Gerçek Muhabir

Trump'ın Gümrük Tarifeleri... Doktor Oğuz Kalafat: “İlaç ve Sağlık Sektörü, Önümüzdeki 3-4 Yıl Sonra Pahalılıkta Üst Sıralara Gelecek”

GÜNDEM

ABD Başkanı Donald Trump’ın ilaçlar için ayrı gümrük vergileri uygulanacağını söylemesi üzerine gözler Türkiye’de ilaç sektöründe yaşanacak değişimlere çevrildi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan ABD merkezli bir portföy yönetim firmasının Yaşam ve Sağlık Bilimleri Direktörü Dr. Kemal Oğuz Kalafat, ilerleyen süreçlerde sektörde radikal bir değişiklik yaşanacağını ve Türkiye’nin bu değişikliğe hazır olmadığını belirterek, "Türkiye’de ilaç sektörü sahipsiz, yıllardır kendi molekülümüzü üretemedik. Sağlık Bakanlığı da kendi derdinde, hastanelerin finans durumu ve beyin göçü ile uğraşıyor. Bundan dolayı da ilaç sektörü açısından Türkiye’nin ne planlaması yok. Türkiye’de insan hakları gibi daha acil şeylerle uğraşıyoruz ama ilaç ve sağlık sektörü, önümüzdeki 3-4 yıl sonra pahalılıkta üst sıralara gelecek” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifelerinde güncellemeye gitmesi ve çok sayıda ülkeye yönelik çeşitli sektörlerdeki ürünlerin gümrük vergilerini yükseltmesi dünyanın gündemine oturdu. Bu sektörlerin içerisinde ilaçların yer almadığını belirten Trump, geçen hafta ilaçların ayrı gümrük tarifeleriyle karşı karşıya kalacağını duyurdu. Gümrük vergilerini açıklarken Trump, ilaç şirketlerinin ABD'ye ''büyük bir ivmeyle'' geri döneceklerini öngörürken, bunu yapmazlarsa ''ödemeleri gereken büyük bir vergi olduğu'' uyarısında bulundu.

Bunun üzerine dünyada ilaç sektörü pazarında ilk sıralarda yer alan Avrupa, Trump’ın bu açıklamalarından sonra 8 Nisan Salı günü Avrupalı ilaç şirketlerinin önde gelen isimleriyle acil bir toplantı düzenledi. Toplantıda şirketlerin, Trump’ın gümrük vergileri yüzünden sektörün merkezinin Avrupa’dan ABD’ye taşınabileceği yönünde Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e, uyarıda bulunduğu öne sürüldü. Batı medyasına konuşan kaynakların aktardığına göre, ilaç sanayi lobisi EFPIA, von der Leyen’e ABD’ye yönelik ''göç riskini'' azaltmak için ''hızlı ve radikal önlemler'' alınması çağrısında bulundu.

Erdoğan: “Türkiye'nin yolunu aydınlatan güçlü bir ekonomi programı var”

Yaşanan bu gelişmelerden sonra, Trump’ın gümrük vergileri tarifelerini arttırmasıyla dünyada yaşanan bu krizin Türkiye’yi de etkileyip etkilemeyeceği tartışma konusu oldu. Dünyada yaşanan gelişmeler çerçevesinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında, şu ifadeleri kullandı:

“Son bir haftada uluslararası ticaret yeni bir boyuta evrildi. Karşılıklı olarak tonu artan söylemlerle tarife kavgaları daha da kızışmaya başladı. Evet dünyada ciddi bir belirsizlik ortamı var ama Türkiye'nin yolunu aydınlatan güçlü bir ekonomi programı var. Ticaret, üretim ve ihracat tarafında menfi bir durum beklemiyoruz. Düşük tarife uygulanan ülkeler arasında olmamız hasebiyle bu muhataralı dönemi birçok ülkeye kıyasla daha kolay atlatacağımıza inanıyoruz. Özellikle orta ve uzun vadede Türkiye'nin benzer ülkelere göre daha az etkilenmesini, daha güçlü büyüme sergilemesini öngörüyoruz. Bunun da dört temel sebebi bulunuyor.”

