Gerçek Muhabir

İstanbul Kemerburgaz Kent Ormanı açıldı

GÜNDEM

İstanbul Kemerburgaz Kent Ormanı açılışı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, eski başkanlar Nurettin Sözen, Ali Müfit Gürtuna, milletvekilleri ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşti.

Burada konuşma yapan İmamoğlu, Orman Bakanlığı tarafından tahsis edildikten sonra iki yıl boyunca Kemerburgaz Ormanı'nın halka neden açılmadığını sordu. "İmara değil, halka açıyoruz" sloganlarının bir felsefeyi yansıttığını belirten İmamoğlu, "Yazık değil mi insanlarımıza? İnsanlara bu tür alanları hızlıca açmak lazım. Hayat geçiyor. Ömür geçiyor" ifadesini kullandı.

Hacı Osman Bölgesi'ndeki ormanlık alanın da vatandaşlara kapalı olduğunu belirten İmamoğlu, "Tek bir metro ile insanlar oraya gidebilir. Biz onlara aktiviteler hazırlayabiliriz. Şaşırtıcı, şok oldum. Belki orayı gezmesi 1 gün sürer" dedi. İmamoğlu kendisini dinleyenler arasında yer alan CHP Genel Bşakanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Burayı da gençlik bayramında 19 Mayıs'ta açacağız" diye söz verdi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu da İstanbul'da kişi başına düşen yeşillik alanının azlığına dikkati çekere, " İstanbul’da bazı semtlerde kişi başına düşen yeşil alan 1 metre 90 cm. peki burada insanlar yaşamıyor mu? Burada çocuklar yaşamıyor mu? Burada yaşlılar yaşamıyor mu? Burada yaşayanların da ağaç görmeye, yeşil bir alan görmeye hakları yok mu? Çocukların oynayabileceği bir alan elde etmeye hakları yok mu? Bu çocuklar bizim çocuklarımız" diye konuştu.

İmamoğlu'nun açıklaması şöyle:

Bu kentin başka sorunları da var elbette, çözmemiz gereken deprem gibi çok önemli bir sorunu var, ulaşım gibi güncel hayatta yaşadığımız konularımız var bunları biliyoruz ama insanın yaşama tutkuyla bağlanabilmesi, sosyal alanlarıyla kültürle sanatla var olabiliyor. O bakımdan bu güzel kentin yeşil alanları bizim için önemli. Son dönemde kentte yoğun bir yerleşim var. Kırsaldan kente göç etmişiz. Neredeyse bugün ülkemizin yüzde 85'i şehirlerde yaşıyor. Şehirlerde sağlıklı yaşamı sağlamak için elimizden geleni yapmak zorundayız. Ne yazık ki kentlerimiz betonla anılan kentler ve bugün dünyada iklim değişikliği global ısınma gibi belki de en fazla konuşulan ve dünyanın en büyük tehdidi olan kentlerimizde yeşil alanlarımızı büyütmek zorundayız. O bakımdan geleceğe dair vizyonumuzu belirlerken adil bir şehir olması ve aynı zamanda bu şehrin akıllı bir şehir olması, yaratıcı insanlarına fırsat tanıyan bir kent olmasını ifade ettiğimiz gibi bunun yanına bir yeşil kent var etme çabamızı da en önemli vizyonu olarak İstanbulumuzun geleceğine not ettik. özellikle seçim döneminde İstanbulumuza milyonlarca liralık yeşil alanı var edeceğimizi anlatmıştık. 15 yeni yaşam vadisini bu kente kazandıracağımızı ifade etmiştik. Bu yöndeki arayışlarımız devam ediyor. Hızlı hareket etmemiz gerektiğinin farkındayız. Göreve geldiğimiz dönemde bu hassasiyetimizi ifade ettiğimiz ilk anlarda yine iştiraklerimizden biri olan Boğaziçi Anonim Şirketi'ne gittiğimizde bize buradan bahsettiler. Burası 6 yıl önce Orman Bakanlığı'ndan tahsis edilen yaklaşık 5.6 milyon karelik devasa bir orman alanı. Altı yıldır burası yapılmaya çalışılıyordu ama bir türlü yapılamamış. Tahsil süresi de 8 yıl. Biz bu 8 yıllık sürenin belki iki yıl bitmesine yakın bu alanı 29 Ekim'e yetiştireceğiz dedim. Cumhuriyet bayramında hediye edeceğiz burayı İstanbulluya dedim. Biz burada o dönemde bir 7-8 kez geldik. Burası ilk tahsis edildikten hemen sonra projelendirilmiş, inşasına da başlatılmış, ben buradan Kadir Topbaş'a da teşekkür ediyorum, ama iki yıldır hiçbir şey yapılmamış. Belki Topbaş devam etseydi açardı, bilmiyorum. Ama burası iki yıldır duruyor. Epeyce eksik vardı. İki ayı aşkın sürede gerçekten büyük eksiklikleri tamamlayarak bugün tümüyle korunaklı gerçekten Avrupa standartlarında hizmet alan bir bölüm haline getirdik burayı. 

Göreceksiniz seneye Cumhuriyet Bayramı'nda da kalanını açacağız. Hiç zor değil. Sadece mesele öncelemekte. Önce neye kıymet veriyorsunuz ona bakıyoruz biz. Çok enteresan bir gelişmeyi de huzurunuzda paylaşmak istiyorum. Yine bir gün haritada tespit ettiğimiz alanlardan, Maslak'ta Boğaziçi İmar Müdürlüğümüzün hemen arkasında Hacı Osman Bölgesi'nde büyük bir ormanımız var. İçinde yılların yetiştirdiği göleti, ormanı var. Ama içinde insan yok. Neden? Kapalı. Tek bir metro ile insanlar gidebilir. Biz onlara aktiviteler hazırlayabiliriz. Şaşırtıcı, şok oldum. Belki orayı gezmesi 1 gün sürer. Sayın Genel Başkanım burayı da gençlik bayramında 19 Mayıs'ta açacağız.

