İstanbul Vakfı’nın kız çocuklarının eşit şartlarda yaşaması ve eğitimlerine katkı sağlanması fikriyle öncülüğünü yaptığı “Büyüt Hayallerini” projesi kapsamında burs sağladığı 64 öğrenci, okullarından mezun oldu. Mezuniyet töreninde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, “Eğitim, belki de toplumumuzun en önemli konusu. Eğer eğitimi çözemezsek, eğitimle ilgili problemlerimizi aşamazsak, eğitimde dünyanın en üst seviyesine erişemezsek; ülke olarak, millet olarak, kuracağımız hayallerimizin her birisi suya düşer. İnşallah İstanbul'un artan sayıda kadın yöneticileri, kadın belediye başkanları, kadın meclis üyeleri sizlerin de arasından çıkacak” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul Vakfı, kız çocuklarının eşit şartlarda yaşaması ve eğitimlerine katkı sağlanması fikriyle öncülüğünü yaptığı “Büyüt Hayallerini” projesini, 2021 yılının haziran ayında başlattı. Proje kapsamında ortaya çıkan ilk eser; 40 farklı yazarın kaleminden 40 kadının hikayesinin yer aldığı, “İlham Veren Adımlar” kitabı oldu. Vakıf ve Dilek İmamoğlu, 11 Ekim 2021’de kitabın satışından elde edilecek gelirle, 300 kız öğrenciye burs sağlama kararı aldı. 11 Ekim-21 Ekim 2021 tarihleri arasında ‘İstanbul Vakfı’ web sitesi üzerinden başlatılan projeye, İstanbul’da ikamet eden 4 bin 543 kız öğrenci başvurdu. Titizlikle incelenen başvurular sonunda, 200’ü üniversitede öğrenim gören, toplam 300 öğrenci İstanbul Vakfı’nın sağladığı bursu almaya hak kazandı. Bu rakam, süreç içerisinde 1500’e ulaştı. 500’ü depremzede bursiyerlerden oluşan öğrencilerden 64’ü bu sene mezun oldu. İstanbul Vakfı, kurumdan burs alan ve bu yıl okullarını bitiren öğrenciler için mezuniyet töreni düzenledi.
Sarıyer Ayazağa’daki Cendere Sanat Merkezi yerleşkesi içinde bulunan 392 yıllık tarihi anıt niteliğindeki “Cendere Doğu Çınarı”nın altında düzenlenen tören; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu ve İstanbul Vakfı Genel Müdürü Perihan Yücel’in katılımlarıyla yapıldı.
İmamoğlu, programda şöyle konuştu:
“İlk geldiğimizde burası, kısmen kötü durumda, yeşil alanları kullanılmaz bir haldeydi. Asırlarca yaşamış bir çınarın altında, muhteşem bir sanat eseri gibi, doğanın, Yaradan’ın bize hediye ettiği bu güzelliğin altında çok güzel hanımefendilerle bir arada olmaktan ve onların güzel geleceklerinin başka bir bölümüne adım atma arifesinde onları buradan selamlamanın keyfini yaşıyorum.
Eğitim, belki de toplumumuzun en önemli konusu. Eğer eğitimi çözemezsek, eğitimle ilgili problemlerimizi aşamazsak, eğitimde dünyanın en üst seviyesine erişemezsek; ülke olarak, millet olarak, kuracağımız hayallerimizin her birisi suya düşer.
Eğitimdeki en önemli hususlardan bir tanesi eğitimdeki fırsat eşitliği meselesi. Fırsat eşitliğindeki sorun, sadece cinsiyet eşitsizliği değil. Bu topluma baktığımızda; eğitim, memleketin her köşesinde aynı imkanlara sahip olunan bir süreçte verilemiyor. Ama İstanbul'da ama Türkiye'nin farklı coğrafyalarında, ne yazık ki semtten semte, ilçeden ilçeye ya da şehirden şehre arada uçurumlar var. Hele hele özel eğitim kurumlarıyla, devlet kurumları arasındaki bazı mesafelere baktığımızda, bu çok acı bir biçimde önümüze seriliyor.