ABD ve Türkiye arasındaki ticaret ilişkisine göre, ABD, Türkiye’ye yüzde 10 gümrük vergisi tarifesi uyguluyor ancak yalnızca Türkiye'den ithal edilen otomotiv ürünlerine yüzde 25'lik bir gümrük vergisi istiyor. Öte yandan, özellikle ilaç sektöründe hem ABD hem de Avrupa merkezli tüm büyük ilaç şirketlerinin satışlarına göre, en büyük ilaç pazarının ABD olduğu biliniyor. Buna göre, küresel ilaç pazarını takip eden bağımsız IQVIA’ın 2023 verilerine göre, dünya ilaç pazarı 2023 yılında 1,6 trilyon dolara ulaşırken; ilk sırada ABD yer aldı. Türkiye de 19’uncu sıradadır.

Bunun yanı sıra, dünyada 196 ülkenin ticaretini takip eden Trading Economics veri analizi sitesinde yer alan bilgilere göre, 2024 yılında ABD'den Türkiye'ye yapılan ilaç ihracatı 506,02 milyon dolar olarak kaydedilirken; aynı dönemde, Türkiye'den ABD'ye yapılan ilaç ihracatı da 73,65 milyon dolar olarak gerçekleşti.

ABD merkezli bir portföy yönetim firmasının Yaşam ve Sağlık Bilimleri Direktörü Dr. Kemal Oğuz Kalafat, ilaç sekötöründe yaşanacak gelişmelerin Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Sektörün Amerika’ya kaymasının ve vergilendirme sisteminin Türkiye için büyük bir pazar fırsatı yarattığını belirten Kalafat, bu fırsatın ‘doğru’ değerlendirilmesiyle ilerleyen süreçlerde komplike ilaç yapımında Türkiye’nin de üretimin bir ortağı olabileceğini söyledi.

“İlaç sektörü sahipsiz”

Türkiye’de ilaç sektörünün ‘sahipsiz’ olduğuna dikkati çeken Kalafat, şunları söyledi:

"Trump zaten seçimi kazandıktan sonra savunma lobisinden önce ilaç lobisini aldı ve CEO’larla birtakım anlaşmalara vardı. Türkiye açısından bakarsak bu pazarı doldurabiliriz. Bunun için bir koordinasyon lazım ama Türkiye’de ilaç sektörü sahipsiz, yıllardır kendi molekülümüzü üretemedik. Kızılay‘ın Protürk diye bir ilaç firmasına 450 milyon dolarlık bir yatırım yapılacağı söyleniyor ve bu topluma sunuluyor ve ‘Biz ilaç üretebilirsek 350 milyon dolar bir gelirimiz olacak’ deniyor ama ortada bir şey yok. Sağlık Bakanlığı da kendi derdinde, hastanelerin finans durumu ve beyin göçü ile uğraşıyor. Bundan dolayı da ilaç sektörü açısından Türkiye’nin ne planlaması yok.Türkiye’de insan hakları gibi daha acil şeylerle uğraşıyoruz ama ilaç ve sağlık sektörü, önümüzdeki 3-4 yıl sonr a pahalılıkta üst sıralara gelecek. Ne yazık ki muhalefetin de bu konuda hiçbir hazırlığı yok."

Sektörel anlamda ülkede büyük bir kriz olduğunu dile getiren Kalafat, bazı ilaçlara kolay ulaşabiliyor olmaktan dolayı krizin hissedilmediğini ancak birçok yabancı firmanın Türkiye’den çekildiğini söyledi. İlaçta dışa bağımlı bir ülke olduğumuzu, ilaçların ülkemize az ve uzun sürede geldiğini ve bundan dolayı bazı ilaçların karaborsası olduğunu belirten Kalafat, birkaç yıl içerisinde bu sorunun giderek derinleşeceğini ifade etti. İlerleyen süreçlerde ilaç sektöründe radikal değişiklikler yaşanacağını belirten Kalafat, Türkiye’nin buna hazırlıklı olmadığını söyledi.

“İlaç firmalarının önleri açılmıyor çünkü para yok”

Kalafat, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ülkemizde o kadar kriz var ki bu da bir kriz ama öne çıkmıyor ne yazık ki. Hükümet bu şekilde giderse bu durum daha da kötüye gidecek. Ben 20 yıldır bu işin içerisindeyim, TUBİTAK’a yıllardır para veriliyor ama bir şey çıkmıyor. Ilaç firmalarının önleri de açılmıyor ve hep önlerine sorun çıkarılıyor çünkü para da yok. Sektör firmaları bir araya getirilip bir ilaç konseyi kurulup bir şeyler yapılabilir ama bu Türkiye’de yapılmıyor. Bu Singapur’da, Romanya’da yapılıyor, önceden dalga geçtiğimiz ülkelerdi bunlar ama Türkiye’de yapılmıyor."

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.