CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM Genel Kurulu’nda, 2022 FİFA Dünya Kupası için Katar’a asker gönderilmesine ilişkin tezkerede “Katar ile stratejik ilişkimiz var” denildiğine dikkat çekerek, “Peki Katar ile durum böyle mi? Tezkerede deniyor ki ‘stratejik ilişkimiz var’. Katar’la hangi stratejik ilişki? Çıkın anlatın. Sizin ‘stratejik’ten anladığınız, iki ülke arasındaki ilişki değil. Katar ile saray arasındaki ilişki stratejik” dedi.
Katar’da yapılacak 2022 FIFA Dünya Kupası için bu ülkeye asker gönderilmesine ilişkin tezkere, TBMM Genel Kurulu’nda bugün AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, tezkereye ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bugün de askerlerimizi yurt dışına gönderecek bir tezkereyi görüşüyoruz. Peki ülkenin gündemi geçim derdi iken asker tezkeresinin aciliyeti nedir? Yani vatanımızı, can güvenliğimizi hedef alan çok acil bir tehdit mi var? Yok. Ya ne var? Dünya Futbol Şampiyonası var. Tamam, güzel. Müthiş bir organizasyon. Ama biz, ev sahibi miyiz ki askerimizi seferber ediyoruz? Yok, hayır. Ya da milli takımımız oraya gidiyor da futbolcularımızı, taraftarlarımızı korumak gibi gerçekten hayati önceliğimiz mi var? Hayır. Peki o zaman nedir bu telaşe? Çünkü Katar’da dünya kupası başlayacakmış.
Daha birkaç ay önce, üç binin üzerinde çevik kuvvet ve özel harekat polisimizin Katar’a aynı amaçla gönderilmesini görüştük. O zaman da ‘yanlış’ dedik. ‘Oraya gidecek polisimizin saçının teline zarar gelirse bunun hesabını nasıl vereceksiniz’ dedik. Dinlemediniz, gönderdiniz? Şimdi oradalar. Peki şimdi nereden çıktı bu asker gönderme planı? Niye o zaman bundan hiç bahsetmediniz.
Demek ki ortada polisimizin de yetemeyeceği bir güvenlik sorunu ar. Onun için acil asker isteniyor. O zaman şu soruya yanıt verin? Binlerce polis ve askerimizle Katar’daki şampiyonayı koruyarak hangi âli menfaatimizi koruyacağız? Askerimiz ve polisimiz; limanlar, havaalanları, statlar, oteller, takımlar, taraftarların korunmasında, yani güvenliğin her boyutunda ana sorumluluğu üstleniyor. Bu sorumluluk büyük riskler içeriyor.
Öncelikle bu tür uluslararası organizasyonlar olağanüstü güvenlik riski taşır. Terör örgütleri, kendilerini göstermek için fırsat görür. Zaten yazmışsınız buraya, ‘Başta terörizm tehdidine karşı göndereceğiz’ diye. İkinci olarak, Katar’ın bölgede uyguladığı politikaların getirdiği riskleri de üstelenmek zorunda kalıyoruz.
“RİSKİ NEDEN BİZİM POLİSİMİZİN, ASKERİMİZİN OMZUNA YÜKLÜYORSUNUZ”
Başta Suriye olmak üzere birçok bölge ülkesinde rejim değişikliği hedefleyenlere, buradaki saray iktidarı ile birlikte akla gelebilecek her türlü desteği veren bir ülke var karşımızda. Bu maceracı politikaların riskini neden bizim polisimiz, askerimizin omzuna yüklüyorsunuz? Soruyoruz.
Biz, ülkemizin Katar ile de diğer ülkelerle de en iyi, en ileri ilişkiler içinde olmasından yanayız. Ama bunun olmazsa olmazı, ulusal çıkarlarımız ve ulusal onurumuzun korunması olmasıdır. Peki Katar ile durum böyle mi? Tezkerede deniyor ki ‘Stratejik ilişkimiz var’. Katar’la hangi stratejik ilişki? Çıkın anlatın. Sizin ‘stratejik’ten anladığınız, iki ülke arasındaki ilişki değil. Katar ile saray arasındaki ilişki stratejik.”