Yazılı basın açıklaması şöyle:
“Devlet Personel Başkanlığının hazırladığı performans yönetmelik taslağı, bir değerlendirme ölçütü olmaktan çok, biat etmeyen memurları cezalandırma aygıtı olarak tasarlanmıştır. Çalışanların tüm geleceklerini amirlerinin iki dudağı arasına bırakan bu çağdışı sistem kabul edilebilir değildir.
Bakanlığın, not verme sisteminde "adil ve eşit" olunacak yönündeki açıklamaları inandırıcılıktan ve gerçeklerden uzaktır. Devletin tüm kurumlarında, en üst makamdan en alt makama kadar işe alım süreçlerinin nasıl gerçekleştiği ortadadır. Sözde tarafsız mülakatlarda sorulan sorular ve ima edilenler herkesin malumudur. İşe alım süreçlerinde yurttaşların yeterli yetkinliğe sahip olsa da mezhebi, etnik kökeni, doğum yeri ve siyasi görüşüne bakılarak elendikleri bilinmektedir. Bu nedenle AKP'nin yürüttüğü bir notlandırma sisteminin veya işe alım sürecinin "adil ve eşit" olacağını söylemek vatandaşın aklıyla alay etmektir, alenen yalan söylemektir.
Kayırmacılık AKP'nin genlerine işlemiştir. İşini iyi yapanı değil, kendine yakın olanı yükseltmek, iktidarın adalet anlayışının yansımasıdır. Liyakat kavramı, hiç bir zaman olmadığı kadar arka plana atılmıştır. Liyakatına bakılmadan eş, dost, akrabanın fütursuzca Devlet kademelerine yerleştirilmeleri ve yükseltilmeleri yönetim zaafiyeti yaratmıştır. AKP Hükümeti, ülke tarihimizin kara sayfalarında yer alacak 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasında yatan nedenleri de hala anlayabilmiş değildir. Liyakat yerine keyfiliğin hakim olduğu bu çürümüş sistem ülkemizin 15 Temmuz’a sürüklenmesine neden olmuştur. Devlet yönetimini layık olanlar yerine belli tarikatlara, cemaatlere, siyasi görüşlere bölüştürmek Türkiye’nin iyiliğine değil, tam aksine yeni kara sayfalara sürükleyecek niteliktedir.
Emek düşmanı politikaların Türkiye hamisi konumundaki AKP hükümeti, planladığı sözde reformlarla memurluk sistemini kaldırmayı amaçlamaktadır. Referandum öncesi oy kaygısı ile öne çıkarılmayan tasarı ile ülkedeki güvenceli istihdam rejimi tamamen ortadan kaldırılacaktır. Her fırsatta Devleti özel şirket gibi yönetmek istediklerini ifade eden AKP yöneticileri, güvencesizlere güvence sunmak bir yana, herkesi güvencesiz hale getirecek bir yapılanma planlamaktadır. Her seçim öncesi taşerona kadro vereceğiz denilerek yalan söylenen emekçiler kitlesine, bu planlanan sistem ile memurlar da taşeron işçisi haline getirilerek katılacaktır. AKP hükümeti taşeron işçilik sorununu çözmek yerine tüm çalışanları taşeron işçisi haline getirecek bir kölelik sistemini dayatmaktadır.
CHP Emek Büroları olarak, bu çağdışı kölelik sisteminin ülkemize yerleştirilmesini kabul etmiyoruz. Biz parti olarak kamuda çalışan tüm taşeron işçilere kadro verilmesini savunuyoruz. Ancak AKP hükümeti verdiği sözleri tutmamakla birlikte, memurları da taşeron işçiler ordusuna katma planları yapmaktadır. Emekçilerin uzun yıllar önce hak ettikleri kazanılmış hakların yok edilmesini, güvenceli istihdam rejiminin ortadan kaldırılmasını, performans adı altında biat etmeyen emekçilerin sürgüne mecbur bırakılmasını, memurların geleceklerinin amirlerinin keyfine bırakılmasını asla kabul etmiyoruz. Hakları gasp edilmeye çalışılan tüm emekçilerimizin yanındayız.