Her canlının yaşam hakkını savunmak için Tunceli’ye geldiklerini belirten Erol, şöyle dedi:
“Dersim topraklarında kutsal değerlerimiz üzerinden yaşam hakkını savunmak ve yaşam hakkına yapılan bir müdahaleyi gündeme getirmektir. Bizim için bu coğrafyada yaşamın hepsi kutsaldır. Yaşam felsefemizde insan yaşamı da kutsaldır. Doğada yaşayan tüm canlıların yaşamı kutsaldır. Biz yaşam hakkını önemseriz, bizim için yaşam hakkı kutsal bir değerdir. Dün nasıl ki Necmettin öğretmenin katledilmesine karşı çıkıp yürüdükse, bugün de ormanlarımızın yakılmasına karşı duruyoruz. Bugün Dersim’de ormanların yakılmasına karşı çıkıyoruz. Doğadaki canlıların, ağaçların yakılmasına da karşı çıkıyoruz. Doğadaki her canlının yaşam hakkının korunması için bugün burada bu açıklamayı yapıyoruz. Biz bugün bu düşünceyi bir siyasi parti bakış açısı olarak gündeme getirmiyoruz. Ormanlar, doğa, canlılar, bu topraklarda yaşayan herkesin ortak değeridir. Yaşama saygı, coğrafyaya saygı, insana saygı bizim ortak değerimizdir. Bu ortak değerlerimize sahip çıkmak siyasi görüş ve düşüncelerimiz, ne olursa olsun hepimizin görevidir. Biz Dersim’de orman yangınlarına hayır diyoruz. Dün öğretmenimiz için, bugün ormanlarımız için yarın, Munzur Vadisi’ne yapılacak HES’lere karşı hayır demek için çıkacağız meydanlara. Yaşadığımız toplumun değer yargıları bizlerin değer yargısıdır. Bu coğrafyada yaşayan insanların, yüzylardır sürdürdüğü gelenekler ve fikirler var. Biz doğanın her türlü olumsuz koşulunda yıpranmış biz kayanın ovuğuna mum yakarak, kurban adayan bir toplumuz. Bu doğada kutsal saydığımız mekanlar var. O mekanlar bizim vazgeçilmez değerimizdir.”
Operasyon yaparken, hiç kimsenin kamu ve yaşam özgürlüğünü yok sayıp, görmezden gelemeyeceğini ifade eden Erol, ormanların kasıtlı yakılmasının vatana ihanet olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Bugün burada Tunceli’deki devlet ve hükümet yetkililerine sesleniyorum; Operasyon yaparken hiç kimse kamu ve yaşam özgürlüğünü yok sayıp, görmezden gelemez. Siz orada çıkabilecek bir yangının, insanların yaşamlarını riske edebilecek bir sonucu da değerlendirerek, tedbir almak zorundasınız. Tunceli’de hiçbir şart ve koşulda ormanlarımızın yanmasını ve yanmasına müdahale edilmemesini kabul etmiyoruz. Ormanların kasıtlı yakılması vatana ihanettir. Ormanların kasıtlı söndürülmemesi, görev suistimalidir. Bu ormanlar yalnızca Tunceli’nin, Tunceli’de yaşayanların değil, bütün Türkiye’nin, bütün Türkiye’de yaşayan 80 milyon insanımızın milli servetidir. Biz burada ülkemiz adına, milli servetimize de sahip çıkıyoruz.”
CHP’li Gürsel Erol, önümüzdeki Çarşamba günü Orman ve Şu İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun Tunceli’ye gelerek orman yangıları ve HES’ler ile ilgili yerinde bilgi alacağını söyledi.