CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Ankara’da “Barınamıyoruz” eylemi yapmak isterken gözaltına alınan öğrencilerle ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki göstererek, “İçişleri Bakanının uyuşturucu baronlarını, mafyayı, El Kaide militanlarını kolladığı açık. İçişleri Bakanının bir düşmanı var. Üniversitelerde okuyan gençlerimiz” dedi. Özkoç, camilerden T.C. ibaresinin kaldırılarak Cumhurbaşkanlığı forsunun eklenmek istenmesine ilişkin de “Cumhurbaşkanı T.C.’den rahatsız oluyor, T.C.’yi kaldırıyorsa kendisi gitsin başka ülkede yaşasın” dedi. Özkoç, asgari ücretin 5 bin lira olması gerektiğini dile getirirken, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un Türk lirasıyla ilgili ahlak çıkışına “Türk lirasını yerle yeksan etmişsin, millet perişan, bir de ahlak dersi veriyorsun” diye tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özkoç, Ankara’da “Barınamıyoruz” çağrısıyla eylem yapmak isterken şehir girişinde ve Konur Sokak’ta gözaltına alınan öğrencilerle ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AKP iktidarını eleştirdi. Özkoç, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kararıyla cami tabelalarının değiştirilerek T.C. ibaresinin kaldırılmaya başlanmasına da tepki gösterdi. Özkoç özetle şunları söyledi:
ÖĞRENCİLER DARP EDİLEREK, TUTUKLANIYOR: Türkiye’de ne oluyor. İçişleri Bakanlığı ne yapmak istiyor. İçişleri Bakanını kara para aklayıcısını devletin birimleriyle bir araya gelerek, kaçırdığını ben bu kürsüden bütün milletimize duyurdum. Üstelik de belgelerini sundum. İçişleri Bakanı kendi ağzıyla ‘Ben kara para aklayıcısını, devletin diğer birimleriyle beraber biz bu işi hallettik’ diye kayıtlarını sundu. Arkasından uyuşturucu baronunun, 4,9 ton kokainin Mersin Limanı’nda adına kayıtlı konteynerlerini verdiğimiz, uyuşturucu baronunu İçişleri Bakanı’nın kolladığını söyledim. Mafyayı kolladığını söyledim. El Kaide militanlarını, Türkiye Cumhuriyeti’nde uyuşturucu baronlarını, kara para aklayıcılarına Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verildiğini, İçişleri Bakanlığı tarafından söyledim. Şimdi bütün bunları gücü yetmeyen, ya da kasti olarak yapmayan İçişleri Bakanı Türkiye’de 90 tane üniversitede okuyan öğrencimiz, ‘Yurtlarda kalacak yerimiz yok, tarikat yurtlarında kafa kesiyorlar, biz çaresiziz, sesimizi duyurmak istiyoruz’ dedikleri için darp edilip, tutuklanıyorlar.
TEK DÜŞMANI VAR ÜNİVERSİTEDE OKUYAN GENÇLERİMİZ: İçişleri Bakanının uyuşturucu baronlarını, mafyayı, El Kaide militanlarını kolladığı açık. Cezaevlerindeki katil ve mafyaları dışarıya çıkardığı açık. Gücü yetmiyor. Ya da bilerek onları kolluyor. Ama İçişleri Bakanının bir düşmanı var, üniversitelerde okuyan gençlerimiz.
KONTEYNER NUMARALARI VERDİK: Anneler, babalar evlatlarını üniversiteye göndermek istiyorlar, kiralık ev arayacaklar, kiralık ev sizin politikalarınız yüzünden almış başını gidiyor. Öğrenciler ev kiralayamıyorlar, Kiralar almış başını gidiyor. Yurt açmıyorsunuz. Türkiye’de beş öğrenciden bir tanesi sokakta. Ya bunun annesi ve babası çocuğum okusun, yurtta kalsın. Tek derdi bu. Siz bunları niye tutukluyorsunuz, arkadaşlar. Tetikçi Süleyman niye tutukluyorsun öğrencileri. Senin gücün yetiyorsa mafya ile uğraşsana. Sana uyuşturucu baronunun konteyner numaralarını verdik, onu tutuklasana.
SENİN GÜCÜN TEK ÖĞRENCİLERE Mİ YETİYOR?: Senin bir tek gücün 18-19-20 yaşındaki öğrencilere mi yetiyor? Onların cebinde kokain, silah mı buldun? TRT’nin önünde makinalı tüfekleri dağıtıyorsun, şimdi de kalkıyorsun 90 tane öğrenciyi gözaltına aldırıyorsun. Yavrular çıkmışlar demişler ki ‘Okuyacağız, sokakta yatıyoruz’. Allah ıslah etsin seni. Seni Türkiye Cumhuriyeti’nin başına saranları da Allah ıslah etsin. Seni orada tutanları da Allah ıslah etsin… O gençler derhal serbest bırakılacak. Bütün hukukçu milletvekillerimizi görevlendirdik. Sen uyuşturucu, kaçakçılarla uğraş. O gençleri bugün derhal serbest bırakacaksınız.
