BU KEZ “SEHVEN” DİYEMEDİLER
Bakan Yardımcısı Birinci'nin Türkiye'de şubat ayında COVID-19 vakalarının tedavi edildiğini gösteren makalesinin ortaya çıkması üzerine, Bakan Koca'nın 'sehven şubat yazılmış' diyerek yardımcısına sahip çıktığını hatırlatan Emir, şunları söyledi:
“Onlarca kişinin kontrolünden geçen ve uluslararası bir dergide yayınlanan makalede sehven böyle bir hata yapılamayacağını aslında kendisi de biliyordu. Skandalın üstünü örtmek için tek yapabilecekleri böyle bir yalan uydurmaktı. Şimdi ikinci makaleden de anlıyoruz ki, aralarında Sağlık Bakan Yardımcısının da bulunduğu bir grup akamedik suç örgütlenmesi, COVID-19 hastalarını kobay olarak kullanmış. Apar topar bu makaleyi de yayından kaldırtsalar da yine yakalandılar. Bu kez 'sehven' diye bir yalan da bulamadılar. Üstelik, söz konusu çalışmanın hiçbir bilimsel yanı da yok. Makalede 'Hastaları ikiye böldük, bir bölümüne ilaç verdik ama patent başvurusu nedeniyle içeriğini açıklayamayız' diyor. Sonra da 'Anadolu'da çok bilinen bir içerik ve sonuçları çok başarılı' diyor.
İNSAN ÜZERİNDE DENEY SUÇU
Bu sadece bir kişinin bilimsel hırsızlığı olsa bu sadece YÖK'ün sorunudur ve bu kişilerin yazdıkları tüm makalelerin, araştırmaların incelenmesi gerekir. Ama makalede 'Sağlık Bakanlığının izni var' deniyor. Sağlık Bakanlığı bu izni vermiş ve bu çalışma gerçekten yapılmışsa o zaman ortada bir suç var. İnsan üzerinde deney yapmışlar. Millet canının derdinde, bunlar arada aşırma yayınlarla ya doçent, profesör olmaya çalışıyorlar, ya da 'insan üzerinde deney' suçunu işlemişler.
48 SAATTİR AÇIKLAMA YAPAMIYOR
Bu makaleyi kamuoyuna sunmamızın ardından 48 saatten fazla geçti. 'Sehven' diye geçiştiremedikleri için Sağlık Bakanından halen tık yok, sesi çıkmıyor. Bir bakan bu duruma düşmemeli. Türkiye bu soruların yanıtını bekliyor. Sağlık Bakanlığı gerçekten bu çalışmaya izin vermiş mi? İzin vermediyse ve bu çalışma yapıldıysa, insan üzerinde deney suçunu işleyenler hakkında neden işlem yapılmıyor? Yok eğer ortada böyle bir çalışma yoksa bu 'yayın çetesi'ne karşı bir işlem yapılmayacak mı?”