Bir süredir varlık fiyatları üzerinde etkili olan küresel resesyon ve enflasyon endişeleri bu hafta yerini açıklanan bilançolar nedeniyle hisse ve sektör bazlı değerlendirmelere bıraktı.
ABD'de açıklanan şirket bilançolarında şirketlerin büyük kısmının beklentilerin üzerinde kârlılık açıklaması, sıkılaştırıcı para politikaları ve enflasyonun, şirket kârlılıkları üzerinde korkulduğu kadar etkili olmadığını gösterdi.
Söz konusu bilançolarla pay piyasaları haftanın büyük çoğunluğunda alış ağırlıklı bir seyir izlerken, haftanın son iki gününde açıklanan makroekonomik verilerde ve şirketlerin gelecek dönemler için beklentilerinde görülen durgunluk işaretleri risk iştahını törpüledi.
Buna göre, ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 16 Temmuz ile biten haftada 251 bine çıkarak 8 ayın zirvesine yükseldi. Ülkede Philadelphia Fed İmalat Endeksi de temmuzda eksi 12,3 ile Mayıs 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi.
ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), temmuzda aylık bazda 0,4 puan azalışla 52,3'e inerek 2 yılın en düşük seviyesine geriledi. Ülkede hizmet sektörü PMI da temmuzda geçen aya göre 5,7 puan azalarak 47'yle son 26 yılın en düşüğüne indi.
KONUT KREDİSİ ALANLAR AZALDI
Ülkede mortgage (konut kredisi) başvuruları da geçen hafta bir önceki haftaya kıyasla yüzde 6,3 azalırken, mortgage talebi 22 yılın en düşük seviyesine geriledi. ABD'de 30 yıllık mortgage kredi faizleri ortalama yüzde 5,82 ile son 14 yılın zirvesine yakın seyrediyor.
ABD konut piyasasında baş gösteren durgunluk emareleri piyasalarda risk iştahını törpülerken, ABD'nin ekonomik yapısı gereği konut piyasasındaki daralma ülkede resesyonun habercilerinden biri olarak görülüyor.
Tahvil piyasalarında bazı varlıklarda terse dönen getiri eğrisinin belirginleşmeye devam etmesi resesyon korkularını besliyor.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 2 yıllık tahvil faizi arasındaki fark 22 yıldan bu yana ilk kez 21 baz puana çıkarken, 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu arasındaki fark ise Mart 2020'den bu yana ilk kez 37 baz puana indi.
FAİZ ARTIŞI BEKLENİYOR
Söz konusu iki varlık arasındaki getiri farkı resesyon indikatörü olarak Fed tarafından oldukça yakından takip ediliyor. New York Fed tarafından 1996'da yapılan bir çalışmada, 3 aylık hazine bonosunun faizinin 10 yıllık tahvil faizi üzerine çıkması halinde 6 ila 18 ay içinde ekonominin resesyona girmesinin beklendiği duyurulmuştu.
Para piyasalarında Fed'in temmuzda yüzde 80 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı fiyatlanırken, eylül toplantısında bankanın yüzde 51 ihtimalle 50 baz puan ve yüzde 40 ihtimalle 75 baz puanlık faiz artışı yapılacağı öngörülüyor.
Hafta içinde 104,2 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, resesyon endişeleriyle hafta kapanışına yakın kazançlarının büyük kısmını geri vererek haftayı yüzde 0,9 artışla 99 dolardan tamamlarken, altının ons fiyatı üst üste beş haftalık düşüş eğilimine son vererek haftayı yüzde 0,8 değer kazancıyla 1.722 dolara çıktı.
ABD'DE GÜNDEM FED'İN PARA POLİTİKASI KARARLARI
ABD'de pay piyasaları bu hafta pozitif bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler çarşamba günü açıklanacak Fed'in faiz kararı ve Fed Başkanı Powell'ın açıklamalarının yanı sıra büyüme başta olmak yoğun veri gündemine çevrildi.
Ülkede bu hafta açıklanan bilançolarda şirket karlılıklarının beklentileri aşması risk iştahını beslerken, artan resesyon endişeleri fiyatlamaları zorlaştırıyor.
Fed'in faiz kararının yanı sıra Powell'ın açıklamaları yatırımcıların odağına yerleşirken, Powell'ın açıklamalarında gelecek dönem para politikasına ilişkin ipuçları aranacak.
