CHP’nin Şanlıurfa doğumlu İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Şanlıurfa’nın temel sorunlarının elektrikle sınırlı olmadığını söyledi.
Yazılı bir açıklama yapan Tanal, Şanlıurfa’nın yıllardır çözüm bekleyen sorunlarına sağlık ve ulaşımın da eklenebileceğini belirterek, “Memleketimizde hastaneler kapasite ve donanım yönünden son derece yetersiz. Geçtiğimiz haftalarda Şanlıurfa’da kaldırıldığı devlet hastanesinde damarı yırtıldığı tespit edilen hasta, tıbbi malzeme olmadığı gerekçesiyle Osmaniye’ye sevk edildi. 2 milyonu aşkın nüfuslu bir şehir için bu bir utançtır. Şanlıurfamız bunu hak etmiyor” dedi.
ŞEHİR HASTANESİ YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ
Şanlıurfa’da şehir hastanesi meselesinin yılan hikayesine döndüğünü anlatan Tanal, “13 Kasım 2014 yılında sözleşmesi imzalanmıştı. 2015’te Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından temeli atıldı, 1700 yataklı hastanenin. Erdoğan, 31 Mart 2019 seçimleri öncesi Şanlıurfa mitinginde, şehir hastanesinin inşaatının devam ettiğini söyledi. Ancak şu ana kadar şehir hastanesinin yapımına ilişkin bir arpa boyu yol alınmış değil. Şehir hastanesinin yapılması planlanan araziye tek bir çivi bile çakılmamış. Ortada temel falan yok. Arazide taş yığınları var” diye konuştu. SAKURA’YI JET HIZIYLA BİTİRDİLER, URFA’YI UNUTTULAR! Tanal, sözlerine şöyle devam etti: “Konya Şehir Hastanesi tamamlandı. Adana Şehir Hastanesi tamamlandı. Yozgat Şehir Hastanesi tamamlandı. Mersin Şehir Hastanesi tamamlandı. Kahramanmaraş Şehir Hastanesi tamamlandı. Erzurum Şehir Hastanesi tamamlandı. Kayseri Şehir Hastanesi hizmete girdi. Elazığ Şehir Hastanesi hizmete girdi. Pandemi sürecinde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi jet hızıyla tamamlandı. Listeyi uzatabiliriz. Gelin görün ki Şanlıurfa Şehir Hastanesi 5 yıldır inşa edilmeyi bekliyor. Şanlıurfalılar kaç defa temel atma töreni düzenlendiğini, tamamlanma sözü verildiğini unuttu. Şanlıurfa’ya şehir hastanesi konusunda sözlerini tutmadılar. Şanlıurfa’yı diğer illerden ayırdılar.”
HIZLI TRENDE DE URFALILARI OYALIYORLAR CHP’li vekil Mahmut Tanal, memleketi Şanlıurfa’nın son ihalesi yapılan hızlı tren projesinden de çıkarıldığını aktararak, “Mersin – Adana – Osmaniye - Gaziantep Hızlı Tren projesinde ihale tamamlandı. 2023’te bitirilmesi planlanan projede Şanlıurfa yer almadı. Projenin Şanlıurfa ayağı, Şehir Hastanesi gibi yılan hikayesine döndü. Tertiplenen ÇED toplantılarıyla yıllardır Şanlıurfalıları oyalıyorlar. Yükselen tepkileri azaltma amaçlı dün yine bir toplantı yapıldı. Ama netice yok! Oyalamaya devam… Hızlı tren Gaziantep’e kadar gelecek ama Şanlıurfa’ya uğramayacak. Gaziantep’e gelen hat, Şanlıurfa’ya kadar uzatılabilirdi. AKP’li siyasetçiler, iktidar temsilcileri, resmen Şanlıurfalıları kandırdılar. Gerekli görüşmeleri yaptıklarını, hızlı trenin Gaziantep’le birlikte Şanlıurfa’ya da getirileceğini, projenin hazırlandığını söylemişlerdi. Yalan oldu! Çıkıp ‘hızlı tren için sözümüzü tutamadık” diyerek özür dilesinler” ifadelerini kullandı.
