CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, "vatandaşımızın kaderi finans kuruluşlarının iki dudağı arasına bırakılamaz. Gelin, Meclis açılır açılmaz yaşadığımız ve yaşamaya devam edeceğimiz ekonomik krizin etkilerini azaltmak ve vatandaşımızı korumak adına, ödenemez duruma gelen kredi kartları ve tüketici kredilerinin tüm faiz ve diğer borçlarını silelim. İcra takibi başlatılmış ve başlatılacak olan tüm davaları ortadan kaldıralım. Vatandaşa sicil affı getirerek, temiz bir sayfanın açılmasını sağlayalım" dedi.
Tekin, TBMM'ne verdiği kanun teklifinin gerekçesinde; "ülkemizdeki ekonomik kriz her geçen gün daha da derinleşiyor. Başkasına kefil olma, askerlik, işsiz kalma, evlilik gibi nedenlerle aldığı krediyi, kart taksitini ödeyemeyen milyonlarca asgari ücretli, öğrenci, emekli, nakit sorunu yaşıyor.
Buna bağlı olarak milyonlarca kişinin de gecikmiş sorunlu kredi ve kredi kartı borcu bulunuyor. Dağılan aileler, intihar eden gençler, bozulan sosyal yaşamlar, gittikçe yoksullaşan ve temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan tüketiciler, toplumun kanayan yarası haline dönüştü. Ekonominin canlanması için sicil afları ve teşvikler ne yazık ki tüketicilere tanınmıyor. Oysa Anayasanın 172. maddesi devlete tüketicinin korunması ve kollanması görevini vermiştir.
Tüketicilerin bankalar ve tüketici finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu Ağustos ayı itibariyle 524.7 milyar lirayı buldu. Bu borcun 414,3 milyar lirası tüketici kredilerinden, 110,3 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor.
Borçlu kişi sayısı, ihtiyaç ve diğer kredilerde 25 milyon 80 bin kişiye çıktı. Buna bağlı olarak son beş yıl içerisin de icraya verilen ve borcu halen devam eden vatandaş sayısı dört milyonu aşmış durumda. Vatandaşın yaşadığı krizin azaltılabilmesi için en çok bugünlerde destek olmak gerekiyor. Bu teklife tüm siyasi partilerden destek bekliyoruz" dedi.
CHP'li Tekin'in kanun teklifinin genel gerekçesi aynen şu şekildedir:
Ülkemizdeki ekonomik kriz her geçen gün daha da derinleşiyor. Başkasına kefil olma, askerlik, işsiz kalma, evlilik gibi nedenlerle aldığı krediyi, kart taksitini ödeyemeyen milyonlarca asgari ücretli, öğrenci, emekli, nakit sorunu yaşıyor. Buna bağlı olarak milyonlarca kişinin de gecikmiş sorunlu kredi ve kredi kartı borcu bulunuyor.
Tüketicilerin bankalar ve tüketici finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu Temmuz ayı itibariyle 524,7 milyar lira oldu. Bu borcun 414,3 milyar lirası tüketici kredilerinden, 110,3 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor. Borçlu kişi sayısı, ihtiyaç ve diğer kredilerde 25 milyon 80 bin kişiye çıktı. Buna bağlı olarak son beş yıl içerisin de icraya verilen ve borcu halen devam eden vatandaş sayısı dört milyonu aşmış durumda.
Sonuç; dağılan aileler, intihar eden gençler, bozulan sosyal yaşamlar, gittikçe yoksullaşan ve temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan tüketiciler, toplumun kanayan yarası haline dönüştü. Ekonominin canlanması için sicil afları ve teşvikler ne yazık ki tüketicilere tanınmamaktadır.
Oysa Anayasanın 172 maddesi devlete tüketicinin korunması ve kollanması görevini vermiştir.
Bilindiği üzere Bankalar; takibe düşen kredi ve kredi kartı borçlarını kısa süre sonra çok ucuz bir fiyata varlık şirketlerine satmaktadır. Ve bilançolarına zarar olarak kayıt etmektedirler.
Toplumsal bir yara haline gelen bu sorunun acilen çözüme kavuşturulması gerekmektir. Ödenemez duruma gelen kredi kartları ve tüketici kredilerinin anaparaları tüketicinin gelir düzeyine göre ödenebilecek taksitlere bölünerek, faiz ve diğer borçlarının silinerek, taksitlendirilmesini sağlanmalıdır. Aynı zamanda vatandaşa sicil affı getirilerek, temiz bir sayfanın açılması gerekmektedir. Bu yolla bankalar varlık şirketlerine çok ucuza sattıkları kredi asıllarının geri dönüşünü sağlayacak, vatandaş ise varlık şirketlerinin baskısından kurtulmuş olacaktır.
Vatandaşımızın kaderi finans kuruluşlarının iki dudağı arasına bırakılamaz. Yaşadığımız ve yaşamaya devam edeceğimiz ekonomik krizin etkilerini azaltmak ve vatandaşımızı korumak adına bu düzenlemeyi yapma zaruriye ti doğmuştur.