9 Eylül 2024 Pazartesi günü 2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk ders zilinin sorun ve sıkıntılarla birlikte çaldığını söyleyen CHP’li Ali Gökçek, “Ülke genelinde okullarımız ödenek eksikliği, personel yokluğu, öğretmen açığı gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Ekonomik krizin faturasını eğitim hizmetlerinden tasarruf ederek çocuklarımıza ve gençlerimize kesmek isteyen iktidar milyonlarca öğrencimizi ve ailelerini, eğitimcilerimizi zor durumda bırakan kararlar almıştır” diye konuştu.
Sınıflar Öğretmensiz Kaldı
Öğretmen atamalarının hala açıklanmadığını hatırlatan CHP’li Ali Gökçek, “Mevcut ihtiyacın çok çok altında yapılacak olan öğretmen atama sonuçlarının hala açıklanmaması ve sürecin ucu açık şekilde belirsiz bırakılması çok sayıda sınıfı öğretmensiz bırakmış durumda. Kimi okullarda olması gerekenin çok üstünde sınıf mevcutlarının oluşturulduğuna dair bilgiler geliyor. Bakanlık öğretmen açığını ücretli öğretmen ile kapatabileceğini düşünüyor ancak çok büyük hata ediyor” uyarısında bulundu.
CHP’li Ali Gökçek, “Toplum Yararına Hizmet Projesi” kapsamında vatandaşların okullarda çalıştırılması uygulamasının sonlandırılmasının büyük bir yanlış olduğunu söyleyerek “Ödenek eksikliği sebebiyle okullarımızda temizlik ve hijyen malzemesi gibi ürünlerin temini için velilerin desteği beklenirken Milli Eğitim Bakanı bu sorunları görmezden gelmeyi tercih etmekte, okulların açılması ile birlikte yaşanacak karmaşaya adeta davetiye çıkarmaktadır” dedi.
CHP’li Ali Gökçek, Bakan Tekin’e aşağıdaki soruları yöneltti:
20 bin sözleşmeli öğretmen ataması sonuçları ne zaman açıklanacaktır?
Eylül 2024 itibariyle ülkemizde toplam öğretmen açığı nedir? Bu açığın illere göre dağılımı nasıldır?
Eylül 2024 itibariyle devlet okullarında görev yapan toplam kaç kadrolu yardımcı hizmetli çalışan vardır?
Eylül 2024 itibariyle devlet okullarında hiç kadrolu yardımcı hizmetli çalışanı olmayan okul sayısı kaçtır?
Toplum Yararına Hizmet Projesi’nin sonlandırılmasının gerekçesi nedir? Bu projenin sonlanması ile okullarımızda yardımcı hizmetli istihdamı konusunda yaşanacak sıkıntıların çözümü için ne gibi tedbirler alınması düşünülmektedir?
Eylül 2024 itibariyle devlet okullarına aktarılacak ödeneğin miktarı nedir? Bu ödenek miktarı belirlenirken ne gibi kriterler dikkate alınmaktadır?
Yaşanan ekonomik krizin yansıması olarak halihazırda geçim sıkıntısı çeken vatandaşların bir de ödenek eksikliği nedeniyle çocuklarının okullarının ihtiyaçları için fedakarlık yapmasının beklenmesi sizce doğru bir yaklaşım mıdır?