Jeotermal suyunun içerisinde bakır, çinko, arsenik, civa gibi daha birçok çevreye ve insan sağlığına zararlı maddeler bulunduğunu belirten CHP’li Bülbül, şunları söyledi: “Önemli olan bu maddelerin kullanımının ve çevreye etkilerinin denetimini iyi yapmaktır. Yıllardır JES’ler Aydın’ın felaketi durumunda. Tarımda düşen rekolte ile, hava kirliliği ile, ilimizde bulunan çürük yumurta kokusu ile santrallere gereken denetimin yapılmadığını biliyoruz. Yaşanan patlama ile zararlı maddelerin hepsi yine toprağımıza, suyumuza karıştı. Bu kirliliğe AKP sebep oluyor. Gerekenin yapılması, denetimlerin yerine getirilmesi için daha kaç tane patlama yaşamamız gerekir?”
İKTİDARIN SENARYOSU YİNE AYNI “Bu patlamanın bir bahanesi yoktur. Şirketlere verilen izinler denetime tabidir. Ama bu durum AKP için tabi ki yine kağıt üzerinde. Aynı yerde birkaç yıl önce de patlama meydana gelmişti. Yüzlerce incir ve zeytin ağacı kurumuştu. Başka bir ilçemizde de, Efeler’de daha 4 ay önce patlama meydana geldi. Köye 100 metre mesafede yaşanan patlamada jeotermal sular 30-40 metreye kadar yükselmişti. O zaman da sormuştuk. Neden denetlemiyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz? Şirket farklı ama AKP iktidarının senaryosu yine aynı. Yine bir felaket yaşadık.”
AKP’NİN SORUMSUZLUĞUNA VATANDAŞ KATLANIYOR “Bir şirkete, çevreye ve vatandaşa zarar verebilecek bir faaliyet için izin veriliyorsa bunun şartı denetimdir. Bir tehlike ihtimali varsa, bunun ortaya çıkmaması için denetim yürütülür. Ama AKP İktidarı hukuksuzluğuna hukuksuzluk katıyor. Açıkça söyleyebiliriz ki denetimini yapmıyor. Bugün, 300 dönüm arazinin kullanılamaz hale geldiği söylendi. Üstelik incir hasat mevsiminde. Köylüye, vatandaşa verilen değer ortada ki yıllardır gereken yapılmıyor. Devletin görevini yapmamasının sonuçlarına köylü katlanıyor.”
DENETİMSİZLİK POLİTİKASINA SON VERİN
“Bu patlamalar önlenebilirdi. Devlet eğer gerekli denetimi yapıyor olsa, onca tarım alanı, meyve ağaçları, nehirler, sular zarar görmeyecek. Bu denetimsizlik politikası bir son bulmalı. Şirketlerin suyumuza, havamıza, tarım alanlarımıza, zeytinlerimize verdiği zararlar karşısında iktidar yaptırımını uygulamalı.”
“Patlamanın meydana geldiği JES’in işletmecisi ise Çelikler Holding. Bildiğimiz gibi şirket son yıllarda pek çok kamu ihalesi ile adından söz ettirdi. Patlamaya ilişkinse şirket, sorunun küçük bir kaçak olduğu, gerekli müdahalenin yapıldığını ifade etti. Köylüyse, 300 dönümlük arazinin kullanılamaz hale geldiğini söylüyor. Bizi telkin etmeye çalışmak yerine gerekeni yapın. JES sahalarına verilen izinler, ruhsatlar Aydın bazında bütünsel olarak değerlendirilmeli ve denetimler olması gerektiği gibi işletilmelidir.”