Yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, deprem riskine dikkat çekerken devletin her binaya bir kimlik kartı şartı getirmesi gerektiğinin altını çizerek, “Kimlik kartında binanın temel çatı özellikleri, yani iskeleti özellikleri, zemin özellikleri ve hangi boyutta depreme dayanıklı olup olmadığı o kimlik kartında belli olmalı. Kiraya gelecek insan, daire satın alacak insan ev sahibinden bu kartı istemeli” dedi.
CHP DÜZENLEMEDE ISRARLI, İKTİDAR GÜNDEME ALMIYOR
Deprem uzmanı Görür’ün önemine dikkat çektiği binalara kimlik kartı verilmesi düzenlemesi, CHP’nin ısrarına rağmen iktidar tarafından Meclis gündemine alınmıyor. CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal’ın binalara kimlik kartı verilmesi için 26. Dönem’de TBMM Başkanlığı’na sunduğu ve 27. Dönem’de yenilediği kanun teklifi hala Meclis Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nun tozlu raflarında bekletiliyor.
Tanal’ın hazırladığı teklifin yasalaşması halinde deprem riski taşıyan binaların takibi kolaylaşacak.
Kimlik kartı sistemi sayesinde her bir binanın kim tarafından hangi tarihte yapıldığı, teknik şartları, kullanılan malzeme, binayı denetleyenler, onay ve ruhsat verenler, binanın zeminini, kalitesini, konumunu kontrol edenler, yapım süresi ve tüm sorumlular herkes tarafından bilinecek.
CHP’nin hukukçu vekili Mahmut Tanal’ın Meclis Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifinin gerekçesinde, Türkiye’nin deprem fay hatları bakımından yüksek risk taşıyan bir konumda olduğu kaydedilmişti.
Kaçınılmaz şekilde beklenen depremlerden korunmak için ancak önlemlerin ciddi bir tavır ve yaptırımlarla alınması gerektiğinin altının çizildiği gerekçede, yaşanan depremlerde görüldüğü üzere ölümcül olanın depremler değil yapılar olduğuna dikkat çekilmişti.
YAPILARA AYNI BİR İNSAN GİBİ…
Depremde yanındaki bina ayaktayken yıkılmış bina örneklerine her seferinde rastlanıldığının belirtildiği gerekçede, “Bu nedenle binaların hafriyat aşamasından iskan ve sonrasında kullanılmasına, sonrasında ise periyodik olarak kontrolüne kadar geniş kapsamlı bir denetim mekanizması gerekmektedir. Yapılara aynı bir insan gibi, doğumundan ölümüne kadar takip edilebilecek bir kimlik kartı verilmesi, bu neticeye ulaşmak için pratik ve kökten çözüm getirecek ve sonuca götürecek bir uygulama olacaktır. Bu nedenle binalara bir kimlik kartı çıkarılmalı ve bu kartın tıpkı her insanın yanında taşıdığı kimliği gibi binanın üzerinde taşımasını sağlayarak, sadece inşa aşamasında değil sonrasında da vatandaşlarımızın oturacakları, kullanacakları yapıların denetiminin yapıldığını bilmesi ve yapının ne durumda olduğu hakkında fikir sahibi olması açısından önemlidir. Ayrıca araştırma neticesinde değil, isteyen herkesin bu bilgilere ulaşması sağlanmış olacaktır” denilmişti.
CHP’li Tanal’ın imzasını taşıyan kanun teklifinin madde gerekçesinde ise her yapının bir kimlik kartına sahip olması ile denetim mekanizmasının herkes tarafından kontrolünün sağlanacağı, bu kimlik kartına sahip binalara ait bilgilerin gerek fiziksel, gerekse dijital ortamda tutulması, saklanması ve güncellenmesi ile sağlam niteliklere sahip yapıların inşasının sağlanacağı, böylece deprem ve sonrasında yaşanan kayıpların önüne geçebilecek bir mekanizmanın kurulmuş olacağı vurgulanmıştı.