Gerçek Muhabir

Erdoğan: Enflasyon meselesini bu yıl sonuna kadar kontrol altına almış, önümüzdeki yıl tamamen çözmüş olacağız

GÜNDEM

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin önündeki tüm engelleri nasıl birer birer kaldırdıysak enflasyon meselesini de bu yıl sonuna kadar kontrol altına almış, önümüzdeki yıl tamamen çözmüş olacağız. Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez. Faiz devamlı düşecek” dedi. Erdoğan, kentsel dönüşüme girecek yapıların maliyetinin yarısının devlet tarafından karşılanacağını belirterek, “Mesela, diyelim ki 100 metrekare büyüklüğünde 2 oda 1 salon evini yeniden yapmak isteyen vatandaşımızın önüne 1,5 milyon maliyet çıktı. Bunun 750 bin lirasını biz hibe olarak vereceğiz. Kalan 750 bin lirasını vatandaşımız kendisi koyacak ve böylece hemen evini yenileyebilecek. Devletin karşılayacağı kısım, 120 metrekare büyüklüğündeki 3 oda 1 salon ev için ise 1,8 milyonun yarısına tekabül eden 900 bin liraya çıkacak. Vatandaşımız borçlanacaksa ona da çeşitli kolaylıklar sağlayacağız. Örneğin bu vatandaşımız, yüzde 0,79 faizle 10 yıl vadeli kredi kullanabilecek” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin önündeki tüm engelleri nasıl birer birer kaldırdıysak enflasyon meselesini de bu yıl sonuna kadar kontrol altına almış, önümüzdeki yıl tamamen çözmüş olacağız. Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez. Faiz devamlı düşecek” dedi. Erdoğan, kentsel dönüşüme girecek yapıların maliyetinin yarısının devlet tarafından karşılanacağını belirterek, “Mesela, diyelim ki 100 metrekare büyüklüğünde 2 oda 1 salon evini yeniden yapmak isteyen vatandaşımızın önüne 1,5 milyon maliyet çıktı. Bunun 750 bin lirasını biz hibe olarak vereceğiz. Kalan 750 bin lirasını vatandaşımız kendisi koyacak ve böylece hemen evini yenileyebilecek. Devletin karşılayacağı kısım, 120 metrekare büyüklüğündeki 3 oda 1 salon ev için ise 1,8 milyonun yarısına tekabül eden 900 bin liraya çıkacak. Vatandaşımız borçlanacaksa ona da çeşitli kolaylıklar sağlayacağız. Örneğin bu vatandaşımız, yüzde 0,79 faizle 10 yıl vadeli kredi kullanabilecek” diye konuştu.

Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul’daki Gaziosmanpaşa Meydanı’nda düzenlenen kentsel dönüşüm projeleri anahtar teslimi ve temel atma törenine katıldı. Erdoğan, DSP Genel Başkanı ve aynı zamanda AKP İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı Önder Aksakal’ın da katıldığı törende özetle şunları söyledi:

“BUNLARA İHANETLERİNİN BEDELİNİ 14 MAYIS’TA ÖDETMEYE HAZIR MIYIZ”

“İlk bir ay tamamen, bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma amaçlı kısmının ücretsiz olacağının müjdesini milletimizle paylaşarak erken bir bayram yaşadık. İftarı da orada yaptık. Bugün ise kentsel dönüşüm müjdelerimizle adeta iki bayramı bir arada yaşayacağız. Bu yedili masa, Karadeniz gazı için ne diyordu? ‘Hani nerede?’ Öyle diyorlardı. Bu, Bebecan diye birisi vardı, o ne diyordu? ‘Hani nerede?’ Yahu Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna, burada doğal gaz boruları yerleştirildi. Ya bunu da görmedin mi? Doğal gaz ne zamandan beri Filyos’ta yanıyor, görmedin mi? Bunların gözleri var, görmez. Kulakları var, duymaz. Kalpleri var, mühürlü. Ya bunlara biz nasıl oldu da bu masaları teslim ettik? Birisini nasıl başbakan yaptık, birisini nasıl oldu da devlet bakanı yaptık? İstifa ederken geldi, neler neler söyledi. Öbürü veda konuşmasını yaparken neler neler söyledi. Değerli kardeşlerim; ama asıl bunlara ihanetlerinin bedelini 14 Mayıs’ta ödetmeye hazır mıyız? Bunları siyasi mevta olarak gömmeye hazır mıyız?

