BERKİN BİZİM, BÖRÜ BİZİM:
Konuşmasına Nazım Hikmet'in “Yaşamak bir ağaç gibi tek ver hür, Ve bir Orman gibi kardeşçesine” şiirden alıntı yaparak başlayan Karamollaoğlu, “Bu hasret bizimdir. Semah bizim, halay bizim, horon bizimdir. Munzur bizim, Fırat bizim, Kaz Dağları bizimdir. Madımak, Roboski, Başbağlar bizimdir. Yasin Börü, Eren Bülbül, Berkin Elvan bizimdir… Acısı bizim, sevinci bizim, kederi bizim türküsü bizimdir” dedi. Karamollaoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
50 YILDIR DÖNMEDİK, ALDATMADIK:“Milli Görüş hareketinin siyaset sahnesine çıkışının 50. yılındayız. Yolumuzdan dönmedik. Rüzgâra, konjonktüre, makama, mevkie göre yön değiştirmedik. O yüzden, istikrar görmek isteyen bu salona baksın. ‘Diklenmek' değil ‘Dik Durmak' nasıl olur görmek isteyen, bu salona baksın. Bu salonda güce teslim olmayanlar var. Haksızlığa boyun eğmeyenler var. İlk virajda veda edenler değil, ahde vefa gösterenler var. Aldatmayanlar var, aldatılamayanlar var
VARLIK FONUNA İPOTEK EDİLDİK:3 Kasım 2002'de AKP'ye oy verdi milletimiz. Bugün nasıl Türkiye var? Ekonomiden ekolojiye, adaletten demokrasiye, tarımdan sanayiye, eğitimden dış politikaya sürekli savrulan bir Türkiye var. Ekonomisi dar boğaza girmiş, tarım ve hayvancılığı bitmiş, bütün birikimleri ‘Varlık Fonu' adı altında ipotek edilmiş bir Türkiye var. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, borçlanabilmek için Borçlanma Genel Müdürlüğü kurmak zorunda kalmış bir Türkiye var.
AKP MİADINI DOLDURDU:
3 Kasım 2002 AK Parti'nin iktidara gelişinin ilk günü olmuştu. 3 Kasım 2019'da, iktidardan ayrılışının tescillendiği gün olarak tarihe geçecektir. Çünkü AK Parti miadını doldurmuştur. Ne yazık ki, Türkiye'ye verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Yorgundur, Türkiye'yi de yormaktadır. Bitkindir, Türkiye'yi de bitirmektedir. Adı Adalet ve Kalkınma Partisi olmasına rağmen ne adaleti kalmıştır, ne de kalkınması.
BİZ YANLIŞLARI ELEŞTİRİYORUZ:Herkes bilmeli ki, biz Ak Parti'yi değil yanlış politikalarını eleştiriyoruz. Biz partileri değil politikaları eleştiririz. Biz kişileri değil zihniyetleri eleştiririz. Halkın değil rantın yanında duranlara karşı çıkıyoruz. Milletin imkânlarının bir avuç yandaşa aktarılmasına karşı çıkıyoruz. Vesayeti kaldıracağız diyerek iktidara gelip, kendi kişisel vesayetlerini kurmaya kalkanlara karşı çıkıyoruz. Çünkü Milli Görüş gömleği ilikleriyle değil ilkeleriyle ünlüdür.
TOPLUMSAL SÖZLEŞME TEKLİF EDİYORUZ:Türkiye'nin yeni bir başlangıca ihtiyacı var. Bütün partilere sesleniyorum; Biz Saadet Partisi olarak milletimizin tüm farklılıklarıyla beraber, etrafında buluşabileceği yeni bir toplumsal sözleşme teklif ediyoruz.
DEVLETİ PARTİLEŞTİRMEYECEĞİZ:Türkiye'nin geleceği için; Eğitimden istihdama, kamu ihalelerinden atamalara kadar her alanda adam kayırma, torpil ve iltiması ortadan kaldıracağız. İşi ehline vereceğiz. Devleti partileştirmeyeceğiz. Hiçbir kesimi siyasi görüşlerinden dolayı hizmetten mahrum bırakmayacağız. Hiç kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmayacağız. Eşimize, dostumuza kamu ihalelerini dağıtmayacak, ulufe verir gibi makam ve mevki tahsis etmeyeceğiz!
SULTANLARDA OLMAYAN YETKİ…Bugünkü sistem ülke sorunlarına çare olmak bir yana, bizatihi sorunun kaynağı haline gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı Sistemi'yle birlikte meclisin, yürütme üzerindeki denetim ve sorgulama gücü elinden alınmış, yürütmeyi denetlemesi gereken yargı da yürütmenin etkisine girmiştir. Bu şartlarda; SP için kuvvetler ayrılığı vazgeçilmez prensiplerden bir tanesidir. Sultanlarda dahi olmayan bir yetki ile bu ülkenin yönetilmesine müsaade edemeyiz. Haksızlık yapan en üst mevkide ki bir insan da olsa, karşısında hakkın söylenebileceği bir düzen inşa edeceğiz.”