları ve zarfların içinde başka bir pulun bulunma olasılığını göz önüne almaları konusunda uyarıyor.
Bütün bu nedenlerle paketin ikinci turu için öngörülen 3 günlük sürenin daha sakin geçeceği öngörülebilir.
Ancak paketin ilk turunun yarattığı gerilimin etkisi henüz Meclis’te ortadan kalkmış değil.
Özellikle oylama sonuçları kesin olan ikinci turda MHP ve AK Parti içinden 20 kadar milletvekilinin gelmeyerek veya aksi yönde oy kullanarak paketin özünü oluşturan 3 maddenin 330’un altında kalmasını sağlayacağına dönük söylentiler, iki partiyi diken üstünde tutuyor.
Bunu engellemeye dönük sıkı markaj taktikleri geliştiriliyor.
CHP Milletvekili İlhan Kesici’nin dünkü sohbetimizde dile getirdiği şu cümle bütünü özetliyor:
“Partiye karşı hainlik, vatan hainliğinden daha beter bir şeymiş gibi algılanıyor. Parti içi kınama katsayısı normalin üzerinde; böyle olmamalı...”