Boğaziçi Üniversitesi'nde kuzey kampüsündeki kafeteryanın kapatılarak yerine bir zincir kahveci şubesi açılması öğrenciler arasında tepkilere yol açmıştır.
Kullanılan yöntemler onaylayabileceğimiz yöntemler değil. 28 öğrenci kulübü 6 topluluk ortak bir metne imza atmış ve itiraz etmiştir. Üniversite yönetimi bu 28 öğrenci kulübü ve 6 topluluğun yönetimlerini görevden alarak faaliyetlerini 28 mart'a kadar dondurmuş, adeta kayyum politikasının üniversite ayağını gerçekleştirmiştir. Bu durum kendilerini oraya atayan saray idaresinin kullandığı yöntemlerden birinin üniversitede rektör eliyle kullanıldığını ve kayyum politikasının öğrenci kulüplerine kadar indiğini gösteriyor. Ayrıca bu konuya itiraz eden öğrencilerden bazılarına uzaklaştırma cezası verilerek, kampüslere giriş kartları da iptal edilmiştir.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü'ne soruyorum.
Sen rektör müsün, yoksa bu zincir kafenin ceosu mu?
Bu öğrenciler protesto'nun bir parçası olarak bedava kahve hazırlayıp diğer öğrencilere ikram ediyor, onu engelliyorlar.
Sen rektör müsün zabıta müdürü mü?
Açılan kafenin zincir kahvecinin bir şubesi olmadığına dönük açıklamalar gelmiş, ancak durum öyle gözükmüyor. Açılan kafenin sahibi olan şirket zincir kafe ile aynı adreste. Bu konuları bir soru önergesi ile sorduk. Bu sorulara cevap istiyoruz.
Bu öğrencilerin eyleminin sizleri rahatsız eden tarafı nedir? Özellikle bu zincir kahvecinin sahibinin AK Parti ile geçmişte ya da bugün bir ilişkisi var mıdır? Acaba bu kahvecinin faaliyetleri bu nedenle mi burada destekleniyor.
Öğrencilerin pek çoğunun ekonomik zorluklar içerisinde okuduğunu ve ay sonunu zor getirdiklerini hesaba katarsak, öğrencilere daha yüksek fiyatlarla kahve satarak neyi hedefliyorsunuz?
Bu alan kamusal bir alan; öğrencilerin sohbet ettiği, imkanı olmayanların da kullanabildiği bir alan. Bu alanı özel bir firmaya peşkeş çekmeyi doğru bulmuyor ve şiddetle reddediyorum.