“CUMHURİYET’İN ANA TEMASI, EŞİTLİKTİR”
Bu Cumhuriyet kurulurken, savaş anında bile aynı esnada Ankara’da eğitim şurası toplayan, toplumun en önemli meselelerinden birisinin eğitim olduğunu görerek memleketin milletin özgürlüğünün mücadelesinin verildiği anda dahi eğitimle ilgili mücadelenin kapıda beklediğini bilen bir süreçten gelen insanlarız. O süreci hazırlayan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına hepimiz minnet duygularımızı besliyoruz, kendilerini şükranla anıyoruz. Gerçekten özel bir sistemi bize emanet ettiler. Cumhuriyet’in ana teması, eşitliktir. Cumhuriyet, ‘kimsesizlerin kimsesi’ diye tariflenen çok özel bir sistemdir. Türkiye'nin neresinde doğarsanız doğun, Cumhuriyet sizi alır, hiç beklemediğiniz mertebelere, mevkilere taşır. Bu çok önemli bir duygudur. Ben de bir Cumhuriyet çocuğuyum. Sizler de öylesiniz. Hayat akışına baktığımda, kendi adıma diyorum ki, ‘Bana bu fırsatları, bu imkanları sağlayan, kesinlikle bu ülkenin sistemidir. Başka türlü bunu elde etme fırsatım olamazdı. Ben de hem çocukluğunu bir köyde geçirmiş, ama bir yandan eğitimini almış, farklı eğitim kurumlarında eğitim görmüş, o günleri geçirerek bir yandan hayat mücadelesini verirken, bir yandan sorumluluk duygusuyla siyasetin içerisine girdiğim an itibariyle de bugün kendim, eğer dünyanın en güzel şehirlerinden birisinde belediye başkanı olabiliyorsam ve bunu başarmışsam, ardındaki ilk sırada söylemem gereken şey, Cumhuriyet’in varlığıdır.
“LİYAKATİNİZLE OLMAYI ARZU ETTİĞİNİZ HER KONUMA ERİŞEBİLMENİZİ SAĞLAMA MECBURİYETİMİZ VAR”
Tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti hayaliyle yaşamış bir insan olarak diyorum ki; kesinlikle eğitimin hakkını vermeli ve siz kıymetli gençlerimizin kurduğu hayallerin gerçek olabilmesi için önünüzdeki bütün engelleri kaldırabilmeli ve de eşit fırsatlar dahilinde hak ettiğiniz, liyakatinizle olmayı arzu ettiğiniz her konuma erişebilmenizi sağlama mecburiyetimiz vardır. Uzun yıllar tabii bu mücadeleyle geçti ve inşallah hayalinden taviz vermeyen bu değerli Cumhuriyet, bazı aksaklıklar yaşasa da sıkıntılar yaşasa da bunları da aşmayı ve 21. Yüzyılın, yani Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının sürecine daha umutla bakmayı da başaracaktır.
“75 BİN ÖĞRENCİMİZE DE BELEDİYEMİZ BÜNYESİNDE BURS İMKANI SAĞLIYORUZ”
Sizler, hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz anda, aslında gelecek nesillerin de hayal kurmalarına fırsat sağlamış olacaksınız. O bakımdan ‘Büyüt Hayallerini Projesi’ önemli bir adımdır. Gerçekten uzun yıllar uykuya dalmış ve faydalanılmamış bir vakıfken, böylesi kıymetli, maneviyatı çok güçlü bir projeyle tekrar hayatına başlaması bizim için çok değerli olmuştur. Ben hem Dilek'in öncülüğünde bu süreci gerçekleştiren İstanbul Vakfı’nın emek ortaya koyan kıymetli yönetici ve çalışanlarına ve Dilek'in de söylediği gibi, bu sürecin gerçek başarısına ulaşması anlamında katkı sunan bütün bağışçılarına hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. İnşallah seneye 3 bin öğrencisi olur. Daha sonraki seneler daha yukarılara tırmanır. Biz, başladığımız andan bugüne, 75 bin öğrencimize de belediyemiz bünyesinde burs imkanı sağlıyoruz. Bütün bunlara baktığınızda, bunların göreve başladığımızda olmamış olması, aslında istediğinizde başarabiliyor olmamız, bence önemli bir şey. Yani siz, eğer devletin kasasını, milletin parasını doğru yönlendirirseniz, gerçekten maneviyatı çok yüksek hizmetlerle buluşturabiliyorsunuz. Ben hem kreşlerimizi hem öğrenci yurtlarımızı ve de bu burs hizmetimizi ayrı bir yere koyuyor ve çok önemsiyorum.
