BirGün gazetesinden İsmail Arı'nın haberine göre, "İntiharların duyulmasını teknolojinin ilerlemesine bağlıyorum" diyen Sezer, "Daha önceki yıllarda da bu civarda meslektaşımız intihar ediyordu. Ancak duyulmuyordu. Ekonomik sıkıntısı olduğunu tespit ettiklerimizin önlemlerini almamız lazım. Ailevi sorunları vardı diyorsun. Kendi polisinin ailevi sorunlarını çözmede çaba harcamadın hukuki yollara başvurmadın. Neden çözüm sunulmuyor. Madem sorunları biliyordun neden bir gün öncesi çözmedin?" değerlendirmesini yaptı.
Sezer şu ifadeleri kullandı:
“Dolan bardağın son damlasıdır. Bu bardağı ne doldurdu diye bakmanız lazım. Bu bardağı yoğun mesai, adaletsiz çalışma ortamı, baskı ve mobbing dolduruyor. Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını istiyoruz. Bir günde üç kişi intihar edebiliyor. Bunların tamamına psikolojik sorun dersen bu teşkilatın tamamen değiştirilmesi lazım. Psikolojik sorun dersen akla mantığa uygun değil. Bunun başka bir sebebi var. Bu da demek ki yılgınlık mobbing gibi şeyler oluyor. Biz bunları biliyoruz. Düşünüyorsun ve diyorsun ki; ne olmuş olabilir? Bir insan birlikte çalıştığı insana bu kadar tepkili. Ne olmuşu biz biliyoruz. Bunu söyleyince de iftiracı yalancı oluyoruz. Teşkilatın birliğimi bozmak isteyenler oluyoruz.”
"EGM yalanlamakla yetinen bir bürokrasi"Dört arkadaşını intihar nedeniyle kaybettiğini ifade eden Sezer EGM’nin intiharlar artmadı açıklamasını ise şöyle değerlendirdi:
“EGM yalanlamakla yetinen bir bürokrasi. İntihar sayıları artıyor dese şunla karşılaşacaktı: Artıyorsa neden önlem almadın? EGM siyasetin içinde olduğu için sorunlardan bahsetmesini bekleyemezsiniz. Bağımsız kuruluş olmadığı için EGM böyle. Bu teşkilat siyasetin içinde. Kanunlarla, hukukla yönetilen bir teşkilata ihtiyacımız var. Umarım teşkilata adalet gelir.”