Raporu “şaka gibi” diyerek tanımlayan Adıgüzel gelen yanıtın bir kamu kurumu olan Rekabet Kurumu’nu Ferrero’yu Aklama Kurumu’na dönüştürdüğünü söyledi. Adıgüzel basın açıklamasında şunları ifade etti:
“Değerli Basın Mensupları,
Ferrero firmasının fındık piyasasında tekel oluşturucu eylemlerini şikâyet ettiğimiz ve araştırılarak gerekli kanuni işlemlerin yapılmasını istediğimiz 25.10.2018 tarihli yazımıza Rekabet Kurumu’ndan cevap gelmiştir. Ne yazık ki Kurumdan gelen cevap şaka gibi bir cevaptır.
Rekabet Kurumu’na göre Ferrero fındık pazarında hâkim güç değilmiş. Fındığı üreten ve piyasanın içinde olan herkesin bildiği bir gerçeği ülkemizin Rekabet Kurumu tespit edememiştir.
Raporun tarihi 26 Aralık 2019 olmasına rağmen tam fındık sezonu öncesi bugünlerde 16.04.2020 tarihi itibariyle bize iletilmesi de Ferrero lehinde bir ortam yaratmak amacıyla hazırlandığı düşüncemizi güçlendirmektedir.
Ceza infaz yasasıyla girilen dönem af dönemidir. Anlaşılan odur ki Rekabet Kurumu eliyle Ferrero’ya da bir iyi hal kâğıdı, bir "temiz kâğıdı" çıkarılmak istenmektedir.
Rapora göre Ferrero Türkiye fındık ihracatının %30’una hâkim gibi görünmektedir ve yine rapora göre bu oran tekel oluşturmak için yeterli görülmemiştir. Oysa hangi oranın tekel oluşturacağına dair net bir oran olmadığı raporda da söylenmektedir. 16.sayfa 50.md de %40 altında piyasa hâkimiyeti ihtimalinin AZ olduğunu, Ferraro'nun %40'ın genellikle altında olduğundan ihtimalin HİÇ olmadığı gibi abuk sabuk zorlama ifadeler bulunmaktadır.
Üstelik Ferrero tek başına kendisinden hemen sonra gelen 2. ve 3. sıradaki ihracatçı firmaların toplamından daha fazla pay sahibidir. Buna Türkiye'de partner olarak kullanıp üzerinden alım yaptığı taşeronlar dahil değildir. 12.sayfa son cümlede "dolaylı alımlar Ferraro'ya atfedilemez" denmektedir.
Hâlbuki gerçek bir oran belirlenecekse işbirliğinde olduğu firmaların, ihracat miktarları da %30’a eklenmelidir. Bu eklendiğinde Ferrero’nun ülkemizdeki fındık ihracat oranı %50’leri bulmaktadır. Raporda Ferrero’nun fındık piyasasına hâkim olmadığı iddia edilirken, 4.sayfa 9.maddede çelişkili bir biçimde "fındık piyasa aktörleri ile yapılan görüşmelerde fındık piyasası bakımından rekabete aykırı bir anlaşmanın ANCAK FERRARO'NUN KATILIMIYLA sürdürülebilir olacağı kanaati oluşmuştur" denilerek bir itiraf vardır.
16.sayfa 51.maddedeki ifadede ise "Ferraro'nun piyasaya hâkim bir durumu olmadığı için, kötüye kullanım (yani piyasayı kendine göre şekillendirip avantaj sağlayan müdahaleler yapıp yapmadığına) dair analize gerek duyulmadığı yazıyor. Yuh artık diyorum.
TMO geçtiğimiz haftalarda 40 bin ton fındık satmıştır. Bizler TMO’nun bu fındığı kime sattığını sorduk. Resmi bir cevap alamadık. Eğer Ferrero’nun işbirliği yaptığı firmalar yoksa TMO bu fındığı kimlerin aldığını niçin açıklamamaktadır?
Bir kamu kurumu olan TMO elindeki fındığı kimlere ne kadar verdiğini ve ne fiyattan verdiğini açıklamak zorundadır.
Raporda TMO’nun piyasayı düzenlediğini ifade edilmektedir. Ancak TMO tam sezon öncesinde Ferrero ve partnerleri üzerinden piyasaya fındık vermektedir. Bu da Ferrero’nun tekelciliğini güçlendirmektedir. Eğer TMO kötü niyetli değilse kimlere ve ne kadar fındık verdiğini açıklamak zorundadır.
Değerli basın mensupları, ben Ordu Milletvekiliyim… Halk adına soru soruyorum. Kamu kurumu Rekabet Kurumu sorumuza kimi yanıtlarında rakamlar yerine nokta nokta koyarak bir rapor göndermiştir. Ben bu raporda ortaya çıkan tabloya bakınca; ne yazık ki objektif, halk adına görev yapan bir kurum göremiyorum.
Aynı rapor iktidar ortağı milletvekiline de gönderilmiştir. Demek ki, hem muhalefet hem de iktidar olsun halkın vekillerinden saklanan bazı durumlar söz konusudur. Raporda gerek genel tablo gerekse Ferrero’nın fındık pazarı üzerindeki hâkimiyetini gösterecek ticari veriler boş bırakılmıştır. Ticari sır niteliğinde olan kimi konular oranlar verilerek yansıtılabilecekken bu da tercih edilmemiş rapor adeta Ferrero’yu aklama raporuna dönüşmüştür. Rekabet Kurumu kendini FAK (Ferraro Aklama Kurumu) yapmıştır. Bu rapor, Yeni sezon öncesi bir büyük kapsamlı operasyonun göstergesidir. Af yasasıyla topluma arz edilen af rüzgârı içinde, bu rapor da Ferrero’ya bir iyi hal kâğıdı, bir "temiz kâğıdı" çıkarma çabasıdır.
Üzülerek belirtmem gerekir ki, bu rapor; kamuoyunda Ferrero aleyhine eleştirilere set çekme ve sezon öncesinde fındık fiyatı oluşurken Ferrero lehine algı açıklamasıdır. Bu şekliyle, Rekabet kurumu gibi, devletinin ali çıkarlarına ve emeğin hakkını koruması gereken bir kamu kurumun bir yabancı firmaya açıkça taşeronluk yapması kabul edilemez. Rekabet Kurulu bu kararı ile Ferraro'nun Türkiye'deki partnerleri arasına katılmıştır. Bunu şiddetle reddediyorum, ayıplıyorum, lanetliyorum. İktidarı da bu emek düşmanı kurul üyelerini bu saatten sonra derhal görevden almaya ve milli çıkarlarımıza sahip çıkan, objektif, bağımsız bir kurul oluşturmaya davet ediyorum.