“İSTANBUL'UN ARTAN SAYIDA KADIN YÖNETİCİLERİ, KADIN BELEDİYE BAŞKANLARI, KADIN MECLİS ÜYELERİ SİZLERİN DE ARASINDAN ÇIKACAK”
Yıllar sonra belki de sizler bu kürsüden konuşuyor ve yeni bursiyerlerinize ve yeni hayallerle gençlere bu imkanları sağlayacak olan yöneticiler olacaksınız. Bunu yürekten diliyor ve istiyorum. İnşallah İstanbul'un artan sayıda kadın yöneticileri, kadın belediye başkanları, kadın meclis üyeleri sizlerin de arasından çıkacak. Şimdiden hedefini koyan arkadaşlarınız var, görüyorum. Ve onlarla bizler de gururlanacağız. Nerede karşılaşırsak karşılaşalım, -birbirimizi tanımamızın hiçbir önemi yok o esnada- birbirimizin şifresi ya da mesajı, sloganı, ‘Büyüt Hayallerini’ olsun, birbirimize sarılalım ve birbirimizi selamlayalım. Hayatın hangi evresinde ve nerede karşılaşırsak karşılaşalım, böylece bizim de hayat boyu sizler gibi çok kıymetli yol arkadaşlarımız ve dostlarımız olsun. Karşılaştığınızda bir tek isteğimiz var: Bize selam verin. Birbirimizi, sarılıp hatırlayalım. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum.
Dilek İmamoğlu ise şunları söyledi:
“Kızlarla her buluştuğumda, gözlerim dolu dolu oluyor. Siz herhalde böyle bir karar aldınız. ‘Biz her buluştuğumuzda, Dilek'i biraz böyle bir ağlatalım’ diyorsunuz. Peki, kabul; olsun” sözleriyle başlayan Dr. Dilek İmamoğlu da “Çok güzel bir gurur tablosu var önümde. Kızların hepsinin gözleri ışıl ışıl. Hepsi çok umut saçıyor. Bu yolda verdiğiniz mücadele için, hepinize teşekkür ediyorum. Biz sadece bu mücadelenize biraz ışık tutmaya çalışıyoruz, o kadar. Hepinizi büyük bir mutlulukla selamlıyorum. Mutluyum; çünkü hayallerimin gerçeğe dönüştüğünü görüyorum.”
İstanbul Vakfı ile birlikte hayata geçirdikleri projenin ikinci mezunlarını verdiğini kaydeden Dr. İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Sizlerin mutluluğunu, hayallerinize doğru güçlü adımlarla ilerleyişinizi görmekten çok mutluyum. Sevgili gençler, bu dünyada iyi olan ne varsa, bilin ki bir kişinin hayal kurmasıyla başlıyor. Her şey bir hayalle başlar. O yüzden hayallerinizi asla sınırlamayın. Siz yeter ki ulaşabileceğinize inanın ve bu yolda tüm gayreti gösterin. Elde edemeyeceğiniz hiçbir başarı yok.
“NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUNUZU HATIRLAYIN”
İşte o zaman bugünü, burada şu anda yanınızda olanları hatırlayın. Size her zaman destek olacak insanları, sizin gibi hayallerine ulaşmak için gayret gösteren kız kardeşlerinizi ve ablalarınızı düşünün. Ne kadar güçlü olduğunuzu ne kadar güçlü olduğumuzu hatırlayın. O zaman çok daha iyi hissedeceksiniz. Hiç şüphem yok ki hedeflerinize çok daha büyük bir inançla ilerleyecek ve hedeflerinize ulaşacaksınız. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalktığı, tüm çocukların eşit şartlarda eğitim aldığı, her alanda kadınların ve erkeklerin aynı fırsatlara sahip olduğu bir toplumda yaşamayı hayal ediyorum. Bu hayali paylaşan benim gibi pek çok kadın olduğunu da çok iyi biliyorum.
“HEDEFİMİZ, 3000 SAYISINA ULAŞMAK”
Hedefimiz, 3000 sayısına ulaşmak. Bu yıl 1500 öğrencimize burs verdiğimizi söylemiştim. Ama 500’ü, üzülerek ifade ediyorum ki, 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketinden etkilenen kız öğrencilerimiz. Onlara ve tüm depremzede kardeşlerimize bir kez daha geçmiş olsun diliyorum. Kaybettiklerimizi rahmetle anıyorum. Yaralarımızı beraberce saracağımıza inanıyorum. Buna inancım sonsuz.”