Sloganımıza takılmışlar. 'İmara değil, halka açıyoruz' dedik. Bu bir felsefe. Orman Bakanlığı'na teşekkür ederiz, burayı buraya tahsis etti. Hemen açıklama yapmışlar burası ormandır, imara açılmaz diye. Biliyoruz biz onu. Biz bir felsefe anlatmaya çalıştık. Böyle bir açıklamaya gerek yoktu. Yahu yaptık demedik ki açıyoruz dedik. Bak yapanlara da teşekkür ettik ama niye açmadınız iki yıldır diye de sorguluyoruz. Yazık değil mi insanlarımıza? İnsanlara bu tür alanları hızlıca açmak lazım. Hayat geçiyor. Ömür geçiyor."

İmamoğlu'nun ardından kürsüye çıkarak konuşma yapan Kılıçdaroğlu da şunları kaydetti:

"Bu ülkenin insanlarına kim hizmet ediyorsa, bugün ve dün kim hizmet ettiyse onları her zaman, her ortamda her yerde baş tacı etmek benim görevimdir. Çünkü insana hizmet etmek halka hizmet etmek demektir.

Az önce belediye başkanımızı dinledik. Şuna hep beraber tanık olduk. İstanbul’u çok iyi biliyor, İstanbul’un sorunlarını çok iyi biliyor, İstanbulluların beklentilerini çok iyi biliyor ve o beklentilere uygun İstanbul’un dokusunu bozmadan tarihini, kültürünü öne çıkararak yeşilliğini öne çıkararak hizmet etmek istiyor. Hepinizin huzurunda İstanbul Büyükşehir Belediye başkanımızı yürekten kutluyorum. Konuşmasında Şunu söyledi: “İstanbul’u yeşil alanlarla donatmak istiyorum.” Kent kültürü farklı bir kültürdür. Kırsalda yaşarsanız yeşil zaten sizin bir parçanızdır. Asma kente geldiğimizde her şeyden önce kendimize bir yer bulmaya çalışırız. Bir apartman dairesine sığmaya çalışırız. Apartman dairesinin doğal olarak her yeri betondur. Betonla yüz yüzeyiz. İneriz sokağa asfalt vardır. Çocukların oynayacakları bir yer yoktur. Eğer kadın çalışmıyorsa ve küçük çocuk varsa bütün hayatı dört duvar arasında geçer. Peki Belediye Başkanı’nın ne yapması lazım? Belediye Başkanı’nın nerede olursa olsun kentte yaşayanları doğayla kucaklaştırması lazım. Yeşillikle tanıştırması lazım. Anne, baba, yaşlı, genç, dede, torun parka inmeliler Çocuklar parkta oynayabilmeli. Kediyle köpekle uğraşabilmeli. Kuşları görmeli. Ağaçları görmeli, ağacın meyvesini görmeli. İlkbaharını sonbaharını görmeli. Ağaçlar çiçek açarken kendi ruhundaki o huzuru yaşayabilmeli. Bunu kim sağlayacak? Belediye başkanları sağlayacak. Son yıllarda gelişen bir kavram vardı. Beton ormanı. Çünkü ağaç yok ama her tarafta yüksek binalar var ve yüksek binaların içinde kaybolan insanlar var. Bu asla doğru değil. Sayın Başkan söyledi: 'İstanbul’u yeşilliklerle tanıştıracağım, bu benim görevlerimden birisidir.' Ama ben şunu çok iyi biliyorum, İstanbul’da bazı semtlerde kişi başına düşen yeşil alan 1 metre 90 cm. peki burada insanlar yaşamıyor mu? Burada çocuklar yaşamıyor mu? Burada yaşlılar yaşamıyor mu? Burada yaşayanların da ağaç görmeye, yeşil bir alan görmeye hakları yok mu? Çocukların oynayabileceği bir alan elde etmeye hakları yok mu? Bu çocuklar bizim çocuklarımız değil mi? Bakın bütün bu tanımlamaları yaparken hiçbir siyasi ayrım yapmıyorum. Benim çocuğum da oynayabilmeli siyasal düşünce olarak benim karşımda olan kişinin de çocuğu oynayabilmeli. Onlara da bu imkanı sağlayabilmeliyiz. O nedenle belediye başkanlarımız ne diyorlar; bütün kenti kucaklayacağız diyorlar. Hiçbir ayrım yapmadan herkese eşit hizmet götüreceğiz diyorlar.

Burası açıldı, güzel şeyler yapılıyor burada doğrudur. Ekrem başkanımızın sorduğu bir soru vardı 'Neden açmadınız burayı diye?' Sayın Başkan kimse duymasın, bir sır vereyim iki yıldır benimle uğraşıyorlardı. 'Acaba Kılıçdaroğlu ne olacak?', 'Kılıçdaroğlu’nu ne yapacağız?' Kardeşim benimle uğraşmaktan vazgeçin. İstanbul’la uğraşın. İstanbul’u İstanbul yapın. Eğer 6 yıllığına büyükşehire verilmişse bunun4 yılı yazık günahtır."

(T24)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.