Tanal, TBMM Başkanlığı’na sunduğu 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin gerekçesinde, devlete sızarak belli bir güce ulaşan FETÖ’nün, hasımlarını çeşitli hukuki görünümlü hukuk dışı yöntemlerle tasfiye eden bir örgüt olduğuna dikkat çekti
“FETÖ HASIMLARINI HUKUKİ GÖRÜNÜMLÜ HUKUK DIŞI YÖNTEMLERLE TASFİYE ETTİ”
CHP’li Vekil Mahmut Tanal’ın verdiği kanun teklifinin gerekçesi şöyle: “Gerek TC. Cumhurbaşkanlığı gerekse Yargıtay; FETÖ’yü bir terör örgütü olarak kabul etmiştir. Yine bu kurumlar bu örgütün devlete sızan, bu kadroların sağladığı avantajlarla devlet içerisinde belli bir güce ulaştıktan sonra hasımlarını çeşitli hukuki görünümlü hukuk dışı yöntemlerle tasfiye eden kendine özgü terör örgütü olduğunu kabul etmiştir.
FETÖ’cü hakimler ve savcılar adalet mekanizması içinde onarılması mümkün olmayan tahribatlara yol açmıştır. Bağımsız ve tarafsız olmayan bir mahkemede yargılanmak başlı başına yargılamanın yenilenmesi sebebidir.
“FETÖ MENSUBU HAKİM VE SAVCILARIN İMZASININ OLDUĞU TÜM KARARLAR VE DAVA DOSYALARI YENİDEN DENETLENMELİ”
Terör örgütü üyesi hâkimlerin Türk milleti adına karar vermedikleri açık olarak belirtildiği yerde, yapmış oldukları yargılamalar adil olarak değerlendirilemeyecektir. Tüm bu sebepler göz önüne alındığında FETÖ mensubu hâkim ve savcıların imzası bulunan tüm kararlar ve dava dosyaları yenidendenetlenmek zorundadır.
Terör örgütü üyesi, hâkim ve savcı sıfatını kaybetmiş bu kişiler hukuk ve adalete aykırı kararlar vermişler ancak bu kararlar hâlen icra ve infaz edilmektedir. Bu durum Anayasa ile de güvence altına alınan hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Yaklaşık 4 bin 500 hakim ve savcının örgüt üyesi olmak, örgüt doğrultusunda karar vermek, kumpaslar yapmak gibi suçlamalarla ihraç edildiğine, bunların büyük çoğunluğunun tutuklanıp haklarında iddianame düzenlendiği kamuoyunun da bilgisi dahilindedir.
İhraç edilen, tutuklanan ya da kaçak sıfatı ile aranan hakim ve savcıların vermiş oldukları kararlar üzerinden herhangi bir inceleme yapmadan bu kararların hukuka ve adalete uygun olduğunu varsaymak mümkün değildir.
“ADALETİ SAĞLAMAK ADINA TEKRAR YARGILAMA YAPILMALI”
Yargılamanın yenilenmesi müessesesini mevzuatında düzenleyen hemen her hukuk düzeninde “yeni olay”ın da, tıpkı “yeni delil” gibi müessesenin temel oluşum nedeni olarak kabul edilmektedir.
Bu noktada FETÖ üyesi oldukları yargı kararı ile kesinleşen hakim-savcıların katıldığı kararların yeniden incelenerek; hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak adaleti sağlamak adına yeniden yargılama yapılması gerekmektedir.
FETÖ’nün vermiş oldukları en büyük zararlardan birisinin de yargı ve adalet mekanizması olduğu düşünüldüğünde bu kanun teklifinin hazırlanması zorunluluğu doğmuştur.
Bu kanun teklifi ile hukukun temel normlarına ve adalet anlayışına aykırı olarak, belli bir grup ya da düşünce çerçevesinde verilmiş kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yolu açılarak hak kayıplarının önlenmesi amaçlanmaktadır.”