AKP Sözcüsü Ömer Çelik, yeni Anayasa ve laiklik tartışmalarına ilişkin; “Herkes yeni Anayasa ile ilgili olarak görüşlerini söylemeye sahiptir. Laiklik Anayasa'da vazgeçilmezdir. AKP burada laik devlet düzenini koruyacaktır” dedi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısı sürerken gündeme basın toplantısı yaptı. Gündemi değerlendiren Çelik, özetle şunları söyledi:
“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ ÜRETİLMESİ, AĞIRLIKLI OLARAK UYGULANMASI TEŞVİK EDİCİ OLACAKTIR”
İnsanlığın geldiği aşamada kapitalizm, çılgın bir şekilde ortaya konulan yarışlar, herhangi bir denge gözetilmediği zaman insanı, dünyayı yok edecek bir sonuç doğurabiliyor. Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği ‘Yeşil Kalkınma’ vizyonunu takip ediyoruz. Orman varlığımıza dönük artırmaya çalışmalar, Sıfır Atık Projesi gibi birçok çalışma bizzat Cumhurbaşkanımız ve Emine Erdoğan tarafından yakın bir şekilde takip edilmesi gözetilmektedir. Buradaki yeşil mutabakat, dünyamızı da ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Pandemi döneminde gördük ki insan kendi eliyle doğayı yok ediyor. Bütün bunların gözden geçirilmesi konuların en başında geliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının üretilmesi ağırlıklı olarak uygulanması teşvik edici olacaktır. Cumhurbaşkanımız belirttiler. Demiryolunun ve deniz yolunun ulaşımda yükünün artırılması hedeflenmektedir. Geri dönüşümün güçlendirilmesi, orman ve su kaynakların korunması gibi konuları her alanda teşvik edilecektir. İklim değişikliği meselesi hem yeni bir tehdit olarak değerlendirilip ülkemizde gerekli tedbirler alınacaktır. Her kuşaktan insanımızın her siyasi partinin bu yeşil kalkınma devrimini güçlü bir şekilde sahiplenmesinin önemli olduğunu ifade ediyoruz.
“İDLİB'TE ÇIKACAK YENİ BİR GERGİNLİK GÖÇLERİN TEKRAR BAŞLAMASINA NEDEN OLACAKTIR”
İdlib'te ve Suriye'nin diğer bölgelerinde kalıcı barışın istikrarı için son derece önem veriyoruz. İdlib'te çıkacak yeni bir gerginlik göçlerin tekrar başlamasına neden olacaktır. Cumhurbaşkanımızın Soçi'de Putin ile yaptığı görüşme son derece önemlidir. Bu siyasi çözüm, siyasi çözümün zemininin korunması için İdlib dahil diğer bölgelerde istikrarın sağlanması lazım. İdlib'te ateşkes ihlallerini de değerlendiriyoruz.
“AKP BURADA LAİK DEVLET DÜZENİNİ KORUYACAKTIR”
Herkes yeni Anayasa ile ilgili olarak görüşlerini söylemeye sahiptir. Ama AKP olarak herhangi bir şekilde, laiklik prensibinin Anayasa yer olması gerektiğini ifade etmiştim. Laiklik Anayasa'da vazgeçilmezdir. AKP burada laik devlet düzenini koruyacaktır.
“BİZ ÖĞRENCİLERİN GÖZLERİNE BAKIYORUZ”
İktidara geldiğimizden beri öğrenci kardeşlerimizin yurt konforu gündemimizde olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda çalışma yapıldığında zaman bir öğrencinin kaç kişilik odada kaldığını sormaktadır. Yurtlara başvuru 2 kat birden attı. Tutup, 'Yurt yapılmadı' gibi propaganda ise diğer siyasi partiler tarafından başlatıldı. Yurt sayımız 1 milyon 32 bine ulaştı. Neredeyse 10 katına ulaştı. Çok eğitim merkezi olan ülkelere baktığımız zaman. İspanya'da 191 bin, Almanya 290 bin ve İngiltere'de 550 bin. Bunları yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.
Bu öğrencilerimizin rahat bir şekilde eğitim öğretim hayatlarını tamamlamaları için ortaya koyulan gayretin neticesidir. Her sene yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Bu sene bu tablo ortaya çıktığı zaman hemen açıklama yaparak, bütün belediyelerimiz yurt imkanından faydalanamayan öğrencilerimize ulaşmaya başlamıştır. Biz burada ne hiçbir 'Çivi çakılmadı' yalan siyasetine itibar etmiyor. Bu konuyu istismar edenleri de hiçbir şekilde dikkat almıyoruz. Biz öğrencilerin gözlerine bakıyoruz, ihtiyaçlarının karşılanması için uğraşıyoruz. İnşallah daha da fazlasını yapacağız.
“SİBER EGEMENLİK MESELESİNE KAFA YORMAMIZ LAZIM”
Sanat alanı, dizi ve Sinema alanı kendi özgürlüğü olan bir alan. Bizim siyasetçi olarak, 'Bu diziyle ilgili şunu düşünüyorum' dememiz öznel bir yaklaşım olur. Sanat ve dizinin kendi özgürlüğü var ve dünyada bu mekanizmaların denetlenmesi var. Burada RTÜK çerçevesinde bir değerlendirme yapılıyor. Denetleme ve özgürlük alanını birlikte götürmeye çalışan bir yaklaşım. RTÜK kurumsal olarak da bir açıklama yapıyor. Biz şu tarafındayız işin; vatandaşlarımızın talepleri geldiğin ilgili kurumlara aktarıyoruz. Kendi içimizde bir çalışma yapıyoruz. Toplumda bir harita çıkarıp, neler eleştiriliyor, neler talep yapılıyor. Sosyal medya meselesi ayrı bir mesele. WhatsApp, Instagram ve Facebook çökünce birtakım yorumlar çıktı. Kimisi 'Eskiye döndük' dedi. Bir kısım da 'İşimiz vardı, farklı aplikasyonlara geçtik' dedi. Bu bir taraftan işleri kolaylaştırıyor diğer taraftan bağımlılık yaratıyor. Eşzamanlı olarak görüldü ki bu alan zannedilen kadar güvenli bir alan değil.
Bu kurumların kendilerinin aldığı kararların, bunları kullanan insanların verileri kapsamında yeteri kadar güvence sağlamadığı görüldü. Burada artık devletlerin ortak bir nokta bulması gerekiyor. Bizim yaptığımız çalışma da boyutlu bir çalışmadır. Burada vatandaşlarınızla ilgili bir sürü veri elde ediyorlar. Bu aslında bir şekilde verilerin gizliliğiyle ilgili. Anayasa'da güvence altına alınmış ama sosyal medyayı kapsamıyor bu güvence. Bazı ülkelere siber saldırı yapıldı, bankalar dahil birçok kilitlenme yaşandı. İnsanlar hesaplarını kendi izin vermediklerine kapatıyor. Aile resimlerini paylaştıkları sadece belli bir çevre içinde kalsın diye bu hassasiyeti gösteriyorlar. Bu sadece işin pencere kısmı. Siber egemenlik meselesine kafa yormamız lazım.”