Irak ve Suriye tezkeresi hakkında TBMM'de konuşan CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, "Tezkerelerin süresini uzatmakla ömrünüzü uzatmaya mı çalışıyorsunuz? Korkunun ecele faydası yoktur; geliyor gelmekte olan, gidiyor gitmekte olan. Yurt dışında asker bulundurma sürelerini uzatmak da bu akıbeti değiştirmeye yetmeyecek, bu da böyle biline” diyerek hükümeti eleştirdi.
TBMM Genel Kurulu'nda Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon yetkisinin iki yıl daha uzatılmasını öngören Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi.
Genel Kurul görüşmelerinde ilk olarak konuşan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, “Her yeni gelen tezkere bir evvelkinde başarısız olunduğunun ifadesi. Başarılı olunsaydı yeni bir tezkereye gerek kalmazdı. Bu sefer yine geldi, demek ki bir evvelki dönemde, son bir sene içinde yapılanlardan bir sonuç alınamamış ki ayrıca, bu sefer iki seneliğine geldiğine göre, önümüzdeki dönemde yapılacak işlerin bir senede bitirilemeyeceğinin de altı çiziliyor maalesef bu tezkereyle” dedi.
ÇIRAY: SURİYE’DE TÜRKİYE DEĞİL, ERDOĞAN REJİMİ ESAD REJİMİNE YENİLMİŞTİR
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray da “Bu tezkerenin gerekçesindeki çarpıtmalar, yanlış Suriye politikalarının devam ettirileceğini ortaya koymaktadır. Tezkerede yer alan ‘Milli güvenliğimiz açısından taşıdığı risk ve tehditler artarak devam etmektedir’ şeklindeki vurgu doğrudur, ancak bu risk ve tehditlerin baş sebebi Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarıdır. Öyle ki bugün Türkiye'nin en önemli meselesi konuşulurken, adeta bir savaş yetkisi verilecekken Adalet ve Kalkınma Partisi’nin grup sıralarına bakın, grup sıralarına bakın!” diye konuştu.
AKP’lilerin görüşmeye yeteri kadar ilgi göstermediğini savunan Çıray, şöyle devam etti:
“Bu krizde Türkiye taraf olmak yerine saygın bir arabulucu olmayı tercih etseydi hiç şehit vermeyecektik, hiç!.. Türkiye'nin dış politikalarının beka sorununa dönüşmesinin asıl nedeni, Sayın Erdoğan'ın iktidarda kalmayı ve mevcut rejimi her ne pahasına olursa olsun tahkim etmeyi kendisi için bir varoluş hâline getirmiş olmasıdır… Suriye'de Türkiye değil, Erdoğan rejimi Esad rejimine yenilmiştir. S-400 ile Patriot'lar arasına sıkışmış Erdoğan rejimi Amerika ile Rusya'nın karşılıklı senaryolarının figüranı dahi değil, set işçisi olmuştur.”
ÇEVİKÖZ: BÖYLE BİR ŞEYE DENSE DENSE KOBAY ZEKA DENİR
CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz hükümetin dış politikasını eleştirerek şunları söyledi:
“Anlaşılan o ki seçimlere yaklaştıkça iktidar tezkerelerin süresini uzatıyor. Neden korkuyorsunuz? İktidardan uzaklaşmakta olduğunuzu görmeyen, bilmeyen, duymayan kalmadı ki. Tezkerelerin süresini uzatmakla ömrünüzü uzatmaya mı çalışıyorsunuz? Korkunun ecele faydası yoktur; geliyor gelmekte olan, gidiyor gitmekte olan. Yurt dışında asker bulundurma sürelerini uzatmak da bu akıbeti değiştirmeye yetmeyecek, bu da böyle biline. Deniyor ki: Tel Rıfat bölgesinde bir askerî harekât düzenlenecekmiş. Böyle bir harekâtın maliyeti, sakıncaları, askerî taktik ve stratejik bakımdan yapılabilirliği düşünülmüş mü acaba? Bugün Türkiye'de yandaş sevdalılar dahi biliyor ki böyle bir operasyonun kara harekâtı olarak gerçekleştirilmesi neredeyse bile bile intihara gitmek demek; arazi yapısı düz, herhangi bir engebe yok ve her şeyden önemlisi hava desteğiniz yok. Zira Rusya hava sahasını kapatmış durumda. Yani Türk askeri böyle bir operasyona kalkıştığı takdirde keklik gibi avlanacak. Son zamanlarda ardı ardına bazı generallerimizin istifa etmek, emeklilik istemek gibi davranışları acaba bundan mı kaynaklanıyor? Böyle bir operasyonun herhangi bir kurmay zekâya dayanmadığı açıkça belli. Hani yapay zekâya bile başvursanız, bir iki simülasyonla harekâtın nasıl bir sonuç vereceğini görürsünüz ama anlaşılan ne kurmay zekâya ne yapay zekâya başvuruluyor, ‘Bir deneyelim bakalım, ya tutarsa’ deniyor herhâlde. Böyle bir şeye de dense dense kobay zekâ denir” dedi.