Analistler, gelecek hafta hem Fed kararları hem de yoğun veri takvimi nedeniyle piyasalarda oynaklığın artabileceğine dikkati çekerek, yatırımcıların temkinli hareket etmelerinin faydalı olacağını söyledi.
Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 2,55, Nasdaq endeksi yüzde 3,33 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,95 değer kazandı.
25 Temmuz ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Chicago ulusal aktivite endeksi ve Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı Richmond Fed sanayi endeksi ve yeni konut satışları, çarşamba toptan stoklar, dayanıklı mal siparişleri ve bekleyen konut satışları, perşembe 2. çeyrek Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) ve cuma kişisel gelirler, kişisel harcamalar ve Michigan tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.
AVRUPA'DA ECB 11 YIL SONRA FAİZ ARTIRDI
Avrupa borsaları, bu hafta alış ağırlıklı bir seyir izlerken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) 11 yıl sonra ilk kez üç temel politika faizinde artışa gitti.ECB’den yapılan açıklamada, bankanın refinansman faizinin yüzde 0,00'dan yüzde 0,50'ye, bankaların merkez bankasında tuttukları mevduat için ödenen faiz oranının yüzde eksi 0,50'den yüzde 0,00'a, marjinal faiz oranının ise yüzde 0,25'ten yüzde 0,75'ye yükseltildiği bildirildi.
ECB, beklentinin üzerindeki faiz artırımı kararıyla negatif faiz dönemine de son vermiş oldu.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda Avrupa ekonomisi için risklerin yukarı yönlü olmaya devam ettiğini belirterek, enflasyonun geniş bir alana yayılmaya başladığını dile getirdi.
Bölge ülkeleri açısından değişen risklere göre yeni TPI'yı (Geçiş Dönemi Koruma Enstrümanı) uygulamaya alacaklarını kaydeden Lagarde, enstrümanın kullanımına ilişkin inisiyatifin sadece ECB'de olacağını söyledi.
Öte yandan, İtalya'da Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Başbakan Mario Draghi'nin istifasıyla sonuçlanan hükümet krizinin ardından parlamentoyu feshederek 70 gün içinde erken genel seçimlerin yapılacağını bildirdi.
Rusya'nın 11 temmuzda bakıma aldığı Kuzey Akım 1 boru hattından tekrar doğal gaz verilmeye başlanması ise, bölgede konuya ilişkin risk algısının sınırlı da olsa düşmesine yardımcı oldu.
Hafta içinde bölgede açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi'nde haziranda yıllık enflasyon enerji fiyatlarındaki artışın etkisiyle yüzde 8,6'ya ulaşarak rekor kırdı.
Bu hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,64, Almanya'da DAX endeksi yüzde 3,02, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,53 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,32 değer kazandı.
Gelecek hafta pazartesi Almanya'da Ifo iş ortamı güven endeksi, perşembe Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi ile Almanya'da TÜFE ve cuma Almanya ile Avro Bölgesi'nde 2. çeyrek GSYH ve Almanya'da işsizlik verileri takip edilecek.
ASYA'DA BoJ PARA POLİTİKASINDA DEĞİŞİKLİĞE GİTMEDİ
Asya tarafında da pay piyasaları bu hafta alış bir seyir izlerken, Japonya Merkez Bankası (BoJ) para politikasında değişikliğe gitmedi.
BoJ, para politikasına ilişkin açıklamasında, politika faizini değiştirmeyerek yüzde eksi 0,1'de bırakırken, bu yılki büyüme tahminini ise düşürdü.
Japonya ekonomisine yönelik belirsizliklerin devam ettiğini kaydedilen açıklamada, bankanın ekonomiyi desteklemeyi sürdüreceği belirtildi.
Öte yandan, banka, şirketlerin fiyatlardaki baskıyı tüketici fiyatlarına yansıttığını kaydederek Japonya için yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 2,3'e yükseltti.
Çin tarafında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları piyasaların yönü üzerinde etkili olmayı sürdürürken, bölge genelinde ekonomik aktiviteye ilişkin endişeler artmaya devam ediyor.
Hafta içinde bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Japonya'da yıllık enflasyon haziranda yüzde 2,4'e geriledi.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,02 değer kazanırken, Çin'de Şangay bileşik endeksi yüzde 3,81, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 6,57 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,85 değer kaybetti.
25 Temmuz ile başlayan haftanın veri takviminde salı günü BoJ'un toplantı tutanakları takip edilecek.