Hatay Arsuz’da denize sıfır bir yerde, 49 bin m2 alanda kurulan tesiste 113 süit oda, lojmanlar, 500 kişi kapasiteli restoran, mutfak ve konferans salonu, simultane tercüme kabinleri, çamaşırhane, ısıtma-soğutma sistemleri, jeneratör, arıtma tesisi, içme suyu isale hattı, mendirek… Kısacası yok yok. 36 yıl önce salgın hastalıklarda kullanılmak üzere tüm ihtiyaçlar düşünülerek inşa edilmişti, ama 2001 yılından beri kullanılmadığı için binalar çürüdü, hırsızların mekânı oldu.
Tam bu noktada şunu hatırlamak lazım: Bu karantina merkezi kullanılmayarak çürümeye ve talana terk edilirken, salgında yurt dışından gelenleri karantinaya alabilmek için, yer yokluğundan, sabaha karşı yurtlar boşaltılmış, öğrenciler valizleriyle sokakta kalmıştı.
CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur da bu kamu zararını, israfı verdiği soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Güzelmansur tesisin durumunu şöyle anlattı: “Yıllar önce olası salgın hastalıklarda kullanılmak üzere milyonlarca lira harcanarak yapılan bu karantina tesisindeki binaların çatı, duvar ve zeminlerinde çatlaklar var, camları ve kapıları kırık, herhangi bir güvenlik tedbiri alınmadığı için tesisat malzemeleri ve demirbaşları çalındı.”
ÇÜRÜMEYE TERK EDİLEN KARANTİNA TESİSİ SAYIŞTAY RAPORUNDA
CHP’li Güzelmansur akla, mantığa, vicdana aykırı bir şekilde çürümeye terk edilen karantina tesisinin Sayıştay Raporu’nda da yer aldığını aktardı. Güzelmansur “T.C. Sayıştay Başkanlığı’nın, 2019 yılı Türk Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü Denetim Raporu’nda, İskenderun Pirinçlik Eğitim ve Karantina Tesisi değerli bir kamu kaynağı olarak nitelenerek bu taşınmazın atıl bırakılmasıyla oluşan kamu zararına dikkat çekiliyor” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın cevaplaması istemiyle verdiği önergesinde Güzelmansur, bu değerli kamu yatırımının çürümeye terk edilmesinin sebebini, karantina merkezinin atıl bırakılmasıyla oluşan kamu zararının miktarını ve tesisin bakım-onarımının yaptırılarak amacına uygun bir şekilde kullanılıp kullanılmayacağını sordu.