CHP’li Akın, şunları dile getirdi:
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez; elektrik ve doğalgaza yapılan zamların nedeninin ekonomi değil, dışa bağımlılıktan kaynaklandığını; enerji fiyatlarında da dünya genelinde dalgalanma yaşandığını ifade etmiştir.
ZAMLARIN NEDENİ YANLIŞ POLİTİKALAR
Elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar yanlış ekonomi ve enerji politikalarından kaynaklanmaktadır. Dünya genelinde petrol ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan dalgalanmanın nedeni ise koronavirüs salgınıdır. Salgının dünya geneline yayıldığı 2020 yılında enerji talebindeki düşüş enerji fiyatlarını da düşürmüştür. Bugün ise enerji fiyatları salgın öncesi seviyesine gelmiştir. Üstelik pek çok Avrupa ülkesinde enerji fiyatlarındaki düşüşü 2020 yılında faturalara indirim olarak yansırken; ülkemizde herhangi bir indirim yapılmamıştır. Tam tersine ülkemizde 2021 yılının başından bu yana elektrik faturalarına yüzde 21; doğalgaz fiyatları da 18 seviyesinde zam yapılmıştır.
ENERJİDE ÇAĞ ATLAYAN FATURALAR
Öte yandan Sayın Bakan Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olduğunu dile getirirken; partisinin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 9 Mart 2021 tarihli konuşmasında “Türkiye enerjide çağ atladı” demiştir. 9 Mart’tan bugüne kadar geçen dört ay içerisinde akaryakıtta pompa fiyatına yansıyacak şekilde 2 kez, doğalgazda 4 kez, elektrikte de 1 kez zam yapılmıştır. Çağ atlayan enerji değil, faturalar olmuştur.
İTHAL GİRDİLİ SANTRALLER ARTTI
Ayrıca ekonominin uçuşa geçeceği vaadiyle getirilen tek adam rejiminde elektrik faturaları 2 katına çıkmış, doğalgaz faturaları da 2 kattan daha fazla artmıştır. Ülkemizin enerjide dışa bağımlı olduğu bir gerçektir, ancak iktidarın enerji politikası vatandaşı müşteri olarak görmek üzerine kuruludur. AK Parti’nin enerji politikasının temeli zam üzerine kuruludur. Elektrik faturalarını artmasına neden olan ithal kömür ve doğalgazla çalışan santral sayısı bu iktidar döneminde artmıştır. 19 yıldır ülkeyi yöneten iktidar yenilenebilir enerji konusunu ise son 4-5 yıla kadar adeta yok saymıştır. Türkiye’de yüzde 30 potansiyelin olduğu bilinen enerji verimliliği alanında ise alınan kararlar ne yazık ki kâğıt üzerinde kalmıştır.
AKKUYU’YLA BAĞIMLILIK ARTACAK
Enerjide dışa bağımlılıktan söz edilirken; Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki anlaşmayı de anımsamak gerekmektedir. İktidar Türkiye’deki piyasa fiyatının 4 katını bulan 12,35 dolar sent tutarı üzerinden Rusya’ya ait Akkuya’daki Nükleer Santrali’ne 15 yıl boyunca alım garantisi vermiştir. Söz konusu anlaşma nükleer santralin mülkiyetinin Rusya’ya ait olduğu değerlendirildiğinde ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını daha da artıracaktır.
ENERJİ ZAMMI TÜM SEKTÖRLERE YANSIYACAK
Enerjiye yapılan zamlar iğneden ipliğe her şeye zam olarak yansımaktadır. Bütün sektörlerde enerji zamlarının ardından maliyetlerin artması nedeniyle domino etkisiyle art arda zamlar gündeme gelecektir. Akaryakıttan, mutfak tüpüne, elektrikten doğalgaza kadar her şeyin zamlanmasının tek nedeni ülkemizin milli parası olan Türk Lirası’ndaki değer kaybıdır. Türk Lirası’nın değer kaybetmesinin nedeni de iktidarın yanlış ekonomi politikalarıdır. 19 yıldır iktidar olan AK Parti ne ekonomiyi ne de enerjiyi yönetebilmektedir. İthalat üzerine kurulu yanlış politikalarla; vatandaş yerine şirketlerin çıkarlarının önemsendiği bir mantıkla belirlenen enerji politikaları her ay otomatikleşen zamları beraberinde getirmektedir.