AYDIN: HİÇBİR MAZERETE SIĞINMADAN KABUL OYU VERECEĞİMİZİ İFADE EDİYORUZ
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın ise şöyle konuştu:
“Tezkerenin 3 boyutlu yani ulusal, bölgesel ve küresel savunma ve güvenlik ihtiyacından doğmuş bir zaruret olduğu açıkça görülmektedir. Çünkü uluslararası ilişkilerin ve hareketliliğin ivme kazandığı bu yüzyılda ‘bekle, gör’ veya ‘bana değmediği sürece bin yıl yaşasın’ politikalarının artık ne sahada ne de masada geçerli bir yaklaşım olmadığı açık ve nettir.. MHP olarak tezkerenin lehinde amasız, fakatsız, hiçbir mazerete sığınmadan şartsız, şurtsuz kabul oyu vereceğimizi ifade ediyoruz.”
OLUÇ: HAYIRDA HAYIR VARDIR DİYORUZ
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç da tezkereye neden ‘hayır’Ç diyeceklerini şöyle anlattı:
“Bu iktidarın dış politika karnesinde bir kelime yazıyor, tek bir kelime; o da ‘fiyasko’… Suriye ve Irak yanlışları da aynı anlayıştan kaynaklanmıştır. ‘Beş saatte Şam'a varırız’ diye düşünenler, on bir yıldır yanlış üzerine yanlış yapmışlardır, komşumuzdaki bir iç savaşa yangına körükle gider gibi benzin dökmüşlerdir, yüzlerce yıldır aynı coğrafyada yaşayan insanları birbirlerine düşman etmekten kaçınmamışlardır. Bu iktidar komşusunun felaketi üzerinden kendi bekasını, ülkenin ya da toplumun değil, kendi bekasını sürdürmüştür ve aynı zihniyetle devam etmektedir. Suriye, Irak tezkeresinin bir yıl yerine iki yıl uzatılması TBMM'den açık çek anlamına gelmektedir. Meclis’in asker gönderme ve savaş yetkisinin iki yıl boyunca Saray’ın ipoteği altında tutulması da başlı başına sorumsuzluktur, Meclis’in 2023 yılı sonuna kadar baypas edilmesidir. Bizler tezkereye ‘hayır’ oyu vereceğiz. Biz ‘insanlar ölmesin, bu topraklara bu coğrafyaya barış gelsin’ diye bu yola çıktık. Hiçbir zorluk bizi bu yolumuzdan geri çeviremez. O nedenle bir kez daha tezkereye ‘hayır’ diyoruz. Hayırda hayır vardır diyoruz.”
YILMAZ: TÜRKİYE'NİN MİLLÎ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN GÜÇLÜ BİR İRADE BEYANIDIR
AKP Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz ise, “Bize göre bu tezkere Türkiye'nin millî güvenliği açısından güçlü bir irade beyanıdır. Bu irade beyanı, Türkiye'nin millî birlik ve bütünlüğünü korumaya her şart altında kararlı olduğumuzu ve bunun için her türlü meşru mücadeleyi vereceğimizi ifade eder. Bu iradeyi savunmak; milletimizi, ülkemizi, demokrasimizi ve cumhuriyetimizi savunmaktır… Bazı milletvekillerimiz tezkere süresinin iki yıl olarak istenmesine itiraz etmektedirler. Sürenin iki yıla çıkarılmasının ardında başka nedenler aranması gereksizdir” dedi.