Ekonomik kriz her geçen gün şiddetini arttırırken, işsizlik akıl almaz düzeylerde yükselirken, toplumsal sorunların gözardı edilip ucube projelerin kamu kaynaklarını hızla erittiğini ifade eden Yeşil; "Pandemi sürecinde kamu kaynaklarından tüm topluma 8 Milyar TL harcayan Devlet, yaklaşık 7 Milyar TL'yi Ankapark'a tek kalemde rant için havaya saçan Belediye Başkanının yarattığı rezilliği izlemekle yetindi." yorumunda bulundu.
Meclis’e sunulan araştırma önergesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 20 Mart 2019'da açılışı gerçekleştirilen Ankapark’ın sadece 8 ay çalıştıktan sonra kapatıldığı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi bütçesinden park için 801 Milyon Dolar yani bugünkü kurla 6 Milyar 683 Milyon TL harcandığı belirtildi.
BİLİRKİŞİ HEYETİNİN 112 MİLYON TL HASAR TESPİTİ ELEKTRİKLER KESİKKEN YAPILMIŞ!
İki farklı bilirkişi raporundan, son bilirkişi heyetinin tespitlerine göre Ankapark'ta toplam 112 Milyon TL tutarında hasar tespit edildi. Üstelik parkta bulunan beş elektrik aboneliğinin ödenmeyen borçlar nedeniyle iptal edilmesi nedeniyle makina ve oyuncaklar çalıştırılamadığı için zararın çok daha büyük olduğunu ifade eden Yeşil; "Bilirkişi heyeti oraya gidip elektrik olmadan parkı incelemiş. Elektrik olmadan makinaları çalıştıramayınca hangisi bozuk, hangisi çalışıyor nasıl tespit edeceksiniz? Toplam hasarın 112 Milyon TL'den çok daha yüksek olma ihtimali var. Üstelik makinaların yıpranma payını tahmini düşündüğümüzde, yaklaşık 7 Milyar TL harcanan parkın yüzde 10 oranında yıprandığını kabul etsek, 700 Milyon TL'lik yıpranma var. Ankapark resmen makina mezarlığına dönüşmeden önce acil olarak önlem alınması gerekiyor.
OLUŞAN ZARAR HER GEÇEN GÜN KATLANARAK BÜYÜYOR
Milyonlarca dolara mal olmuş ve her geçen gün katlanarak büyüyen zararların giderilebilmesi için mahkemenin adil ve tarafsız bir şekilde karar vererek milli servet niteliğindeki Ankapark'ın çürümesinin önlenmesi ve büyüyen kamu zararının önüne geçmesi gerekiyor. Son mahkemede yalnızca 50 bin TL'lik teminat karşılığında parkın belediyeye yeniden devrini durdurdular. Bu hukuk garabetinin hesabını kim verecek? Bilirkişi heyetinin hesapladığı rakamdan gitsek bile günlük 170 Bin TL'lik zarar oluşmuş demektir. Bu rezilliğin bir an önce durdurulması için parkın işletmesinin sözleşmeyi ihlal eden ve o milli servet çürürken kılını dahi kıpırdatmayan işletmecilerden alınıp belediyeye devrinin sağlanması gerekiyor.
TBMM BU KONUYA MÜDAHİL OLMALI
TBMM'de Araştırma Komisyonu kurularak Ankapark'ta yaşanan toplam zararın net şekilde hesaplanması gerektiğini ve milli servet niteliğindeki Ankapark'ın çürümesinin önüne geçilmesinin hayati olduğunu ifade eden Yeşil; "Bu zararın oluşmasına sebebiyet verenler, kast ve ihmali bulunanlar günü geldiğinde yargı önünde hesabını verecektir ancak zararın daha da büyümesini önlemek ve gerekli önlemlerin Parlamento tarafından alınabilmesini sağlamak da bir yönüyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görev alanına girmektedir. İdarenin zarara uğraması demek, toplumun zarara uğraması ve yurttaşlarımıza vergi yükü olarak zararın geri dönmesi anlamına gelmektedir. Anılan gerekçeler doğrultusunda, Ankaralıların ve tüm Türkiye'nin milli serveti olan Ankapark'ta oluşacak zararın tespiti ve daha da büyümeden önüne geçilebilmesi adına bir araştırma komisyonu kurulması zaruret halini almıştır.” dedi.
BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ BİLİRKİŞİ HEYETİNDEN ÇEKİLMİŞ
"Bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu raporu inceledim. Raporda bilgisayar mühendisinin tespitlerine yer verilmemiş. Parkta elektrik olmadığı için hiçbir makinayı çalıştıramadan yapmak zorunda kalmışlar. Düşünün ki 276 tane büyük oyuncak elektrik olmadığı için çalıştırılamamış. Bu oyuncakların neredeyse tamamı açık havada yıllardır yağmura, çamura, güneş ışığına maruz kalıyor. Hangi oyuncağın çalışıp çalışmadığını, ne tür bir sorununun olup olmadığını elektrik yokken nasıl öğreneceğiz? Bunca ekonomik sıkıntının, artan bunca işsizliğin yanında milli servet niteliğindeki oyuncakların çürümesini izlemek yazık değil mi?"
BAKIMLARI YAPMAYAN ŞİRKET PARKIN BELEDİYEYE DEVRETMİYOR
Bu Ankapark denen ucube park kurulurken Atatürk'ün şartlı mirası olan Atatürk Orman Çiftliği arazilerini talan ettiler. Biz o zaman da yapmayın dedik, dinlemediler. O verimli tarım arazilerini hiç ettiler. Ankara'nın tescilli trolü olan Belediye Başkanı o dönemde çıktı ve bu projeyi kimseye sormadan sanki kendi cebinden harcıyormuş gibi başlattı. Bir çok makina ve teçhizat yurtdışından ithal edildi. Bugün ise işletmeci şirket parkı ne işletiyor ne de içerideki makinaların ve parkın genel bakımlarını yapıyor. Bu bir suçtur. Milli servet çürürken sadece izliyorlar. Üstelik belediyemiz sözleşmeyi haklı nedenle feshedip parkı yeniden devralmak istediğinde de türlü oyunlarla engelliyorlar. Buradan çok açıkça uyarıyorum; bu işin ucu nereye giderse gitsin, devlet malının ve milli servetin çürümesine sebebiyet veren, parkın belediyeye devrini engelleyerek çürümesini izleyen bütün sorumlular yargı önünde günü geldiğinde hesap verecektir." Dedi.