CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, yaptığı yazılı açıklamada, koronavirüs pandemisinin (salgın) ciddi bir tehdit oluşturduğu bugünlerde Kanal İstanbul projesi kapsamında tarihi Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin taşınması ihalesinin yapılmasına sert tepki gösterdi.
“MİLLET CANIYLA UĞRAŞIRKEN MASKELİ İHALENİN SIRASI MIYDI?”
Türkiye zor günlerden geçerken kaynakların Kanal İstanbul’a aktarılmasını ‘akıl tutulması’ olarak nitelendiren Tanal, “Millet canıyla uğraşırken, geçim derdindeyken, bir baktık ki birileri Kanal İstanbul için ihale masası kurmuş. İnanılır gibi değil! Şimdi ham hayalinizin, maskeli ihalenin, Kanal İstanbul’un sırası mıydı? Koronavirüs tüm dünyayı kasıp kavuruyor. Önümüzü göremiyoruz. ABD’de düşük gelirlileri, küçük ölçekli işletmeleri de kapsayan 2,2 trilyon dolarlık teşvik paketine onay verildi. 100 milyar liralık destek paketi açıklayan bizim iktidarın önceliği ise sermayeyi elinde bulunduranlar oldu.
‘Evden çıkmayın’ diyoruz ama emekçi çalışmak zorunda. Geçim korkusu, virüs korkusunun önüne geçiyor. Çalışanlara ücretli izin imkanı sağlamıyorsunuz, kirasını, borçlarını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünen küçük esnafın yükünü hafifletmiyorsunuz, ücretli öğretmeni kaderine terk ediyorsunuz, vatandaşı fatura borcundan kurtarmıyorsunuz ama maşallah rant söz konusu olunca salgın malgın ortadan kalkıveriyor” dedi.
İKTİDAR TERCİHİNİ YAPMALI: HAYAT KURTARMAK MI, KANAL MI?
Türkiye’nin koronavirüs salgınında kritik eşikte olduğunu kaydeden Tanal, şöyle devam etti: “Vaka sayısı artıyor. Çin’de 10 günde koronavirüs hastanesi inşa edildi. Biz de sahra hastaneleri kurmalıyız. Risk altındaki doktorlarımız koruyucu maske, ekipman bulamazken kanalla meşgul olamayız. Anayasamızda da vurgulandığı gibi bizi yönetenlerin önceliği rant, kanal değil, insanları hayata döndürmek olmalıdır. İktidar tercih yapmak zorundadır. Önceliği insanların hayatını kurtarmak mı olacak, yoksa kanal mı olacak?”
DAHA ÖNCE TEPKİLER ÜZERİNE GERİ ADIM ATTIKLARI DİĞER MESELELER İÇİN DE HAREKETE GEÇEBİLİRLER
İktidarın salgını, kriz ortamını kendisi ve yandaşları açısından fırsata çevirmeye çalıştığını belirten Tanal, “Herkes Korona’yla, salgınla meşgulken onlar, ‘Fırsat bu fırsat, şunu da aradan çıkaralım’ modundalar. Ben onlara ‘Pandemi fırsatçısı’ diyorum. Bu zorlu süreçte sadece Kanal İstanbul için değil, daha önce tepkiler üzerine geri adım attıkları diğer meseleler için de harekete geçebilirler. Örneğin ne yapabilirler? Bizim deşifre etmemiz üzerine iptal edilen maden sahaları ihaleleri yeniden açılabilir. Yeni Kaz Dağları vakaları yaratılabilir. Yandaş müteahhidi, simitçiyi, firmayı kurtarma operasyonuna girişilebilir. Tetikte olmalıyız. Dünyada eşi benzeri olmayan bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız” diye konuştu.