Gerçek Muhabir

Feyzioğlu: Ankara’nın doğusunu turistik amaçla değil, görevi makam odasında yapmadığım için defalarca gördüm

GÜNDEM

Türkiye Barolar Birliği (TBB) 36. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan mevcut Birlik Başkanı Metin Feyzioğlu, eleştirilerden üzerine düşeni aldığını ve kendisinin makam odasında oturan bir birlik başkanı olmadığını söyledi. Feyzioğlu, “Diyarbakır’a son 1,5 ayda beş kez gitmişim. Seçim için değil sorun çözmeye. Ankara’nın doğusunu turistik amaçla değil, bu görevi makam odasında yapmadığım için defalarca gördüm” dedi.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) 36. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan mevcut Birlik Başkanı Metin Feyzioğlu, eleştirilerden üzerine düşeni aldığını ve kendisinin makam odasında oturan bir birlik başkanı olmadığını söyledi. Feyzioğlu, “Diyarbakır’a son 1,5 ayda beş kez gitmişim. Seçim için değil sorun çözmeye. Ankara’nın doğusunu turistik amaçla değil, bu görevi makam odasında yapmadığım için defalarca gördüm” dedi.

TBB’nin 36. Olağan Genel Kurulu, Avukat Özdemir Özok Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılıyor. Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, mevcut TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ve Mardin Barosu delegesi Medeni Ayhan’ın aday olduğu kongrede, bugün seçim yapılacak.

Adaylar Sağkan ve Ayhan’ın konuşmalarının ardından mevcut Birlik Başkanı Feyzioğlu konuştu. 

Feyzioğlu, öfkeli bir konuşma yapmayacağını ve öfkeyle de cevap vermeyeceğini kaydederek, “Anlamak isteyen, görmek isteyen gerçeği görür. Ben seçimi, seçim süreçlerini seviyorum. Çünkü seçim süreçleri mesleğimizin geleceği adına fikirlerin üretildiği süreçler. Birebir görüşmelerimizde çok proje, fikir çıkıyor. Dostluklar pekişiyor, yeni dostluklar kazanıyor insan. Hiçbir zaman seçimsiz kalmamalıyız, bu bir fırsat. Mesleğimiz, barolarımız, Türkiye Barolar Birliği için bu seçimler kazanç” dedi.

Feyzioğlu, TBB’nin "hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmayacak kadar büyük öneme sahip olduğunu” söyleyerek, “TBB’nin değerini çok iyi bilen bir meslektaşınızım. Dün olduğu gibi bundan sonra da benim önceliğim mesleğimiz, meslektaşlarımız ve meslek örgütümüzdür. Üzerine titrediğim de budur. Mesleğimiz hukuk devletinin tüm kural ve kurumlarıyla hayata geçirildiği bir iklimde yaşar. Birliğimizin çatısı altında farklı dünya görüşlerinden olan meslektaşlarımız var. Görüşlerimizin farklı olması bizi hukukun üstünlüğü ortak paydamızdan uzaklaştırmaz. Aramızdaki dayanışma dünyayı bütün olarak algılayabilmemiz için inanılmaz fırsattır. Biz Türkiye’yiz, bulunduğumuz pencerelerden bakıyoruz Türkiye’ye. Bu pencereleri birleştirdiğimizde Türkiye çıkıyor ortaya” diye konuştu.

“ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN SEBEBİ İLETİŞİMSİZLİK”

“Çözümsüzlüğün ve ötekileştirmenin en büyük sebebi iletişimsizlik” diye Feyzioğlu, öfkeli olmanın birbirlerini anlamamaya yol açacağını söyleyerek, “Biz gerçeğin peşinde değil miyiz? Gerçek bizi özgürleştirmeyecek mi? Biz birbirimizi etiketleyip duracak mıyız? Sadece benim gibi düşünen demokrattır demeye hakkımız var mı? Bu nedenle iletişim kurmaya ve birbirimizi anlamaya önem verdim. Her seçimde yenilenerek daha da önem veririm. Fakat bir gerçek var ki elini vicdanına koyan herkes teslim etsin diye. Ben her zaman ulaşılabilir oldum” dedi. 

“PAYIMI ALDIM”

Feyzioğlu, Türkiye’nin illerini dert ve sorun dinlemek için gezdiğini anlatarak, “Birine sorarsam alacağım cevabın doğruluğundan emin olamam. Sinir uçlarında olmalıydım. Burada yapılan konuşmalardan payımı aldım. Dediniz ki ‘Şu davada olacaksın, bu davada olacaksın.’ Evet olacağım. Daha çok olacağım. Ama siz de buradaki baro başkanları da belki daha da gönülden çağırır. Kucaklaşmanın vesilesi olur. Provokasyonların değil iletişimin vesilesi olur” dedi.

“ALLAH SİZİN DE BAŞINIZA VERSİN”

Feyzioğlu, yeni bir dönem açacakları vaadinde bulunarak, “Biz ancak birlikteyken güçlüyüz. Birbirimize ağır sözler söyleyerek bu birlikteliği perçinleyemeyiz. Birbirimizi anlayarak perçinleriz. Ben anlamaya kendimi açtım. Diyarbakır’a son 1,5 ayda beş kez gelmişim. Seçim için değil sorun çözmeye. Özetle Ankara’nın doğusunu turistik amaçla değil bu görevi makam odasında yapmadığım için defalarca gördüm. Eleştirileriniz için de teşekkür ediyorum. Yıkıcı eleştirilerde bulunan baro başkanlarımıza da bana sabrı öğrettikleri için teşekkür ediyorum, Allah sizin de başınıza versin” diye konuştu.

Feyzioğlu, kendisinin hangi noktalarda eleştirildiğini anladığını dile getirirken, “Doğrusundan da yanlışından da ders alıyorum. İnsanın hayatı bir günüyle bir günü hiç değişmediyse o bir günü, bir saati boşa geçmiştir” dedi. 

“KÖŞEMİZDE OTURMAK YERİNE ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK”

Feyzioğlu, yargının tarafsız ve bağımsız olması için savunmanın bağımsız olması gerektiğini söyleyerek, “Hakimi hakim, savcıyı savcı yapan bağımsız savunma yapma gücüne sahip avukatın varlığıdır. Sorunları biliyoruz, çözeceğiz. Köşemizde oturmak yerine elimizi taşın altına koyduk. Canımız yansa da birçok hakkımızı kopara kopara aldık… Eleştiriler bize en büyük ödüldür, bir sonraki adımlarımız için de yol göstericidir” değerlendirmesini yaptı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.