“MİLLETİMİZİN GÜNLÜK HAYATINDA BAZI SIKINTILAR OLABİLİR, ONLAR BUGÜNÜN İŞİ DEĞİL”

Yarın ne yapıyorum? Deprem bölgesinde inşa edilen köy konutlarının teslimi ile oradaki kardeşlerimizle iki bayramı bir arada kutlayacağız. Ardından Gaziantep’te vatandaşlarımla bir araya geleceğim. Eser ve hizmet şölenleri ile milletimize yaşattığımız bayramları önümüzdeki günlerde de ne yapacağız, sürdüreceğiz. Bizim gündemimizde bu ülkeye ve millete dair her şey var. Son günlerde birileri sürekli ‘Millet kuru soğan alamıyor, et alamıyor; siz yol açılışı, gemi açılışı yapıyorsunuz’ diyor. Milletimizin günlük hayatında bazı sıkıntılar olabilir, onlar bugünün işi değil. Küresel sağlık krizlerinin, bölgemizdeki savaşların ve bunların dünya ekonomisine etkilerinin elbette bize de yansımaları olabilir. Aldığımız tedbirler ve verdiğimiz desteklerle bu etkileri en aza indirmenin gayreti içindeyiz. Bizim yaptığımız işlerin amacı, bu sıkıntıları kökten çözmektir. Ülkemizi ve milletimizi bu sıkıntılardan kalıcı olarak kurtarmanın yolu, işte açılışını yaptığımız bu eserlerden, hizmetlerden, yatırımlardan geçiyor. Biz ‘İHA, SİHA’ derken, ‘TCG Anadolu’ derken, ‘Kızılelma, milli muharip uçak’ derken sadece savunma sanayi ürünlerinden bahsetmiyoruz. Bizi asıl sevindiren, bu ürünlerin gerisindeki teknoloji birikimidir. Çünkü teknoloji demek; tasarımıyla, yazılımıyla, araştırma geliştirmesiyle, üretimiyle, ihracatıyla iş demektir, istihdam demektir, gelecek demektir. Yıllarca başkalarının teknolojilerini hayran hayran seyretme mecburiyetindeydik. Kardeşlerim, bir toplu iğne üretemiyordu bu ülke.

Bundan önce Bay Kemal… Ah ah Savaş Ay sağ olsaydı da o hani video çekimleri var ya Savaş Ay’ın, orada bay bay Kemal saf saf duruyor. Ama o hastanelerin hâli neydi? Okmeydanı SSK Hastanesi’nin hâli neydi? Yahu eğer hastanede ölüyorsa bir vatandaşımız, orada rehine olarak kalıyordu. Bir ufak broşür hazırlamış, o broşürü şöyle inceledim. Aman Yarabbim, şecaat arz ederken sirkatin söylüyor, rezalet. Ya sen önce bunların hesabını ver. Önce, hastanelerde senin döneminde rehine olarak kalanların hesabını ver. Senin gidecek yerin yok ya. Benim vatandaşım o hastanede ölüp de rehine kalanların varisleri bunun hesabını ağır sorması lazım. Buna var mıyız?