HANİ 12/12/2012’DE SULAMA KANALI BİTECEKTİ? GAP’ın merkezi Şanlıurfa’nın bereketli topraklarının suya hasret olduğunu vurgulayan Tanal, şöyle konuştu: “DEDAŞ’ın elektriği kesmesinden dolayı tarlaların sudan mahrum kalması dışında, yarım kalan kanal projeleri nedeniyle de Şanlıurfa’nın verimli toprakları su yüzü görmüyor. Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesinde Cülmen Sulama Kanalı Projesi vardı. Erdoğan Başbakanlık koltuğundayken 12/12/2012 tarihinde yüzbinlerce dönüm araziyi kapsayacak olan sulama kanalı projesinin bitirileceği sözü verildi. Aradan 9 yıl geçti. Cülmen Mahallesi’nden geçen sulama kanalına bir damla su bırakılmadı. Sıcaktan kanal tabanında çatlaklar oluştu. Kanal etrafındaki beton kazıklar dağıldı. Kanalın çevresindeki topraklar, badem ve fıstık ağaçları susa kanamış durumda. Her yer kupkuru. Eğer kanala su bırakılmış olsaydı çiftçiler bu dönemde ikinci ürünü ekecekti. Ülkemizin ekonomisine katkı sağlanacaktı. Su olmadığı için tarlalara tek ürün ekiliyor. Çiftçinin işi duaya kalıyor. Yağmur yağmazsa tek üründen de verim elde edilemiyor. Bazı çiftçiler kendi imkanlarıyla, ilkel sulama yöntemleriyle tarlasını, meyve ağaçlarını sulamaya çalışıyor. Göletlerdeki su, çukurlarda biriken yağmur suları pancar motoruyla arazilere taşınıyor. Bu da zaman, iş ve maliyet kaybına yol açıyor. Eğer kanalda su olsaydı çiftçinin sulama masrafı 2 bin TL olacaktı. Ancak bu ilkel yöntemlerle su taşınması çiftçiye ortalama 26 bin liraya mal oluyor. Çoğu çiftçi bu sulama imkanından da mahrum. Çünkü yakınlarda su, gölet yok. Karaköprü ilçemizin köylerindeki insanlar tarımla geçiniyor. Su bırakılmayan Cülmen kanalının etrafında geniş topraklar bulunuyor. Yüzbinlerce dönümlük arazinden bahsediyoruz. Koca 9 yıl geçti. Cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri, değişik zaman dilimlerinde, referandum, seçim öncelerinde ‘Tamamlanacak’ dediler ama sözlerinde durmadılar. Cülmen su kanalı, Atatürk barajına yakın bir noktada. Arada 5 kilometrelik bir uzaklık var. Daha uzak yerlere su götürüldü ama yakındaki Cülmen sulama kanalına su bırakılmadı. İktidarın önceliği, Katar emirinin annesinin yüzünü güldüren Kanal İstanbul Projesi olunca, Cülmen sulama kanalı unutuluverdi. İktidar temsilcileri, Şanlıurfalıları Hizmet sahnesi olarak değil, oy sahnesi olarak görüyor. Söz verip Urfalıların oyunu alıyorlar. Seçim bittikten sonra ne Urfa’ya uğruyorlar ne de vaatlerini yerine getiriyorlar.”
AKP’DE “BEN AĞA, SEN MARABA” DÜŞÜNCESİ VAR
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, doğup büyüdüğü Şanlıurfa’nın sorunlarının saymakla bitmeyeceğini kaydederek, “Yıllardır bitmeyen çevre yollarını mı, köprülü kavşağı mı, elektrik ve su çilesini mi sayalım? 2 yıl önce bitirilme sözü verilen trambüs projesi hala hizmete girmemiş, Sayın Belediye Başkanı ise çıkmış üç boyutlu yaya geçidi çizimleriyle övünüyor, bunları paylaşıyor. Şanlıurfa’da yollar köstebek yuvasını andırıyor. Kaç defa paylaştık görüntüleri. Mahallelerde, köylerde su yok. Belediye tankerleriyle su dağıtılıyor. İnsanlar bir kova su doldurmak için adeta birbirini eziyor. Eşek sırtında su taşınıyor. Günlerdir mahsulün ortasında borç gerekçesiyle çiftçinin elektriğinin kesilmesini konuşuyoruz. Yüksek elektrik faturaları, elektrik kesintileri, altyapı eksiklikleri insanları canından bezdirdi. Vatandaşın tarlada mahsulü kurudu, hayvanlar telef oldu. Şanlıurfa’nın feryadını duyan yok. Ak Parti’ye en büyük desteği Şanlıurfa veriyor. Alıyorlar hemşerilerimin oyunu, yapıştırıyorlar tokadı! Şanlıurfa adeta cezalandırılıyor. İktidarın Şanlıurfa’ya bakışı, siyaset bilimciler için tez konusudur. Şanlıurfa için ‘Ceketi koysak seçilir’ demişlerdi. AKP, en yüksek oyu aldığı bir şehri hizmetten mahrum bırakıyor, sorunlarıyla ilgilenmiyor. ‘Sana hizmet getirmesem de bana oy vermeye mecbursun’ gibi bir anlayış var iktidarda. Bir nevi ‘Ben ağa, sen maraba’ düşüncesi var. Yani AKP kendini ağa, oy verip hizmet almayan Şanlıurfalıları maraba olarak görüyor. Artık bu gidişe dur denilmesi lazım. Hemşerilerimin iktidarın göz boyamasına, vaatlerine kanmaması gerekir. Şimdi yıllardır bitirilmeyen projeler tamamlandığında da bunu büyük bir başarı olarak sunarlar. Peki vaktinde bitirilmeyen şehir hastanesinin, hızlı trenin, sulama kanalının, elektrik sorununun yol açtığı mağduriyetleri ne yapacağız? Telafisi imkansız zararlar oluştu. Şanlıurfalılar geçmişi nasıl unutup da size oy verecek? Hemşerilerim, kendilerine ağalık taslayan AKP’ye bu sefer gereken dersi vermelidir” şeklinde konuştu.