Proje kapsamında sadece burs vermediklerinin altını çizen Dr. İmamoğlu, “Kültür A.Ş. iş birliğiyle bursiyerlerimize, İstanbul'un kültür-sanat alanlarında çalışma olanağı da sağlıyoruz. 700 kızımız bu imkanlardan bugün faydalanabiliyor. Sizlerden daha çok mutlu oluyorum bu rakamların arttığını duyunca. ‘İlham Veren Adımlar Buluşması’, ‘Büyütülen Hayallerle Cumhuriyet ve Kadın’, ‘Büyüt Hayallerini Gelişim Programı’ ve ‘Büyük Hayallerini Kısa Film Yarışması’ gibi etkinliklerle de gençlere yeni alanlar açıyoruz. Geçtiğimiz yıl 30 bursiyerimizi mezun etmiştik. Bu yıl ise bu sayı, 64’e ulaştı.
“DİLEĞİM; SİZLERİN DE PEŞİNİZDEN GELECEK NESİLLERE, KIZ ÇOCUKLARINA BAŞARILARINIZLA İLHAM VERMENİZ”
Bütün bu yolculuğunuzda, kendi ayaklarınızın üstünde durmanızın ve güçlü bir şekilde yere basmanızın yanı sıra sizden istediğim tek bir şey daha var: Her zaman Atatürk'ün izinde, çağdaş bir Türkiye için çalışmaktan asla vazgeçmeyin. Dileğim; sizlerin de peşinizden gelecek nesillere, kız çocuklarına başarılarınızla ilham vermeniz. Aydınlık, umut ve sevgi dolu çağdaş yarınları sizlerle birlikte inşa edeceğiz. Dünya, sizlerin sayesinde yeniden iyileşecek ve güzelleşecek. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Burada ayrıca tabii bir teşekkürüm daha var. Sizlerin huzurunda sizlere bu imkanları sağlayan, bize yardımcı olan vakfa ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ama ayrıca da tüm bağışçılarımıza da sizlerin huzurunda teşekkürlerimi dile getirmek istiyorum.”
“GÜLÜMSEMEYİ ASLA UNUTMAYIN”
İstanbul Vakfı’nın yaklaşık 33 yıldır ‘uyuyan’ bir kurum olduğuna ve yeni dönemde aktif hale geldiğine dikkat çeken Genel Müdür Yücel de duygularını, “Gülümsemeyi asla unutmayın. Hiçbir zaman vazgeçmeyin. Ailenizi, size destek olanlara yardım etmeyi ve onları sakın ihmal etmeyin. Onlar sizin en önemli kilit noktalarınız olsun. Ve inancınızı hiç kaybetmeyin. Her defasında yeniden başlayabileceğinizi ve hayatınızda güzel insanlar olduğunu unutmayın. İstanbul'da vakıf gibi bir eviniz, onun içinde Dilek Hanım gibi bir kanaat önderiniz ve idolünüz var. Duyuyorum sizden çünkü sık sık onu. O nedenle bizim yolumuz uzun evet. Gençliğimiz de var. Biz dağları bile devirebiliriz. Ben buna çok inanıyorum. Yolunuz aydınlık ve açık olsun” sözleriyle dile getirdi.
“HAYATIMDA ERTELEDİĞİM BİRÇOK ŞEYE ULAŞMA FIRSATI YAKALADIM”
Mardin’de doğduğunu ve 7 çocuklu kalabalık bir ailede büyüdüğünü belirten bursiyer mezunlardan Esra Arı da yaptığı konuşmada, şu ifadeleri kullandı:
“Bu yıl Gebze Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü’nden mezun oldum. İstanbul'da üniversite eğitimi için gelmek, benim için büyük bir adımdı. Böylesine büyük ve karmaşık bir şehre alışmak zaman aldı. Bu uyum sürecinde ‘Büyüt Hayallerini Projesi’ne başvurarak, İstanbul Vakfı'yla tanışma fırsatı buldum. Süreç ilerledikçe gerçekten ailem gibi oldular. Birlikte birçok etkinlikte yer aldık. İBB kurumlarını ziyaret etme fırsatı bulduk. Ve bu ziyaretler, kadın yöneticilerinin varlığını görmem açısından büyük bir öneme sahipti. Beni cesaretlendirdiler. Ve hayallerime olan inancımı güçlendirdiler. Projenin sağladığı alanlardan biri beni benim hayatımda önemli bir yer tutuyor. Bu proje, bütün arkadaşlarıma İstanbul'un kültür ve sanat alanlarında part-time çalışma imkanı sağlıyor. Bu sayede hayatımda ertelediğim birçok şeye ulaşma fırsatı yakaladım. Kendi kazandığım parayla yurt dışına çıkma fırsatı elde ettim. Bu deneyim özgürlüğü, bağımsızlığı ve kendi gücümü hissetmemi sağladı. Kendi ayaklarımın üzerinde durmanın gururunu yaşadım, yaşıyorum.”