TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. CHP Kayseri Milletvekili ve Milli Savunma
Komisyonu Üyesi Aşkın Genç, Milli Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşların
bütçe teklifi görüşmelerinde yaptığı konuşmada, Kara Harp Okulu mezuniyet
töreninde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek yemin eden teğmenlerin
disipline aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle ordudan ihraçları istenmesine
tepki gösterdi.
Açılan soruşturmanın, milletin vicdanını yaraladığını belirten Genç, şunları
söyledi:
“Bu bütçe artışı enflasyon karşısında değer kaybetmektedir”
“Bütçedeki artış oranları dikkate alındığında, görünürdeki büyüklüklerin
halkımıza yanıltıcı bir tablo sunduğunu görüyoruz. Döviz kurlarındaki yükseliş
ve enflasyon oranları karşısında savunma harcamalarının alım gücü
düşmüştür. Merkez Bankası’nın yüzde 44 olarak revize ettiği 2024 yılı
enflasyon hedefi dahi dikkate alındığında, bu bütçe artışı enflasyon karşısında
değer kaybetmektedir. Hele ki dolar kuru üzerinden yapılan hesaplamalarda,
savunma bütçesinin geçen yıla göre daha az bir alım gücüne sahip olduğu
ortadadır. Bu tablo, stratejik savunma hedeflerimizin tehlikeye girdiğini
göstermektedir.
“Harb-İş işçileri yoksulluk sınırının altında bir gelirle çalışıyor”
Savunma harcamalarının planlanmasında israfın önlenmesi ve etkinliğin
sağlanması elzemdir. Bugün, askeri fabrikalarda çalışan Harb-İş işçileri
yoksulluk sınırının altında bir gelirle çalışmakta, genç ve vasıflı işçiler başka
sektörlere hatta başka ülkelere yönelmeyi düşünmektedir. Eğer bu eğilim
devam ederse, askeri fabrikalarımızın kabiliyetleri ciddi şekilde zayıflayacak ve
yerli savunma sanayimizin temel taşlarından biri olan bu fabrikalar yetkin iş
gücünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu durum, ülkemizin
savunma kapasitesini doğrudan etkiler.
“Malul sayılmayan gazilerimizin mağduriyeti vicdani bir sorumluluktur”
Bir diğer önemli mesele ise gazilerimiz ve şehit ailelerimizin karşılaştığı
adaletsizliklerdir. Malul sayılmayan gazilerimiz, vücutlarında mermi ve şarapnel
parçaları taşıyan, ağır ameliyatlar geçiren, ancak gazilik unvanı ve buna bağlı
haklardan mahrum bırakılan kahramanlarımızdır. Yaklaşık 20 bin kişiyi bulan
bu mağduriyet, yalnızca bir hukuki sorun değil, aynı zamanda vicdani bir
sorumluluktur. Onların hak ettikleri onur nişanesine kavuşması için gerekli
düzenlemelerin bir an önce yapılması zorunludur.
“Teğmenlerimiz hakkında başlatılan soruşturma, milletimizin vicdanında
derin yaralar açtı”
Sayın Bakan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel taşını oluşturan Mehmetçik’in
moralini ve milli ruhunu zayıflatmak, yalnızca orduyu değil, Türkiye’nin
geleceğini de zayıflatmaktır. Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde ‘Mustafa
Kemal’in askerleriyiz’ diyerek tarihi bir yemine imza atan genç teğmenlerimiz
hakkında başlatılan soruşturma, milletimizin ortak vicdanında derin yaralar
açmıştır. Teğmenlerimizin okuduğu metin, Cumhuriyetimizin kurucu
değerlerine bağlılık ve vatan sevgisinin bir ifadesiyken, bazı çevreler
tarafından itibarsızlaştırılmış ve siyaset malzemesi haline getirilmiştir. Türk
Silahlı Kuvvetleri içinde Atatürkçü değerlere bağlılığını dile getiren personelin
baskı ve mobbinge uğradığı, siyasi etkilerle tasfiye edilmeye çalışıldığı açıkça
ortadadır.
“Teğmenlerimizin milli şuuru, disiplinsizlikle suçlanmak yerine tebrik
edilmelidir”
Orduda milli şuuru yok ederseniz, o orduyu zayıflatırsınız. Yeri geldiğinde
gözünü kırpmadan canını vatan için feda eden Mehmetçik’imizin ruhunu
besleyen en büyük kaynak, Atatürk’ün çizdiği yoldan sapmadan, Cumhuriyet’in
temel değerlerine olan inancıdır. Genç teğmenlerimizin milli şuuru,
disiplinsizlikle suçlanmak yerine tebrik edilmelidir. Çünkü bu şuur, bu azim ve
bu kararlılık, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en güçlü silahıdır.
“Sınır ötesi operasyonlardaki birliklerimiz tam anlamıyla desteklenmeli”
Savunma bütçesi kadar, bu bütçenin nereye harcandığı ve Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin stratejik kapasitesinin nasıl korunduğu da kritik bir öneme
sahiptir. Özellikle sınır ötesi operasyonlarda görev yapan birliklerimizin
barınma, iaşe ve kış koşullarına hazırlık gibi konularda tam anlamıyla
desteklenmesi gerekmektedir.
“Askeri sağlık sistemi, TSK’nın en önemli unsurlarından biridir ve
yeniden yapılandırılması şarttır”
Son olarak, GATA ve askeri hastanelerin kapatılmasının yarattığı tahribat
ortadadır. Askeri sağlık sistemi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en önemli
unsurlarından biridir ve yeniden yapılandırılması şarttır. Bu sistemin olmaması,
harekat bölgelerinde Mehmetçik’in sağlık desteği almasını zorlaştırmakta,
hatta hayatına mal olmaktadır.
“Atatürkçü değerlere sahip çıkan personelin desteklenmesi için
mücadelemizi sürdüreceğiz”
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, halkımızın vergilerinin şeffaf ve etkin bir
şekilde kullanılmasını, Mehmetçik’in haklarının korunmasını ve Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin kurumsal yapısının güçlendirilmesini savunuyoruz. Genç
teğmenlerimizin haklarının korunması, gazilerimizin hak ettikleri onura
kavuşması, Atatürkçü değerlere sahip çıkan personelin desteklenmesi ve milli
savunma hedeflerimizin başarıya ulaşması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”