“ENFLASYON MESELESİNİ DE BU YIL SONUNA KADAR KONTROL ALTINA ALMIŞ, ÖNÜMÜZDEKİ YIL TAMAMEN ÇÖZMÜŞ OLACAĞIZ”

Bugün Gaziosmanpaşa’da aynı zamanda bunun için varız. Bugüne kadar 3,3 milyon konutu kentsel dönüşümle yenilerken 1,2 milyon konutu da TOKİ eliyle ne yaptık, inşa ettik. Özel sektörün de katkılarıyla ülkemizi bu alanda 20 yıl öncesine göre çok iyi bir seviyeye getirdik. Ama bunu yeterli görmüyoruz. İstanbul başta olmak üzere, deprem riski yüksek yerlerdeki kentsel dönüşümü hızlandırıyoruz. Biraz sonra bu konudaki müjdelerimizi sizinle paylaşacağız. Önce şu hususun tekrar altını çizmek istiyorum; günlük hayatımızda yaşadığımız sıkıntılardan kurtulabilmemizin yolunun da ülkemizi büyütmekten, üretimi ve istihdamı artırmaktan, ekmeğimizi çoğaltmaktan geçtiğini unutmamalıyız. Şayet enflasyonun yükselmesinde, fiyat artışlarında ekonomik işleyişin tabi seyri haricinde birilerinin açgözlülüğünün, hatta alçaklığının payı varsa bunun da peşine düşeriz. Nitekim ilgili tüm kurumlarımıza bu konuda verdiğimiz çok açık talimat var; vatandaşımızın ekmeğine göz dikenin gözünün yaşına bakmayacaksınız. Söz konusu bu ülkenin ve milletin bekasıysa kimse kusura bakmasın, gözümüz başka bir şey görmez. Allah’ın izniyle Türkiye’nin önündeki tüm engelleri nasıl birer birer kaldırdıysak enflasyon meselesini de bu yıl sonuna kadar kontrol altına almış, önümüzdeki yıl tamamen çözmüş olacağız. Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez. Faiz devamlı düşecek. Amerika’da faiz yükselebilir, Avrupa’da yükselebilir, ama Türkiye’de faiz düşecek. Ve göreceksiniz enflasyon da faiz ile beraber düşecek.

“BUNLAR FAİZCİDİR. BUNLAR, ENFLASYONİST EKONOMİNİN ÖNDERLERİDİR”

Ben, aslında bu yedili masanın etrafındakilerin faiz, enflasyon, bu noktadaki düşünceleriyle hiç ilgilenmiyorum. Çünkü bunların bu konularla herhangi bir tavrı yok, yok. Yani bu Bebecan şöyle demiş, bilmem öbürü şöyle demiş, hiç bakmayın. Bunlar faizcidir. Bunlar, değerli kardeşlerim, enflasyonist ekonominin önderleridir. Hiç bunlara güvenilmez.

Merkez Bankamızda 27,5 milyar dolardan, şu anda 122 milyar dolara kadar çıktı döviz rezervi. Başbakanlığım dönemimde 135 milyar dolara kadar Merkez Bankası’nın da döviz rezervlerini çıkardık. Bebecan, hatırlıyorsun o günleri değil mi? Sen mi yönettin o işi? O işin kararını veren, son imzayı atan kimdi? Sen misin, ben mi? Ama bunlar maalesef dürüst değil. Yalanda bunların üzerine yok. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Ne olacak, bay bay Kemal’in yanında olanlar ya huyundan ya da suyundan kapacak. Şu anda da zaten artık 14 Mayıs, onların siyasi mevta olmaya hazırlandıkları dönem. Ve bizler, o dik duruşumuz sebebiyle hep bu mücadeleyi kazandık, sayısız tuzağı bozduk. Yine bu sayede ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma kazanımları sağladık. Biraz daha sabır ve 14 Mayıs’ta çok daha güçlü bir destek istiyorum. Buna var mıyız? Bu ülkenin ve insanlarının demokrasiden kalkınmaya tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek bugünkü sıkıntıların üstesinden gelecek olan da biziz.

