Maden faciasında vahim iddialar!

6 işçinin yaşamını yitirdiği 10 işçinin ise hâlâ kurtarılmayı beklediği Siirt Şirvan'daki maden faciası için CHP heyetinden korkunç iddialar geldi. CHP raporunda "madende 80 santimetre büyüklüğünde çatlaklar olduğu, bu çatlakların tehlike arz ettiğinin işyeri yetkililerine bildirildiğini" vurgulandı. Bugün bölgeye giden Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise "ben ihmal görmedim" dedi. Siirt’in Şirvan İlçesi'ne bağlı Maden Köyü'ndeki özel bir firmaya ait bakır madeninde 17 Kasım akşamı göçük meydana geldi. 16 işçi enkaz altında kaldı. Bu işçilerden şu ana kadar 6’sının cesedine ulaşıldı. 10 işçiyi arama çalışmaları ise sürüyor. CHP’li milletvekilleri, Siirt, Şirvan maden ocağında meydana gelen göçük sonrası hazırladığı raporun ardından, konuyla ilgili Meclis’e araştırma önergesi sundu. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin Meclis’e sunduğu önergede,”Madenciler ve göçük altında kalan işçilerin aileleri, göçüğün olduğu bölgede heyelan öncesi 80 cm büyüklüğünde çatlaklar olduğunu, bu çatlakların tehlike arz ettiğinin işyeri yetkililerine bildirildiğini, ancak bir önlem alınmadığını ve bu kazanın meydana geldiğini belirtmişlerdir. Ayrıca yetkililerin ifadelerine göre, geçtiğimiz hafta bölgede aşırı yağışlar olmuştur. Yine bir gün önce de bölgede yağış meydana gelmiştir. Kazanın meydana geldiği gün, heyelanın olduğu alanda patlayıcı kullanılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Veli Ağbaba, Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş ve Sinop Milletvekili Barış Karadeniz’in imzasıyla sunulan araştırma önergesi şu şekilde :” Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Siirt’in Şirvan ilçesi Maden Köyü’nde bulunan bakır madeni sahasında 17 Kasım saat 20.30 sıralarında heyelan meydana gelmiştir. Yaklaşık 1,5 kilometre çapındaki bir alan heyelana maruz kalmıştır. Maden sahasında çalışan 16 işçi toprak altında kalmıştır. 16 madencinin toprak altında kaldığı faciada, arama kurtarma çalışmalarında 6 işçinin cansız bedeni toprak altından çıkarılmış, 10 işçi ile ilgili arama kurtarma faaliyeti ise devam etmektedir.Son 14 yılda 18 bin 67 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiş, 73 bin 500 işçi ise iş göremez hale gelmiştir. 2016 yılının ilk 10 ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayısı bin 596’dır. Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa birincisi, Dünya üçüncüsüdür. Madencilik sektörü, toplu iş cinayetlerinin yaşandığı ve inşaat iş kolundan sonra ülkemizde en fazla iş cinayetinin gerçekleştiği ikinci sektördür. Şirvan’daki madende yaşanan heyelan sonrası göçük altında kalanların yakınları, arama kurtarma çalışmalarının hızlı yapılmadığı yönünde şikayetlerde bulunmuştur. Madenciler ve göçük altında kalan işçilerin aileleri, göçüğün olduğu bölgede heyelan öncesi 80 cm büyüklüğünde çatlaklar olduğunu, bu çatlakların tehlike arz ettiğinin işyeri yetkililerine bildirildiğini, ancak bir önlem alınmadığını ve bu kazanın meydana geldiğini belirtmişlerdir. Ayrıca yetkililerin ifadelerine göre, geçtiğimiz hafta bölgede aşırı yağışlar olmuştur. Yine bir gün önce de bölgede yağış meydana gelmiştir. Kazanın meydana geldiği gün, heyelanın olduğu alanda patlayıcı kullanılmıştır. Uzmanlara göre, işyerindeki üretimin aşırı kar elde etmek için tehlike arz edecek şekilde yapıldığı, toprağın aşırı yağış sonrası suya doyarak yumuşamasının ve işyerinde patlayıcı kullanılması ile heyelanın tetiklendiği ve bu şekilde heyelanın meydana geldiği ifade edilmektedir.Bu çerçeveden hareketle, madenlerde gerçekleşen iş kazalarının araştırılması, maden kazalarında özelleştirmenin ve taşeronlaşmanın etkilerinin ortaya çıkarılması, Şirvan maden kazasındaki ihmallerin incelenmesi ve yaşanan ölümlerin sorumluları ile kazanın nedenlerinin araştırılması, bu tür olayların tekrar yaşanmasının önlenebilmesi için kalıcı çözümlerin bulunması, kamusal yaptırım ve denetimlerin yeterliliğinin ölçülmesi amacıyla Anayasa’nın 98. maddesi ve TBMM İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince bir Araştırma Komisyonu kurularak gerekli incelemelerin yapılmasını arz ederim.” Sabah erken saatlerde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın özel uçağı ile Siirt Havalimanı’na gelen ve buradan helikopterle Şirvan İlçesi’ne bağlı Maden Köyü’ne geçen Bakan Akdağ, burada oluşturulan kiriz masasında AFAT ve UMKE yetkililerinden bilgi aldı. Kriz Merkezi’nde yaklaşık 1 saat görevlilerden bilgi alan Bakan Akdağ, daha sonra, halen enkaz altında bulunan 10 işçinin aileleri ile birlikte arama- kurtarma çalışmalarının yapıldığı bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Bakan Akdağ, burada ailelere, çalışmaları detaylarıyla anlattı. Herhangi bir ihmalin olup olmadığı sorusuna Bakan Akdağ, şu yanıtı verdi: “Değerli arkadaşlar perşembe günü Siirt’in Şirvan İlçesi’ne bağlı Maden Köyü’nde hepimizi derinden üzen bir maden kazası meydana geldi. Bu maden kazasında elimizdeki bilgilere göre, valiliğimizin elindeki bilgilere göçük altında 16 kişinin kaldığını biliyoruz. Bunlardan 6 kardeşimiz çıkarıldı. Vefat etmiş olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Arama kurtarma çalışmaları büyük bir ciddiyetle devam ediyor. Sayın Başbakanımız’ın talimatı ile ben buraya geldim, Erzurum’daydım yine Ulaştırma Bakanımızın özel uçağı ile Siirt’e geldim. Helikopter ile olay mahaline geldik. Gördüğüm kadarıyla hem AFAD yetkilileri, hem de Enerji Bakanımız’ın ekipleri çok iyi bir şekilde organize olmuş durumdadırlar. Burada arama kurtarma çalışmaları büyük bir titizlik ve uzmanlıkla arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Aileler ile geniş bir görüşme yaptık, onların düşüncelerini aldık. Onların da kendilerine göre bazı düşünceleri var; ‘Kurtarma çalışmaları nasıl yapılsın’ diye görüşlerini bildirdiler. Takdir edersiniz ki bu işler uzmanlar tarafından büyük bir titizlilik ile yapılıyor. Olay mahalinde çok sayıda iş makineleri var. Göçük altında kalan kardeşlerimize en kısa zamanda ulaşmaya gayret edilirken, öte yandan da bu çalışmaları yapan iş makinası çalışanlarına, Allah korusun zarar vermeden yapmak lazım. Büyük bir ciddiyetle mesele devam ediyor. Tabi olayın oluş biçimi, sebebi ile alakalı olarak bir taraftan idari soruşturma ve savcılık soruşturması devam ediyor. Şu anda bir bütün dikkatimizi göçük altındaki kardeşlerimize, onların ailelerine yöneltmiş durumdayız. Aileleri için de Aile Bakanlığımız ciddi bir pisiko destek sağlıyor. Bir taraftan güvenlik tedbirlerini almak gerekir, güvenlik tedbirleri sahada alınmış durumda. Sağlık Bakanlığımız ekipleri; hem ulusal medikal kurtarma ekipleri, hem de 112’den arkadaşlarımız olay yerindeler, meseleyi takip ediyoruz. Bu hususta benim herhangi bir şey söylemem doğru olmaz. Yani ben herhangi bir ihmal görmedim. Ama bu hususta, söylediğim gibi mesele uzmanların, bilir kişilerin idari ve savcılığın soruşturması ile karar verilir, açıklık getirir. Söylediğimiz gibi biz dikkatimizi göçük altına kalan kardeşlerimize çevirdik ve şu an işimiz budur.” (Sözcü)