AYNAYA BAKIYOR MUSUN?: Numan Kurtulmuş çıkmış. Bir kere siyasetçinin dürüst ve ahlaklı olanına bakacaksınız. Bize ahlak öğretiyor. Diyor ki ‘Devletin kendisine vermiş olduğu Türk lirasını dövize yatırmak bir ahlaksızlıktır’. Ben sana ahlaksızlık nedir söyleyeyim. Bir siyasi parti seni genel başkan yapıyorsa, sen genel başkan olduktan sonra milletin huzuruna çıkıp da bu AKP’ye dünya laf söylüyor, kendi seçmenlerine ‘Ben buradayım, bana güvenin’ diyorsan, ondan sonra da kendi seçmenini ve partini satıyorsan, tam ahlaksızlık budur. Ahlaksız siyasetçinin söylediğine kimse güvenmez. Ahlaksızlık yol arkadaşlarını partini satmaktır. Sadece bu yeter mi? Sana bir ahlaksızlık daha söyleyeyim. Senin kendi partini satarak geldiğin AKP’nin politikaları doğrultusunda vatandaştan Türk lirası olarak vergileri toplayıp, 5’li çete ve yandaşlara ihale vermek ahlaksızlığın dik alasıdır. Sen kime ahlaksız diyorsun, aynaya bakmıyor musun? Hangi yüzle millete ahlaksız diyorsun? Türk lirasını yerle yeksan etmişsin, millet perişan, bir de ahlak dersi veriyorsun.
SUÇLU AKP İKTİDARI: Stokçular suçludur. Depoculuğu, stokçuluğu hortlatan sizsiniz. Çiğ süte yüzde 47 zam geldi, bunu üretici mi yaptı? Girdi fiyatlarını arttırıyorsun, üretici ne yapacağını bilmiyor, koydukları zamla bile kendilerini kurtaramaz hale gelmişler. Yumurta, simit öyle. Her şeye zam geliyor. Efendim suçlu marketçi, suçlu marketçi değil. Suçlu AKP iktidarıdır.
BAHÇELİ’YE T.C. ÇAĞRISI: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hemen acilen Türkiye Cumhuriyeti’nden neden rahatsız oluyor açıklamalı. Neden T.C.’den rahatsızsınız. T.C.’nin yerine ne getirmek istiyorsunuz. Bir gazetede var camilerde bundan sonra tabelalarda T.C. olmayacak, Cumhurbaşkanlığı forsu olacak... Ne demek ya? Cumhurbaşkanlığı Türkiye Cumhuriyeti’nden daha yüksek yerde mi? Cumhurbaşkanı başka bir ülkenin Cumhurbaşkanı mı? Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı değil mi? Buradan Sayın Devlet Bahçeli’ye de sesleniyorum. Hatırlıyorum bu konuşmanızı. T.C. ile uğraşanların ‘Hepsinden hesap soracağım’ demiştiniz. Ortağınızın yaptığı bu. Gerçekten T.C.’ye düşmanlığa karşı söyleyecek sözünüz var mı? Açıklayın. Ne istiyorsunuz? Öğrenciden, T.C. damgasından ne istiyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki yurttaşlardan ne istiyorsunuz.
ASGARİ ÜCRET 5 BİN LİRA OLMALI: Uyuşturucu baronları, mafyalar, Çakıcılar makıcılar sizin dostunuz. Cezaevinden çıkardığınız katiller, El Kaide militanları sizin dostunuz, ama Türkiye Cumhuriyeti öğrencileri sizin düşmanınız. T.C.’ye siz düşmansınız. Türkiye Cumhuriyeti’nde şu anda Meclis Genel Kurulu’nda bütçeyi konuşuyoruz. Siz bize konuşacak bütçe bırakmadınız. Vatandaşın bütçesini yerle bir ettiniz. Şimdi diyorsunuz ki ‘Asgari ücreti öyle bir yapacağız ki millet şaşıracak’. Millet düştüğü durumda size şaşıracak hali kalmadı. Siz asgari ücreti 180 dolar zaten aşağıya çektiniz. Şu anda karşılığı 5 bin liradır. Şu anda getirmeniz gereken rakam 5 bin TL’dir. Siz 5 bin TL verseniz dahi vatandaşı geçinemeyecek duruma getirdiniz. Ev kiraları bin 500, 2 bin 500. Peynir, süt, simit, ekmek almış başını gidiyor. Bir de çıkmışlar insanları yüzüne bakarak, ‘Biz size öyle bir asgari ücret vereceğiz ki’. Asgari ücretten vergiyi kaldırın. İşçiyi de işvereni de memnun edecek asgari ücret 5 bin liranın üzerindeki asgari ücrettir. O da ancak telafidir. Bu iktidar ayağını denk alsın.
CUMHURBAŞKANI TC’DEN RAHATSIZ OLUYORSA KENDİSİ GİTSİN BAŞKA ÜLKEDE YAŞASIN: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, öğrencilerle uğraşma kokainman baronlarıyla uğraş. Gerçekten namuslu bir iktidar olsa seni o görevde bir dakika tutmaz. Sende istifa edecek yüz yok, senin yüzün kızarmıyor. Öğrencileri derhal serbest bırakın. Mersin’deki uyuşturucu baronunu tutuklayın. Kara para aklayıcısı Sezgin Baran Korkmaz’ı yurt dışına kaçıran devletin birimleri hangileriyse açıklama yapılsın. Derhal baronların, uyuşturucu baronlarının, El Kaide militanlarının, Afgan ajanlarının Türkiye vatandaşlığı kaldırılıp sınır dışı edilsinler. Derhal. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye Cumhuriyeti’nden hiç kimse rahatsız olmasın. Cumhurbaşkanı T.C.’den rahatsız oluyor, T.C.’yi kaldırıyorsa kendisi gitsin başka ülkede yaşasın.