Yenikapı'daki mitingin sonrasında yayınlanan videosunda Fethullah Gülen yine isim vermeden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı hedef aldı. Yenikapı mitinginin hemen ardından yayınlanan videoda Konuşan Fethullah Gülen, "zorba" anlamına gelen"cebabire" sözünü kullanarak, "Bir kısım basit insanların dünyevi yaşayışları adına, saltanat adına, debdebe adına, saray adına, filolar adına, elli türlü yalan söyleme gibi, elli türlü iftirada bulunma gibi densizliğe düşmeden sizi bizi Allah'ım muhafaza buyur" dedi. Konuşmada Gülen, "Acıyacaksınız burada çektiğiniz ızdıraplar değil, orada da gerçekten ızdırap içinde kıvaranan, tarih nezdinde ızdırap kıvranan, tarihin sayfalarında, paragraflarında, satırlarında lanetle yad edilen o cebabireyi gördüğünüz zaman sizde üzülecek iki büklüm olacaksınız" diye konuştu. İşte Gülen'in son konuşmasından satır başları... "Keşke haddimizi bilsek, keşke mesaip ve devahi tohumlarını kendimizin attığını bilsek o yüzümüzü ona döndürmeye vesile olur. Halk ifadesiyle şu duyguyu içimizde tetikler “biz ettik sen etme” ne olur yarab ne olur yarab. Neyin noksan olur yarab, biz ettik sen etme. Biz ahtu peymanda bulunmuş idik ki; bir yönüyle dini münibi İslamı dünyaya hem gösterelim hem de bir kısım teröristlerin gösterdiği gibi olmadığını bütün aleme işaret edelim. Çevresine zift saçtıkları müslümanlığı maniyetine gösterelim. Tarihi geleneklerimizi göreneklerimizi ananelerimizi mili mefküremizi anadolu insanın mefküresini yaramaz olmadığını bütün dünyaya duyuralım. *** Eğer siz hidayetteyseniz doğru yolda yürüyorsanız bunalar size zarar vermezler, veremezler. Bugün yaptıkları şeyleri iade etme mecburiyetinde kalırlar. Gasptır, hırsızlıktır, irtikaptır, ihtilastır, haram helal bilmemezliktir, Allah tanımama küstahlığıdır. Bu açıdan da küstahların küstahlığına aldırmayın. Zalimlerin zulmüne takılıp kalmayın. Kendinizi gözden geçirin. Ciddi bir hesap günü hesaba çekilmeden evvel ne eksimiz var ki “bu zalimane kılıçlar, balyozlar, tokmaklar inip kalkıyor” deyin. *** O şirazeden çıkmış kanusuz kuralsız hareket eden adalet bilmeyen kendi münevres fikirlerini kanun ve kurallar yerine koyan. Onunla masum insanlara eziyet eden bir sürü insanı ağlatan, bir sürü insanın kanına giren insanlar bence bunlar yaptıklarıyla dünyada tarih karşısında öbür tarafta da Allah karşısında hicaptan iki büklüm olacak inleyecekler. Bence size onlara karşı bile acımak düşecektir. Acıyacaksınız o zavallıları. Din yaşıyorum derken dinin canına kıyanlara acıyacaksınız. Din derken İslamiyet derken İslam'ın tertemiz direhşan çehresine zift saçanları medyalarıyla o şom ağızlarıyla onu kirletmeye çalışanları terör örgütleriyle ortak hareket edenleri orda iki büklüm olmuş Allah karşısında başlarını kaldırıp onun cemaline bağ kemaline bakma imkanını kaybetmiş o derbederleri o densizleri gördüğünüz zaman içinizde acıma hissi köpürecek. Acıyacaksınız burada çektiğiniz ızdıraplar değil, orada da gerçekten ızdırap içinde kıvaranan, tarih nezdinde ızdırap içinde kıvranan, tarihin sayfalarında, paragraflarında, satırlarında lanetle yad edilen o cebabireyi gördüğünüz zaman sizde üzülecek iki büklüm olacaksınız. *** Ama hidayet deyip günde 40 defa dahi “İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim...” halde hala heva ve hevesinizi kanun kural sayıyorsanız hala kendinize ters gördüğünüz insanlara lanetler yadırıyor onları şaki gibi eşkıya gibi gösteriyorsanız terörist diyorsanız paralel diyorsanız hafizen Allah “kaybediyorsunuz” demektir. Bu türlü şom ağızların esasen döktürdüğü dırıltılardan, hırıltılardan uzak durarak kendimize bakmamız lazım. *** Eyy Rabimiz bizi hidayet ettikten sonra kalbimizi kaydırma doğru bir yola sevk ettikten sonra hizmet yoluna sevk ettikten sonra bir kısım basit insanların dünyevi yaşayışları adına, saltanat adına, debdebe adına, saray adına, filolar adına, elli türlü yalan söyleme gibi, elli türlü iftirada bulunma gibi densizliğe düşmeden sizi bizi Allah'ım muhafaza buyur. *** Nerde olursanız olun Allah sizinle beraber. Bir yanı şu; ona göre temkinli teyakkuz içinde tedbirli yaşayın. Amanın aklınızın kirlenmesine, tasavvur dünyanızın kirlenmesine, hayal dünyanızın kirlenmesine meydan vermeyin. Rüyalarınızın bile kirli cereyan etmesine meydan vermeyin."