CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında “Kısa sürede saygın ve başarılı bir konuma gelen İstanbul Şehir Üniversitesi maalesef bugün bir siyasi hesaplaşmanın, bir cezalandırmanın aracı yapılmak istenmekte, öğrenciler, akademik ve idari personel mağdur edilmektedir.” dedi.
Özdemir, “Bugün Türkiye’nin bir hukuk devleti olmaktan uzaklaştığı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin, yargı bağımsızlığının tahrip edildiği fakat daha da önemlisi tüm kişi ve kurumların hukuk güvencesinden yoksun olduğu bir süreçten geçiyoruz. Anayasa değişikliği sürecinde sürekli olarak uyardığımız üzere, güçler ayrılığı ilkesinin yerine iktidarın bir ‘tek adama’ dayalı yönetim sisteminin ülkemizi geriye götüreceği ve hukuk devletinden uzaklaşılacağı uyarısında bulunmuştuk. Gelinen aşamada, tek kişinin arzu ettiği şekilde düşünmeyen, kendisi ile birlikte hareket etmek istemeyen kişi ve kurumlar devletin her türlü gücü kullanılarak tehdit ediliyor veya yok edilmek isteniyor.” ifadelerini kullandı.
“İşte bu süreçte en son bir vakıf üniversitesinin karşı karşıya bırakıldığı durum, yeni yönetim sisteminin ülkeyi hangi aşamaya sürüklediğinin de açık bir kanıtıdır” diyen Özdemir, “Adeta bir siyasi operasyon olduğu düşünülen ve bir kamu bankası olan Halkbank aracılığıyla hukuk dışı yollarla bir üniversitenin, İstanbul Şehir Üniversitesi'nin mal varlığına tedbir konulduğu yönünde üniversite yönetiminin açıklamaları oldu. Bu iktidar döneminde kendisine tahsis edilen arazi üzerinde eğitim faaliyetlerini sürdüren, kısa sürede saygın ve başarılı bir yükseköğretim kurumu olan üniversitenin maaşları ödenemeyen akademik ve idari personeli, bursları ödenemeyen ve eğitimleri yarıda kesilecek olan öğrencileri büyük bir mağduriyetle karşı karşıyadır. Üniversitede eğitim gören 7080 kayıtlı öğrencinin ve görev yapan 758 akademisyenin durumu belirsizlik içindedir.” şeklinde konuştu.
“Önümüzdeki günlerde elektrik, su ve doğalgaz gibi faturalarını da ödeyemeyeceğini ve zorunlu olarak eğitim-öğretime ara verilebileceğinden endişe duyulduğu” şeklinde kaygılar yaşandığını belirten Özdemir, “Üniversitelerin asla bir siyasi hesaplaşmanın, devlet gücünü kullanarak bir cezalandırmanın aracı olmaması gerekiyor. Bu nedenle bir siyasi hesaplaşmanın aracı olmaması gereken üniversitenin karşı karşıya kaldığı bu hukuksuzluğa karşı Meclisi ve özellikle de akademisyenleri duyarsız kalmamaya davet ediyorum.” dedi.