Yayın yasağıyla halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının engellendiği ifade edilen teklif, “Radyo ve televizyonların kuruluş ve yayın hizmetleri hakkındaki kanunun 7’nci maddesinin birinci fıkrasının “Ancak milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde yahut kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir” şeklindeki son cümlesinin yürürlükten kaldırılmasını öngörüyor.
Teklifte şu ifadelere yer verildi:
"Basın özgürlüğü, 1982 Anayasası’nın 28. Maddesinde düzenlenmiştir. Anayasa, basın özgürlüğünün hayata geçirilebilmesi için sadece bu özgürlüğü değil, bilim ve sanat özgürlüğü ve haberleşme özgürlüğü gibi, esaslarını düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünden alan özgürlük kategorilerini de düzenlemiş, anayasal güvence altına almıştır. Nitekim, 1982 Anayasası’nın 22. maddesi “Haberleşme Hürriyeti”ni; 25. maddesi “Düşünce ve Kanaat Hürriyeti”ni; 26. maddesi “Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti”ni; 27. maddesi “Bilim ve Sanat Hürriyeti”ni; 29. maddesi “Süreli ve Süresiz Yayın Hakkı”nı; 30. maddesi “Basın Araçlarının Korunması”nı; 31. maddesi “Kamu Tüzelkişilerinin Elindeki Basın Dışı Kitle Haberleşme Araçlarından Yararlanma Hakkı”nı; 32. maddesi ise “Düzeltme ve Cevap Hakkı”nı düzenlemektedir.
Basın Özgürlüğü sadece 1982 Anayasası’nda değil, diğer anayasalarda da yer almış, 1961 Anayasası’nda 22. madde, 1924 Anayasası’nda 77. madde basın özgürlüğü konusunu düzenlemiştir. 1921 Anayasası’nda “Basın Özgürlüğü” nden bahsedilmemesine karşın 1876 tarihli ilk Anayasada da “Matbuat Hürriyeti” adı altında bir hürriyetten bahsediliyordu ki bu kavram bugünkü “Basın Özgürlüğü” nü içine almaktadır.
‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU’
Basın özgürlüğü, kaynağını esas olarak düşünce ve bu düşünceyi yayma özgürlüğünden diğer bir deyişle ifade özgürlüğünden alır. Bu nedenle basın özgürlüğünden bahsedilebilmesi için, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün hayata geçirilmesi ön şarttır.
Kanun teklifimizle mevcut yasa metninden Başbakan veya görevlendireceği bakana sağlanan yayın durdurma yetkisi çıkarılarak keyfi uygulamaların ve kişisel takdir taleplerinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Bu uygulama ülkemize yakışmamaktadır. Radyo ve televizyon yayınların bir kişinin isteğiyle durdurulması kabul edilebilir değildir ve yasalarla korunan basın özgürlüğü ilkesi ile de çelişmektedir."