6 Şubat’ta ardı ardına yaşadığımız depremler, orada olanların ifadesiyle adeta birer küçük kıyamet gibiydi. Yaklaşık 50 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği bu depremlerde, 311 bin binadaki 872 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hâle geldi. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara şifalar diliyorum. Enkazlar bitiyor inşallah. Öbür taraftan da kalıcı konutların yapımı süratle devam ediyor. Bazı şehir merkezlerimizdeki binaların yüzde 80’ine tekabül eden bu büyük yıkım, bize deprem gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde hatırlattı. Marmara depreminin ardından ülkemizdeki dayanıksız yapıların yenilenmesi konusunda milletimizin güçlü bir talebi ortaya çıkmıştır. Hükümetlerimiz döneminde, bu konuda gerek TOKİ konutlarıyla kentsel dönüşüm projeleriyle gerek özel sektörün teşvikleriyle geçmişle mukayese edilemeyecek derecede önemli adımlar attık.

“İSTANBUL’UN 39 İLÇESİNDE 220 BİN BİNADAKİ 1,5 MİLYON BAĞIMSIZ BÖLÜM RİSK ALTINDADIR”

Hiç şüphesiz, 1999 depreminin acıları hâlâ taze olan İstanbul, nüfus yoğunluğu ve stratejik konumu sebebiyle bu seferberlikte ilk sırada yer alıyor. İstanbul’un 39 ilçesinde 220 bin binadaki 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altındadır. Bizim, dönüşümünü tamamladığımız 695 bin konuta, çok acil olarak her yıl 300 bin yeni konut ilave etmemiz gerekiyor. Hâlen sahada dönüşümü süren 98 bin konut var.

Bugün de Gaziosmanpaşa, Esenler, Başakşehir ilçelerindeki toplam 2 bin 410 konutun ve 49 dükkanın anahtarlarını hak sahiplerine veriyor, 2 bin 158 konutun ve 152 dükkanın da temelini atıyoruz. Ayrıca Esenler’deki kuzey rezerv alanında da 2 bin 67 konut ve 83 dükkanın inşasını başlatıyoruz. Açılış ve temel atmalarla yerinde ve rezerv alanlarda toplam 6 bin 635 konut ve 201 dükkandan oluşan dönüşüm projesini hayata geçiriyoruz.

Çok daha büyük bir dönüşüm projesi başlatıyoruz. Amacımız, İstanbul’da her biri 500’er bin konuttan oluşan 3 ayrı projeyi hızla hayata geçirmektir. Birincisi, Avrupa yakasındaki rezerv alanlarımızda 500 bin konut yapmaktır. İkincisi, Asya yakasındaki rezerv alanlarımızda 500 bin konut yapmaktır. Üçüncüsü, buralara taşıyacağımız nüfusla epeyce seyrelteceğimiz mevcut yerleşim yerlerinde 500 bin konutu yerinde dönüştürmektir. Böylece, 1,5 milyon yeni konutla en az 6 milyon İstanbulluyu güvenli yuvalara kavuşturmuş olacağız.

“İLK MÜJDEMİZİN ADI, ‘KENTSEL DÖNÜŞÜMDE YARISI BİZDEN’ KAMPANYASI”

İlk müjdemizin adı, ‘Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden’ kampanyası. Oturdukları evlerin riskli yapı tespitini yaptıran vatandaşlarımızın ister yerinde ister rezerv alanda dönüşüme giren evlerin maliyetinin yarısını devlet olarak biz karşılayacağız. Mesela, diyelim ki 100 metrekare büyüklüğünde 2 oda 1 salon evini yeniden yapmak isteyen vatandaşımızın önüne 1,5 milyon maliyet çıktı. Bunun 750 bin lirasını biz hibe olarak vereceğiz. Kalan 750 bin lirasını vatandaşımız kendisi koyacak ve böylece hemen evini yenileyebilecek. Devletin karşılayacağı kısım, 120 metrekare büyüklüğündeki 3 oda 1 salon ev için ise 1,8 milyonun yarısına tekabül eden 900 bin liraya çıkacak. Vatandaşımız borçlanacaksa ona da çeşitli kolaylıklar sağlayacağız. Örneğin bu vatandaşımız, yüzde 0,79 faizle 10 yıl vadeli kredi kullanabilecek. Veya yüzde 10’u peşin, kalanı 10 yıl vadeli olarak ÜFE/TÜFE memur artış oranından düşük olanını aşmayacak şekilde güncellenecek rakamlarla borcunu ödeyebilecek. Bu yöntemle yüzde 10’nu peşin ödenen 750 bin liralık borçlanma için aylık taksit 5 bin 625 lira, 900 bin liralık borçlanma için aylık taksit 6 bin 750 lira düzeyinde gerçekleşecek.

