Bu durumu ilk önce hastanede görev yapan doktorların tespit ettiği; tiroid sintigrafisi için hastalara 5 mCi radyoaktif madde verilmesi gerekirken, bundan çok fazla radyoaktif madde verildiği, verilen radyasyon dozu ile doktorlara (hasta anamnez kâğıdında yazılan) bildirilen radyasyon dozu arasında önemli farklılıklar olduğu ve birim hekimlerine yıllardır yanlış beyanda bulunulduğunu ileri sürerek tutulan bir tutanakla şikayetçi oldukları, bu tutanaktan 22 gün sonra 24 Ocak 2024’te Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun soruşturma başlattığı ve 9 ay süren incelemenin sonunda müfettiş raporunun doktorların tespitlerini doğrulayarak;
Konuyu Eylül 2024’te “Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nükleer Tıp Merkezi’nde tiroid sintigrafisi çekilen hastalara önerilen dozların oldukça üzerinde dozlarda radyoaktif madde verildiği tespit edilmiştir.” şeklinde raporlaştırdıkları fakat aynı raporda, “Konu ile ilgili olarak adli yönden herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.” İfadelerinin yer aldığı bilinmektedir. Böylesine önemli bir olayda adli yönden herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığının raporda yer alması düşündürücüdür.” Dedi
“Soruşturma Devam Ederken İhale Yapıldı, İhale Sonrası Firmaya Yasak İstendi!”
“İlgili Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı ve Sağlık Bakanı Memişoğlu Aynı Platformun Yönetim Kurulunda!”
Anılan Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ile Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Sağlıkta Geleceğin Liderleri Platformu”nda birlikte yönetim kurulu üyesi olduğunu ve soruşturma devam ederken ihalenin yapılarak yine aynı şirketin ihaleyi kazandığını kaydeden Uzun :”Tüm bu iddialar ortada ve soruşturma devam ederken, Kasım 2024’te Nükleer Tıp Merkezi’nin 36 aylık hizmet alımı için tekrar ihaleye çıkıldığı, MNT Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş.’nin bu ihaleyi 120 milyon TL’ye aldığı, 2 ay sonra Sağlık Bakanlığı müfettişinin ‘55753567-663.07’ sayılı soruşturmayı tamamlayarak, Hizmet alımı yapılan firma MNT Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. ile imzalanan sözleşmenin feshedilmesini ve teminatına el konulmasını istediği ve firmaya ihale yasağı cezasını talep etmesine rağmen geciken bu işlem yüzünden şirketin hizmete devam etmesi anlaşılır bir durum değildir. Bakan ve Şirket Yetkilileri arasındaki bağ düşünüldüğünde Müfettiş raporunun ihale sonrasına bırakılmasının da araştırılması gerekmektedir.” Dedi.
“Binlerce Muğlalı Mağdur, Sorumlular Hesap Vermeli!”
Binlerce Muğlalının mağdur edildiğini dile getiren Uzun :”Görülen o ki 5 yıldır şifa arayan binlerce Muğlalı mağdur edilmiş durumda. Aynı şirketin Türkiye’nin birçok hastanesine hizmet verdiği düşünüldüğünde mağdur sayısının artmasından endişe duyuyoruz. Bir an önce gerekli soruşturmalar yapılmalı, yüksek dozda radyasyona maruz bırakılan hastalar takip ve tedavi edilmeli ve bu büyük radyoaktif skandalın tüm sorumluları hesap vermelidir.” dedi.
Cumhur Uzun’un Bakan Memişoğlu’na yönelttiği sorular şöyle;
1- Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nükleer Tıp Merkezi’nde gerçekleştirilen tiroid sintigrafisi işlemlerinde hastalara aşırı doz radyoaktif madde verilmesi olayına dair ilk tespitler hangi tarihtedir?
2- Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nükleer Tıp Merkezi’nde gerçekleştirilen tiroid sintigrafisi işlemlerinde aşırı doz radyoaktif madde verildiği saptanan hasta sayısı kaçtır?
3- Muğla’da son 5 yılda başta tiroid kanseri olmak üzere kanser vakalarında artış gözlenmiş midir? Muğla’da son 5 yılda kanserden ölenlerin sayısı kaçtır? Yıllara göre dağılım nedir?
4- Son 5 yıldır bu şirketin cihazlarıyla işlem yapılan hastaların yeniden takibi yapılacak mıdır?
5- Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nükleer Tıp Merkezi’nde tiroid sintigrafisi hizmetini sunan şirket, nükleer tıp alanında Muğla ilinde başka hangi hastanelere hizmet vermektedir?
6- Tiroid sintigrafisi işlemlerinde hastalara aşırı doz radyoaktif madde verildiği iddiaları doğru ise, hangi gerekçelerle bu şirketin hizmet süresi soruşturma devam ederken 3 yıl daha uzatılmıştır?
7- Bu ihaleyi alan şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ile Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Sağlıkta Geleceği Liderleri Platformu”nda birlikte yönetim kurulu üyesi olduğu doğru mudur?
8- Müfettiş, raporunun devamında 5 yıldır binlerce kişiyi kanser edecek dozda radyoaktif madde veren kişilerin ve tüm sorumluların yargılanması istenmiş midir? Müfettiş raporunu kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyor musunuz?
9- Habere konu olan kardiyag sintigrafi’de kullanılması gereken ilacın kullanılmadığından dolayı yanlış teşhisler konulmuş mudur? Bununla ilgili bir araştırmanız var mıdır?
10- Böbrek sintigrafisinde şirket devlette MAG-3 olarak faturalandırıp ödeme almışken hastalara DTPA ilacı kullanıp kamuyu zarar uğratmış mıdır?
11- Sağlıkta dönüşüm adı verilen ve sağlık hizmetlerini tümden piyasalaştırmayı öngören programın bir sonucu olduğunu değerlendirdiğimiz bu büyük skandalın ardından ilgili şirket yöneticilerinden, ilgili hastane yöneticisinden ve bakanlık yetkililerinden kimlere adli ve idari soruşturma başlatılmıştır?