Karamollaoğlu'nun açıklaması şöyle;
"Bildiğiniz gibi 1999 Marmara Depremi’nden sonra böyle bir vergi ihdas edildi. Bugüne kadar 20 yılda 72 milyar liradan daha fazla para toplandı. Ne oldu derseniz bu paralara, maalesef bu paraların büyük bir kısmı deprem için kullanılmadı. Şimdi sormak istiyoruz; bu felaket karşısında bu paraları nasıl kullanacağız? ‘Efendim biz onu bilahare telafi ederiz. Şimdi şöyle bir yerde ihtiyacımız var. Orada bunu kullanalım. Sonra da orayı takviye ederiz’ mantığı yürümez. Maalesef bir fayda sağlamaz. Bunu da görmek mecburiyetindeyiz. Onun için biz depremden sonra mağdur olan vatandaşların mutlaka yardımlarına gitmeli, ihtiyaçlarını karşılanmalıdır. Bir evi, bir de içindeki malzemesi var. Bütün mal varlığı ondan ibaret. Hatta belki buzdolabı almış, çamaşır makinesi almış, taksitini bile henüz ödeyememiş insanların mutlaka yanında olmalı bugünkü iktidar."
''DEPREM OLDUKTAN SONRA DİZLERİMİZİ DÖVMEK KİMSEYE FAYDA SAĞLAMIYOR''Karamollaoğlu, Elazığ’da yaşanan depremin ardından alınması gereken tedbirlere değindi. Karamollaoğlu, olası bir İstanbul depremin en büyük sorunun trafik sorunu olacağını dile getirerek "Deprem olduktan sonra hayıflanmak, dizlerimizi dövmek, bundan sonra mutlaka gerekli tedbirleri alacağız diye üst perdeden konuşmak kimseye fayda sağlamıyor. Birinci mesele, ülkemiz bir deprem bölgesinde olduğu için istisnasız bütün şehirlerimizin ileride olabilecek bir depremi dikkate alarak planlarının buna göre yapılmasına ihtiyaç var. Şehir planları depreme göre yapılmalı. Bu bölgelerde yoğunluk mutlaka azaltılmalı. Mümkün olduğu kadar yüksek binalardan imtina edilmeli. Elazığ büyük bir ilimiz değil ama deprem olunca trafik tıkanmış. İstanbul eğer bir deprem ile karşılaşırsa en büyük sorunlardan bir tanesi trafik sorunu olacak. Kimse şehirden çıkamayacak kimse şehre giremeyecek. Çünkü deprem dikkate alınarak bir şehir yapılmamış. İkinci husus; hasarlı binalar ile ilgili tespitler süratle yapılmalı, eğer takviye edilerek güçlendirilecek bir imkan varsa o takviyeler yapılmalı ve insanlar o binalarda oturmalı. Eğer bu sağlanamıyorsa o binaların ayakta durmasına izin verilmemeli. Bir an önce yıkılmalı" şeklinde konuştu.