2021 Tüm Emekliler Sendikası, dün Bursa’da, Fomara Meydanı’ndan Kent Meydanı’na yaptıkları yürüyüşle emeklilere yapılan yüzde 25 maaş zammına tepki gösterdi. Bursalı emekliler; en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşı oranına endekslenmesini talep etti.
2021 Tüm Emekliler Sendikası Bursa Şube Başkanı Zeki Korhan’ın yaptığı açıklamada “emeklilerin 3'er 5'er maaş talebi olmadığını”, amaçlarının insanca yaşayacak ücret almak olduğunu söyledi. Korhan aynı zamanda emeklilerin sendikal örgütlülüğüne karşı yapılan engellemelerin de sonlandırılmasını talep ettiklerini söyledi. Korhan, şunları söyledi:
"DAHA SEÇİMLERİN MÜREKKEBİ KURUMADI"
“Ancak gerçekleşen bu seçim sonuçları bizlerin bu beklentilerini boşa çıkartan bir sonucu gösteriyorsa da, geçilen bu bir buçuk ay içinde ve özellikle son günlerde yaşamımızı tümüyle yok sayan adaletsiz ve haksız bir ‘ben yaptım oldu’ amaçlı jet hızıyla uygulamaya sokulan, adeta akıl almaz nitelikte şuursuzca ve hiçbir hukuksal gerçeğe dayanmayan vergiler ve harçların olağanüstü arttırılması ve yaşamamızın içinde yer alan diğer zorunlu her türlü ürünlere peş, peşe yapılan zamlar, daha seçimlerin yazılı mürekkepleri kurumadan hepimizin yaşamını derinden etkiler gerçeğiyle yüz, yüze kalmışsak, sanıyoruz ki bizlerin seçimler öncesi bu iktidar hakkında yaptığımız tespitin ne denli haklı bir tutum ve tavrı ortaya koyduğumuzu bir kez daha net anlaşılır kılmıştır.
"DEVLET HAZİNESİ BOŞALDI"
Sonuç olarak bu durumun çok kısa özeti şudur; devlet hazinesi boşalmış, bütçe normal gelirlerle telafisi mümkün olmayan şekilde açık vermiştir. Son olarak yürürlüğe sokulan yeni Asgari ücretin yürürlüğe sokulması ile aynı zamanda gerçekçi olmayan oranlarla düşük gösterilen enflasyon sonuçlarıyla da olsa memur ve işçi emekli maaşlarının bu aydan itibaren uygulamaya girmesi sonucu, bu iktidar iki seçenekle karşı, karşıya kaldığını hissetmiş ve ya dışarıdan zorlanarak ta olsa yüksek faizli kredi bulabilme, ya da şu an olduğu gibi, emeğiyle veya emekliliğinle yaşamını kıt kanaat sürdürmeye çalışan vatandaşlarımızı, yani en geniş halk kesimlerini hedefleyen Deli Dumrul hikâyesini hatırlatır şekilde Vergilendirme ve Harçlar adı altında olağan üstü ve hukuk dışı ödenti planlarını yine bizlerin sırtına yüklemeyi seçmiş ve uygulamaya sokmuştur.
"YOKSULLUK VE SEFALETE İTİLİYORUZ"
Buraya kadar kısmen özetlemeye çalıştığımız ve yaşamsal olarak tam bir felaketi andıran bu ülke gerçeğimizle karşı karşıya kaldığımız şu anda, bizlerin zaten açlık sınırı altında sürmekte olan yaşam koşullarımızın bu sözde maaş artış oranları ile tam bir yoksulluk ve sefaletin içerisine itildiğimizin bir göstergesi olmuştur. Üstelik bu artış oranı uygulanır hale dönüştüğün de şu ana kadar 7 bin 500 TL, en düşük emekli maaşı almakta olan ve sayıları 9 milyonu aşan bu kişilerin içinden yine yaklaşık 6 milyonu bulabilecek emeklilerimizin bu artıştan yararlanamayacak olup, yine 7 bin 500 TL olarak emekli maaşı almayı sürdürür olacaklardır. Kök aylığa yapılan bu zam artışı sonrasında emekli aylığı 7 bin 500 TL’nin altında kalanlar, yine aynı parayı almaya devam edeceklerdir."
"ZENGİN DOSTU İKTİDARIN SEFALET ZAMMINI KABUL ETMİYORUZ"
Açlık sınırının 12 bin TL, yoksulluk sınırının ise 34 bin TL olarak belirlendiğini ifade eden Korhan, güncel koşullarda mütevazi bir evin kirasının en düşük emekli maaşına eş değer olduğunu vurguladı. Bayramlarda çocuklarına ve torunlarına harçlık bile veremediklerini ifade eden Korhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben bu ülkeyi 'anonim şirket gibi yöneteceğim' diyen emekçi ve emekli düşmanı, patron sevici yani sadece zengin dostu böylesi bir siyasal iktidarın, emekli maaşlarına layık gördüğü yüzde 25’lik sefalet zammını kabul etmiyor; zammını al başına çal diyoruz. Bu ülkenin geçmişi ve bugünün kalkınmasında görev ve sorumluluk almış ve üretmesinde bir fiil ömür tüketip, katma değer yaratmış, ayrıca yine bu devlete kuruşuna kadar vergisini verip, emekliliğine kadar sosyal güvenlik kurumlarına eksiksiz primlerini ödeyen ve ülkemize dair her türlü vatandaşlık görevlerini yerine getirmiş bulunan biz emeklilerimizi böylesi bir yaşam koşullarına mahkûm edemezsiniz. Sizlerden ayrıcalıklı bir lütuf beklemiyor ve istemiyoruz! Ancak en doğal hakkımız olan insanca yaşam şartlarımızın yerine getirilmesini istiyoruz. En düşük emekli maaşımızın çalışan memurlara dair yürürlüğe sokulan en düşük maaş oranına endekslenmesini, maaşlarımıza süratle ve vakit geçirmeden seyyanen ek zam ve ülke kalkınmasında ortaya çıkan parasal oranın derhal maaşlarımıza eklenmesi ile geçmişte seçim vaadi olarak siyaseten verilen 3600 göstergesinin kamuda çalışan tüm personele ve emeklilerine ödenmesini, emekli maaşlarındaki adaletsiz ve ayrışan maaş farklılıklarını giderici ve geniş kapsamlı intibak düzenlenmesinin yapılmasını, ayrıca yılda 4 kez olmak üzere birer maaş tutarında ikramiye ödemelerinin yürürlüğe sokulmasını, sağlığımızla ilgili her türlü tedavilerimiz sonucunda maaşlarımızdan kesilen ödemelere son verilmesi ve en doğal insan ve anayasal hakkımız olan sendikal örgütlenme gerçeğiyle yaşam şartlarımızın korunup, geliştirilmesinin önünde engel olunmaması ve sendika statümüzün tanınması amacıyla uluslararası antlaşmalar ve anayasamızın 90’ıncı maddesine uygun haline getirilmesini bekliyor ve istiyoruz."