Evini parsel bazında kendisi dönüştürmek isteyenlere de yine 0,74 faiz oranıyla 1 milyon 250 bin lira kredi kullanma imkanı sağlıyoruz. Böylece vatandaşımız bilecek ki riskli binasını sağlam bir şekilde yeniden yapmak istiyorsa devleti hibesiyle, kredisiyle yanındadır. En ağır sonuçlar doğurabilecek deprem riski burada olduğu için kampanyayı İstanbul’dan başlatıyoruz.

“İSTANBUL’DA KİRA YARDIM TUTARINI 3 BİN 500 LİRADAN 5 BİN 250 LİRAYA YÜKSELTİYORUZ”

İkinci müjdemiz kira yardımlarıyla ilgili. İstanbul’da kira yardım tutarını 3 bin 500 liradan 5 bin 250 liraya yükseltiyoruz. Kampanyamıza katılan vatandaşlarımız ister kira yardımından yararlanabilir isterse uygun şartlı kredi kullanarak evini yenileyebilir.

Milletimizi köken vurgusuyla bölmek, mezhep kurgusuyla ayrıştırmak, yalan ve iftira dolu hezeyanlarla kamplaştırmak isteyenlere bir bakın. Bugüne kadar ülkemize ne kattıklarına bir bakın. Mesela Kılıçdaroğlu’nun, başında bulunduğu SSK’yı batırmak, genel başkanı olduğu partiye her seçimde kaybettirmek dışında bir vasfı var mı? Haydi geçmişte bir şey yapamadı diyelim, bundan sonrasına dair vizyonuna bakın. Kılıçdaroğlu’nun ülkenin ve milletin geleceğine ilişkin çalışılmış, altı dolu herhangi bir projesi var mı? O da yok. Çünkü bunların öyle bir dertleri, böyle bir gayeleri yok. Yedi kişi, bir masanın etrafında bir yıl toplantı üstüne toplantı yaptılar, sonuçta oradan kavga kıyamet dışında bir şey çıktı mı? Kılıçdaroğlu’nun aday olacağı bir yıl önce de belliydi. Öyleyse bunca tiyatro niye oynandı?

Daha birbirlerine güvenemeyenler, milletin kendilerine güvenmesini ve ülkeyi teslim etmesini istiyor. Birbirlerine saç baş girdikleri yetmediği gibi, bir de PKK’dan FETÖ’ye tüm terör örgütlerinin ülkemizle ilgili iştahını kabarttılar. Buradan, CHP’ye ve ittifakı altında topladığı diğer partilere gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Siz, kendinizin ve evladınızın geleceğini bu yedili kavga masasına emanet eder misiniz? Buradan, hangi partiye gönül vermiş olursa olsun milletimin tamamına sesleniyorum; ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini, kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz?”

Erdoğan konuşmasının ardından yurttaşlara evlerinin anahtarlarını teslim etti. Erdoğan sahneye gelen ve elini öpen çocuğa cebinden çıkardığı parayı verdi. Açılış töreni için kurulan betona basmak üzere hazırlanan Erdoğan, "Nerede bayanlar? Bayan milletvekillerimiz, milletvekili adaylarımız nerede" dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.