Birol Ertem: Reyhanlı... Bir şehir kayboluyor
Birol Ertem: Reyhanlı... Bir şehir kayboluyor
Gerçek Muhabir Gerçek Muhabir
SİYASET
Birol Ertem: Reyhanlı... Bir şehir kayboluyor
Hatay Milletvekili Birol Ertem Gerçek Muhabir için yazdı: BİR ŞEHİR KAYBOLUYOR “REYHANLI” Suriye "felaketi" göstere–göstere geldi. Tayyip Erdoğan İslam Coğrafyası’nın sultanı olmak hayalleri ile yola çıkarken fırsatçı bir yol izledi. Önce, Suriye ile ”sıcak” ilişkiler geliştirildi, vizeler kaldırıldı. Karşılıklı sınır geçişleri ticari ve turistik anlamda büyük bir yoğunluk kazandı bu yoğunluk ve “güven” ortamında sinsi ve sistematik bir biçimde Suriye’deki iç kalkışmaların alt yapısı ( silah ve eleman transferi ) oluşturuldu. “Demokrasi” argümanının eşliğinde, Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte Suriye’ye “demokrasi” götürmek üzere yola çıkıldı! Oysa ki Suriye, Arap Coğrafyası’nda demokrasi tohumunun yeşerebileceği ilk ülke idi. Kendi dinamikleri ile demokratik açılımları geliştirmeye çalışan laik bir ülke idi. Zaten seçilme nedeni budur. O günlerde fiilen ortadan kaldırılan Suriye - Türkiye sınırı, bugün beton duvarlarla örülüyor, bu utanç duvarı Suriye politikasının iflasının ilanıdır. Bugün Hatay’da yaşayan her üç insandan biri, Reyhanlı’da yaşayan her beş insandan üçü Suriyelidir. Nüfusu 90.00 olan Reyhanlı’da 123,000 Suriyeli yaşamaktadır. Bu insanlar sığınmacı statüsünden çıkmış yerleşik düzene geçmişlerdir. Bu kontrolsüz kalabalık arasında binlerce illegal unsur, yörenin ve ülkenin güvenliğini tehdit eden bir potansiyel olarak durmaktadır. Nitekim,1 Kasım seçim akşamı AKP'nin “seçim zaferi”ni Reyhanlı’da bu unsurlar uzun namlulu silahlarla kutladılar. Yörenin demografik yapısı allak bullak olmuştur. Zaten yetersiz olan kentsel alt yapı bu yoğunluğu taşıyamamaktadır. Hastanelerin acil servislerinde T.C yurttaşları yer bulamamakta, başka İllere gönderilmektedir. Salgın hastalık riski artmıştır. Örneğin, Ülkemizde hiç bilinmeyen virüs kökenli el ayak sendromu hastalığı görülür olmuştur. Reyhanlı’da her gün ortalama 10 sığınmacı çocuğu doğmaktadır. Yoğun sığınmacı nüfusu yerleşik düzene geçerken, organize bir biçimde ekonomik ve sosyal düzeni de etkilemekte, egemen bir konum almaktadır. 2.000’e yakın sığınmacı aracı, alt yapısı zaten yetersiz olan kent trafiğini kontrol edilemez bir biçimde etkilemektedir. Kentte her muhalif grup kendi okulunu ( 48 okul ) , kendi derneğini ( 50 dernek ) kendi hastanesini ( 7 hastane ) açmıştır. Ayrıca 80 şirket kurulmuştur. Yüzlerce ifade edilebilecek işyeri ( kontrolsüz – vergisiz – ruhsatsız bir biçimde ) açılmıştır. Hiç bir sığınmacı yerli esnafla alışveriş yapmamaktadır. Haksız rekabet yerli esnafı çökertmektedir. Nitekim, yüzlerce esnaf kepenk kapatmak zorunda kalmıştır. Zaten kronik halde olan işsizlik sorunu katlanarak büyümüştür. Örneğin; Büyükşehir’e alınacak 15 – 20 adet temizlik işçiliği için ilçe örgütümüze 700 civarında başvuru olmuştur. Ev kiraları 2 – 3 kat artmıştır. Lojistik sektörü çökmüştür. İlçemizde atıl bir vaziyette yüzlerce Tır çürümeye terk edilmiştir. Reyhanlı çiftçisi ihracatın durmasına paralel olarak büyük bir çöküntü yaşamaktadır. Buğday ( 46.211 dekar ) Mısır ( 21.680 dekar ) Pamuk ( 61.206 dekar ) ekilmiş olup maliyetleri ancak kurtarmaktadır. Ayrıca ihracat ürünü olarak ekilen Patates ( 13.247 dekar ) ve Soğan ( 12.329 dekar ) ürünlerinde Reyhanlı çiftçisi yoğun bir çöküntü yaşamaktadır. Örneğin 65 kuruş / kg maliyeti olan Patates 35 kuruş, 35 kuruş / kg maliyeti olan Soğan 15 – 20 kuruşa satılabilmiştir. Üstelik binlerce dönüm Soğan tarlası hasat edilmeden sürülmüştür.
Paylaş: