Kafe ve bar çalışanları, Kadıköy'de yaptıkları eylemle bir kez daha seslerini duyurmaya çalıştı. "Bizi daha fazla oyalamayın, iş yerlerimizi açın" diyen kafe bar çalışanları, ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneklerinin süresinin de uzatılmasını talep etti.
Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması, Turizm İşçileri Dayanışması, Otel ve Turizm İşçileri Sendikası'nın çağrısıyla Süreyya Operasının önünde bir araya gelen gruba HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de destek verdi.
“SAHİBİNİN SESİ MÜZİSYENLERDEN OLSAYDIK KAPILAR SONUNA KADAR AÇILIRDI”
Kafe bar çalışanlarının basın açıklaması öncesinde müzik yapma girişimi ise polis tarafından engellendi. Kafe bar çalışanlarına destek için gelen Devrimci Sanat Grubu adına konuşan Canan Kaplan, "Müzik yapmamız burayı etkinliğe dönüştüreceği kaygısıyla engellendiğini söylediler, ağzına kadar dolu kongreler yasaklanmazken, bizim sokakta 5 dakika 10 dakikadan fazla kalmamız yasaklanıyor. Biz aslında sahibinin sesi müzisyenler olsaydık, bu düzenin borazanı müzisyenler olsaydık bu kapılar ardına kadar bize açılır, bu sokaklar ardına kadar bizim olurdu. Ama biz, bu açlığın, yoksulluğun ortak isyanında buluşan herkesin sesiyiz. İntihar eden müzisyenlerin, bizimle birlikte sahneye çıkan emekçilerin, açlığa ve yoksulluğa sürüklenen tüm emekçilerin, greve çıkan belediye işçilerinin sesiyiz" dedi.
"HÜKÜMET VE BİLİM KURULU GÖRMEZDEN GELİYOR"
Barların 20 Mart 2020'den bu yana 350 gündür kapalı olduğuna vurgu yapılan açıklamada, kafeler, lokantalar ve meyhanelerin de tam 175 gündür kapalı olduğu belirtildi. Açıklamada, "İş yerlerinin açılmaması demek, hiçbir gelirimiz olmadan yaşamak zorunda kalmamız demek, sosyal güvencemizin olmaması demek, biz çalışanları açlığa mahkûm etmek demek. Milyonlarca insanın içinde olduğu bir sektör yok olma tehlikesiyle karşı karşıya, işçiler ise açlıkla karşı karşıya. Hükümet ve Bilim Kurulu bu yoksulluğu, bu açlığı görmezden geliyor" denildi.
"180 BİN İŞ YER KAPALI, 10 MİLYON AÇLIĞA, YOKSULLUĞA MAHKUM"
Ticaret Bakanlığı verilerine göre 180 bin iş yerinin kapalı olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar dile getirildi:
"Bu işletmelerin her birinde 10 kişi çalışsa 2 milyon insan ediyor, aileleriyle birlikte 10 milyon insan açlığa, yoksulluğa mahkûm edilmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan, '‘Bazı dostlarımız kapanan dükkanlar var diyor, yok öyle bir şey'’ dedi. Ama Ticaret Bakanlığı 2020 yılında 99 bin 588 esnafın iş yerini kapattığını açıkladı. Esnaf da çalışan da oldukça zorda! Daha fazla iş yeri kapanmadan, daha fazla esnaf intihar etmeden dükkanları açın! Son kabine toplantısı 17 Şubat’ta yapıldı, Cumhurbaşkanı normalleşme planının ilerleyen günlerde açıklanacağını söyledi. Bugün 1 Mart hala açıklanan bir şey yok! Artık bizi oyalamayın!
Biz artık bu virüsün laboratuvarda üretildiğine inanıyoruz. Üretenler AK Parti'li. Çünkü bu virüs lokantada, kafede bulaşıyor ama AK Parti kongrelerinde bulaşmıyor. AK Parti Rize’de, Trabzon’da, Ordu’da koronavirüs vakalarının en yoğun görüldüğü haftada, sağlık açısından en tehlikeli günlerde kongre yapabiliyor. Binlerce kişiyle Rize’de, Trabzon’da kongre yapmak serbest, ama kongre salonunun yanında bir kahvede oturup çay içmek yasak. Neden? Çünkü salgın var. Buna artık kim, niye inansın! Bir kuralı koyan o kurala uymazsa, halk neden uysun! Kongrelerle, kalabalık cenazelerle, açılış törenleriyle vakaları arttırıp sonra da 'Vakalar yükseldi dükkanlarınızı açamazsınız’ diyemezsiniz!"
KAFE BAR ÇALIŞANLARI BİLİM KURULU'NA SESLENDİ
Bilim Kurulu üyelerine de seslenen kafe bar çalışanları, şunları ifade etti:
"Esnafın dükkânı açılmasın demesi kolay. AK Parti Genel Başkanı'na, 'Kongre yapmayın, vakalar yükseliyor' desenize. Gücünüz bir tek esnafa, işçilere mi yetiyor? Sizin maaşınız yatıyor, esnafın-işçinin hali ne olacak? Bir polis memuru, bankanın önünde maske takmadan babasını bekleyen çocuğa, '‘Söyle babana 900 TL daha para çeksin bankadan'’ diyordu. Bir polis aynı anda motosiklete binen bir karı-kocaya, 'Sosyal mesafeniz yok, kadın insin' diyor. Ama aynı polisler AK Parti kongresinde maskesiz gezen kimseye işlem yapmıyor. Böyle adaletsizlik, böyle eşitsizlik olur mu?
HES Kodu ile toplu taşıma araçlarına biniliyor, kapalı yerlere giriliyorsa, siyasi partiler kongre yapabiliyorsa, kafeye, bara, lokantaya da gidilebilir. İş yerlerimizi HES Kodu uygulamasıyla açın. Deniliyor ki açılsa bile kapasite yüzde 30’a düşecek. Bu personel kapasitesinin de yüzde 30’a düşmesi demek. Sektörümüz için kısa çalışma ödeneğini ve ücretsiz izin nakdi desteğini yıl sonuna kadar uzatın! İşten çıkarma yasağı da sektörümüz açısından yıl sonuna kadar uzatılmalı. Aksi taktirde kitlesel bir işsizlik söz konusu olabilir. Sektörümüzdeki esnafların vergi ve SGK ödemeleri de yıl sonuna kadar uzatılmalıdır."